Değişen ve dönüşen dünyamızda seyahat anlayışı da farklılaşarak kabuk değiştirdi. Artık geçmişin sadece gittiği ülkenin ikonik yerlerini görmekle yetinen turisti, yerini alışılmışın dışına çıkarak farklı kültürleri keşfeden, deneyimlerin peşine düşen gezginlere bıraktı.
Dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi olan ve 95’in üzerinde ülkede 25 markasıyla faaliyet gösteren Wyndham Hotels & Resorts’un Türkiye Ülke Direktörü Murat Özel yeni nesil seyahat trendleri hakkında bilgiler verdi.
Anahtar kelimeler
Özel’in aktardıklarına göre seyahat trendlerinde “deneyim”, “yerel”, “sürdürülebilirlik”, “kültür”, “tarih”, “gastronomi” ve “solo turizm” gibi anahtar kelimeler öne çıkıyor. Bazı gezginler kendilerini iyileştirecek ve dönüştürecek seyahatlere çıkmak istiyor; bazıları ise dizi ve filmlerin geçtiği yerleri görmek istiyor.
“Insta-Turizm”
Farklı hikayelerin izini süren gezginlerin turizme yön verdiği günümüzde sosyal medya adeta seyahat alışkanlıklarını ele geçirmiş durumda. Öyle ki artık “Insta-Turizm” ya da başka bir deyişle “Instagram’lanabilir Seyahat” kavramı önem kazandı. Pek çok ülkede en iyi Instagram karelerini vadeden özel turlar bile düzenleniyor.
Geçtiğimiz aylarda Londra merkezli araştırma şirketi Euromonitor, 2023 yılında dünyanın yurt dışından en çok ziyaretçi alan şehrinin İstanbul olduğunu açıkladı. Antalya da Paris ve New York gibi dünya yıldızlarını geride bırakarak listeye dördüncü sıradan girdi.
Veriler Türkiye’de turizm sektörünün geleceğinin parlak olduğuna işaret ederken, Wyndham Hotels & Resorts Türkiye Ülke Direktörü Murat Özel gelişmekte olan seyahat trendlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Ülkemizin turizmde elde ettiği başarılarla gurur duyuyoruz. Başarılarımızın devamı için de yeni trendleri yakından takip ediyor ve otellerimizin bu trendlere adapte olmasını sağlıyoruz” diyen Özel, şöyle devam etti:
“Seyahat sektöründe gelişmekte olan trendleri doğru analiz etmek için iç ve dış pazarlardaki hareketlilik, yeni nesil seyahat severlerin tercihleri, ulaştırma ve teknolojideki gelişmeler gibi pek çok faktörün dikkate alınması gerekiyor. Geçtiğimiz dört yılda dünyada yaşanan gelişmeler turizm sektöründe ezberleri bozdu. Daha önce yenilik olarak gördüğümüz teknolojiler seyahat deneyiminin ayrılmaz birer parçası haline geldi.
Yeni neslin seyahat tercihlerinin eski nesillerden ayrışmaya başladığını gördük.”
“Karadeniz’i Latin Amerikalı turiste hazırlamalıyız”
Türkiye’de turizm sektörünün yeni gelişmelere uyum sağlama anlamında şu ana kadar başarılı olduğunu dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz konaklama sektörü penceresinden baktığımızda turizmin nereye doğru ilerlediğini görebiliyoruz. İstanbul ve Antalya elbette her zaman dünyanın gözdesi olmayı sürdürecek, ancak otel yatırımları Anadolu’nun dört bir yanına yayılıyor ve buraların da uluslararası arenada daha cazip hale gelme potansiyeli var. Önümüzdeki yıllarda yalnızca Avrupa ve Orta Doğu’dan değil; Hindistan’dan, Çin’den, Latin Amerika’dan da daha çok turistin Türkiye’ye geldiğini göreceğiz. Karadeniz Bölgesi’nin, İç Anadolu’nun, Doğu
Anadolu’nun da altyapısının bu ziyaretçileri karşılamaya hazır olması gerekiyor.”
“Turistler ara sokaklara taştı”
İngiliz seyahat acentaları birliği ABTA’nın yayımladığı “2023-2024 Tatil Alışkanlıkları” raporunun en çarpıcı sonuçlarından biri de şehir ziyaretlerine yönelik ilgideki artış oldu. Geçtiğimiz yıllar boyunca genelde plaj tatilleriyle başa baş giden şehir tatilleri, geçtiğimiz yıl büyük bir sıçramayla plaj tatillerinin 8 puan önüne geçti. Bu trende paralel olarak şehir merkezlerindeki tematik ve “butik” olarak adlandırılan konaklama seçeneklerine yönelik ilgi de artıyor. 2021 yılında 94 milyar ABD doları büyüklüğe sahip olan dünya butik otel pazarının, önümüzdeki 3 yıl içinde 120 milyar ABD dolarını geçmesi bekleniyor.
Murat Özel, “Sosyal medyada seyahat odaklı içerik üreticilerinin kanallarına baktığınızda artık İstanbul’un meşhur yapılarından çok köşe başlarındaki küçük restoranlarını, tarihi yarımadanın dışında kalan mahallelerini görüyorsunuz. Bir başka deyişle turistlerin büyük meydanlardan ara sokaklara taştığını söyleyebiliriz. Kendine ait ve kendine özgü hikayesini yazmak isteyen bu ziyaretçi profiline ulaşabilmek için onlara yerel ve özgün bir konaklama deneyimi sunabilmeniz gerekiyor. Rekabet ve markalaşma butik konaklama alanında da hızlanıyor ve otelcilerin, işletmelerinin sunduğu sıcak atmosferi dünya standartlarıyla buluşturma becerisi giderek daha önemli hale geliyor” dedi.
Sürdürülebilirliğin önemi misafir puanlarını geçti
Sustainable Hospitality Alliance’ın bu yılın başında yayımladığı bir rapor da yeni nesillerin seyahat pazarındaki payının artmasıyla birlikte sürdürülebilirliğin sektör açısından öneminin de arttığını gösteriyor. Dokuz ülkeden katılımcılarla yapılan araştırmaya göre ziyaretçilerin konaklayacakları oteli seçerken fiyat ve iptal politikalarının ardından en çok dikkat ettiği konu sürdürülebilirlik oluyor. Ziyaretçiler, otelin sürdürülebilirlik sertifikası sahip olmasına, misafirlerin yaptığı yorum ve verdiği puanlardan da daha büyük önem veriyor.
Murat Özel, “Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın getirdiği Sürdürülebilir Turizm Sertifikası zorunluluğunu değerli bir girişim olarak görüyoruz. Sektör olarak biz de bu duyarlılığa katkı sağlayacak girişimlerde bulunuyoruz. İç sertifika programımız olan Wyndham Green’e Türkiye’deki otellerimizin gösterdiği yoğun ilgi bizi gururlandırıyor. Verilen vaatlerin eylemlerle kanıtlanması ve bunların belgelendirilmesi büyük önem taşıyor” dedi.