Yaşamın sürdüğü hayatın içinde yaşarken yaşamımızı idame ettirmek için mutlaka bir şeylerle uğraşırız, bunun içinde yaptığımız işler önem kazanır. Önemli olan yaptığımız işlerin hayat bulması sağlam temellerin atılması gerekiyor. Bilimsel olarak yapılan uğraşlar kalıcı oluyor. Diyetisyen Damla Oğuz ve Psikolog Ecem Oğuz iki kardeş güçlerini birleştirerek alışılagelmişin dışında farklı, ama bilimsel temellere dayanarak İzmir Diyet Psikolojim kurarak hizmet veriyorlar. Damla ve Ecem kardeşlerle tanışıp onları dinlediğimde kendilerine olan özgüven ve geleceğe umutla bakan iki genç kadın gördüm. Böylesine kendilerine inanıp güzel projeyle iş hayatına atılan iki genç kadınla söyleşi yapmak kaçınılmazdı. Ecem ve Damla Oğuz kardeşlerle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi beğenerek okuyacağınızı umuyoruz. İyi okumalar.
Psikolog destekli diyet yönteminin diyete ve psikolojiye katkısı nedir?
Beslenme ve psikolojik durum her ne kadar göz ardı edilse de birbirleri ile oldukça bağlantılı durumlardır. Duygu durumumuzda oluşan bazı değişiklikler bizim beslenme eğilimlerimizi ve davranışlarımızı çok büyük ölçüde etkiler. Aynı şekilde beslenme şeklimiz de beyin fonksiyonlarımızı etkileyerek ruh halimizde değişikliklere sebep olur. Yani beslenme şeklimizi ve psikolojimizi bir bütün halinde değerlendirmek gerekmektedir. Biz de bu yüzden diyetisyen ve psikolog olarak multidisipliner olarak çalışıyoruz. Danışanlarımıza kişiye özgü program hazırlayıp, kendine özel en sağlıklı beslenme programının yanında kendine olan inancını kaybetmemesi ve motivasyonu sağlamak amacıyla psikolojik destekte bulunuyoruz. Bunu dışında hedeflerimiz arasında kişinin ruh haline göre gün içerisinde eğilim gösterdiği yiyecekleri kontrol altına almak, kilo kontrolüne engel olabilecek davranışların tespitini yapmak, sürdürülebilir ve kalıcı olması için davranış değişikliğinin gerekliliğinin psikolog desteği ile farkındalığını sağlamak, psikolojik nedenlerden dolayı oluşan yeme bozuklularının tespiti ve tedavisi gibi hedeflerimiz de bulunmakta. Bu sayede kişi diyetisyen eşliğinde hem kendine uygun beslenmeyi öğreniyor hem de psikolog eşliğinde farkındalık kazanıyor.
İzmir’de ilk kez sizin başlattığınız psikolog destekli diyete İzmirlilerin ilgisi nasıl? Danışanlarınızın konu hakkında düşünceleri nelerdir?
İzmirlilerin psikolog destekli diyete karşı ilgisi çok memnun edici yönde. Sadece İzmir’den değil çevre illerden ve başka şehirlerden online destek alan danışanlarımız da bulunmakta. Psikolojik durumun diyete olan etkisi hep atlanan bir konu. Biz de bu konunun üzerinde yoğunlaşıp bu eksiği kapatmak için “İzmir Diyet & Psikolojim’i” kurduk. Sadece bir beslenme programı vermek yerine kişinin motivasyonu ve duygu durumu üzerine de yoğunlaştığımız için danışanlarımızdan da oldukça güzel geri dönüşler alıyoruz. Kişiye özel ve sürdürülebilir program hazırladığımız için danışanlarımız hem beslenme programından hem de psikolog desteğinden memnun oluyorlar ve bu sayede hedeflerine ulaşıyorlar.
Toplumsal olarak sağlıklı beslenebiliyor muyuz? Sağlıklı beslenmede ne kadar bilgiliyiz?
Toplumsal olarak genelde sağlıklı beslenmeye çalışmaktayız fakat son yıllarda dışarıdan beslenme kültürü ve hareketsiz yaşam çok fazla artmış bulunmakta ve bu da obezite ve diğer sağlık sorunlarına da neden olmakta. Bunun dışında beslenme konusunda ne yazık ki çok fazla bilgi kirliliği bulunmaktadır. Doğru sanılan fakat bir o kadar yanlış ve kişiye uygun olamayan inanışlar mevcut. Sağlıklı beslenmede tek bir doğru yoktur ve kişiye uygun beslenme en sağlıklı olanıdır. Her insan birbirinden farklı olduğu için beslenmenin de tek bir kalıba sokulması beklenemez. Bir kişi için sağlıklı olan beslenme diğer kişi için o kadar da sağlıklı olamayabilir. Beslenmenin de kişiye özel olması gerektiği atlanan ama asla unutulmaması gereken bir konu.
Danışanlarınızın en çok sorunları neler oluyor? Sizin beslenme önerilerinize danışanlarınızın uymadıkları oluyor mu?
Danışanlarımızın ilk geldikleri zaman en çok sorunu daha önceki deneyimlerine dayanarak uyum gösteremeyeceklerini düşünmeleri. Diyet korkusu, aç kalma korkusu, başaramama korkusu da bu durumlardan bazıları. Yani genel olarak kişinin kendi önüne koyduğu engel en çok sorun oluyor.
Herkesin sürece alışma süresi ve diyete uyumu birbirinden çok farklı olabiliyor. Her insan farklı olduğu gibi, psikolojik durumları, daha önce yaşadıkları deneyimler, yeme alışkanlıkları birbirinden çok farklı bu yüzden herkesten aynı seviyede uyumu beklememiz çok doğru bir yaklaşım olmaz. Biz bu faktörlere göre bir program hazırlıyoruz ve buna göre uyumu bekliyoruz. Yani kişinin başlangıçtaki durumu ve uyumu ile bizimle ilerledikten sonraki durumu ve uyumunu değerlendiriyoruz. Bu şekilde değerlendirdiğimiz zaman danışanlarımızın uyumlu ve güzel ilerleme kaydettiklerini görüyoruz.
Diyet için gelen danışanlara psikolog olarak neler öneriyorsunuz? Psikolog olarak gözlemlerinizden ne gibi sonuçlar çıkarıyorsunuz?
Gelen danışanlarıma ilk önerim hedeflerinin ne olduğunu belirlemeleri yönünde oluyor. Hedefin belirlenmesi kadar önemli olan diğer bir konu da bu hedefin gerçekleşebilmesi için değişime ne zaman başlanması gerektiği oluyor. Bunun için önerim hemen bugün şu an başlama yönünde. Erteleme davranışı birçok insanda bulunan ve başarıya giden yolun önündeki en büyük engel. Bunun için ertelemeden ve mükemmel zamanı beklemeden değişime hemen başlamak gerekiyor çünkü mükemmel zaman diye bir şey maalesef yok. Tatile gidilecek olabilir, yemek davetine gidilecek olabilir ertelemek için bir sürü şey sayabilirim ama bunların hepsi hayatımızın bir parçası ve her zaman olan şeyler. Bu yüzden ertelemek yerine bir an önce başlamak gerekiyor.
Gözlemlerime ve tecrübelerime göre beslenme ve psikolojik durumun birbiri ile ne kadar bağlantılı olduğunu her seferinde çok net bir şekilde görüyorum. Kişinin yeme davranışının altında yatan psikolojik durum hep gözden kaçıyor. Ben de bu gözden kaçan durumun üzerine gidiyorum.
Psikolog olarak hizmet verirken diyet konusuna girmek sizin için zor olmuyor mu?
Zor olmuyor çünkü yeme bozuklukları psikoloji alanında çok uzun zamandır bulunan, çok geniş ve ciddi bir konudur. Yani beslenme, psikoloji alanının içerisinde bulunan bir konu. Yeme bozuklukları dışında, gündelik hayatımızda gözden kaçan beslenme davranışlarında da psikolojinin etkisi büyük. Biz yeme bozukluları gibi ciddi bir konunun yanı sıra gözden kaçan, küçük gibi gözüken ama kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen davranışlara da dikkat ediyoruz.
Diyetisyen ve Psikolog farklı uzmanlık dalları olurken, siz ikisini de bir arada yaparken sizin için keyifli mi oluyor? Yoksa zorlanıyor musunuz?
Farklı uzmanlık alanlarına sahip olsak da beslenme ve psikoloji aslında birbiri ile çok bağlantılı. Bu nedenle birlikte ortak bir şekilde programı sürdürürken zorlanmıyoruz. Hatta tam aksine ikimizin de uzmanlık alanı farklı olduğu için birbirimizi tamamlıyoruz. Danışanlar hem nasıl beslenmesi gerektiğini öğreniyor hem de yeme psikolojisi konusunda farkındalık kazanıyorlar. Bu sayede hem bizim için hem de danışan için daha güzel bir süreç olmuş oluyor.
Gerek diyetisyen gerekse psikolog olarak en çok neye dikkat edersiniz?
Diyetisyen Damla Oğuz
Benim en çok dikkat ettiğim nokta kişinin günlük hayattaki beslenme alışkanlıkları oluyor. Sürdürülebilir bir beslenme ve uyum için kişinin günlük beslenme alışkanlıklarına uygun ve kişi için en sağlıklı olacak şekilde program yazıyorum. Kişiye özel liste işte burada çok önemli bir yere sahip. Kişiye ne kadar uygun bir liste olursa o kadar uyum ve motivasyon da yüksek oluyor. Bunun dışında kısıtlayıcı bir diyet programı yerine uygulaması kolay olan ve kişinin bizimle olan görüşmelerinden sonra da yaşam tarzı haline getirebileceği tarzda listeler yazıyorum.
Psikolog Ecem Oğuz
Danışanlarımızda ilk ve en çok dikkat ettiğim nokta duygu durumları, düşünceleri ve davranışları oluyor. Kişi mutlu mu, öfkeli mi, ilgili ve istekli mi, kendini nasıl görüyor, daha önceki deneyimleri gibi bazı özelliklerini analiz ediyorum. Ufak gibi gözükse de her detay benim için çok önemli. Sonra detaya indikçe ve kişiyi tanıdıkça nasıl bir yol izlemem gerektiğine de karar vermiş oluyorum.
Hedeflerinizin arasında İzmir’in çeşitli semt veya ilçelerinde ya da yakın illerde şube açmayı düşünüyor musunuz?
Şu an için İzmir de veya başka bir ilde şube açma gibi bir düşüncemiz yok çünkü gelemeyen ve uzak danışanlarımız için online olarak da hizmet vermekteyiz. Bunun dışında ofisimizin konumu hemen metro çıkışında bulunduğu için ulaşım açısından da oldukça rahat. Şube açma düşüncemiz yok ama daha önce yapılmamış farklı projeler de hayata geçirme düşüncelerimiz mevcut.
İki kardeş olarak birlikte çalışmanın zorluğu ve kolaylığı nelerdir? Netice de kardeş olsanızda farklı insanlarsınız şu konuyu şöyle yapsak daha iyi olur gibisinden farklı düşünceleriniz olmuyor mu?
Kardeş olarak çalışmanın aslında birçok kolaylığı var. Birbirimizi çok iyi tanıdığımız için ortak bir şekilde hareket etmemiz kolay oluyor. Bunun dışında aramızda rekabet olmaması da avantaj. Zorluğuna gelecek olursak da aslında zorluğu yok denecek kadar az.
Biz her danışanımız konusunda o günün sonunda konuşup, nasıl ilerleyeceğimiz ve neler yapacağımız konusunda ortak bir karar verip o karara göre ilerliyoruz. Farklı düşüncelere sahip olduğumuz noktalar neredeyse hiç yok denecek kadar az oluyor fakat eğer farklı düşüncelere sahip olduğumuz bir konu olursa onda da sonuç olarak ortak bir karara varıyoruz.
İş hayatınızda unutamayacağınız anılarınızı anlatır mısınız?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Unutamayacağım anım işe ilk başladığım zaman, yaşımdan daha küçük gösterdiğim için birkaç kez stajyer sanılmıştım. Hala ara sıra yaşımdan küçük gösterdiğim konusunda yorumlar alabiliyorum.
**Psikolog Ecem Oğuz
Pek hoş bir anı değil ama iş hayatımda değil de staj yaparken, adli vakalara baktığımız serviste mağdurların birbirlerine destek vermesi ve birbirlerine sarılmaları beni çok etkilemişti. Bir süre etkisinden çıkamamıştım. Bu unutamayacağım bir anımdı.
Hobileriniz nelerdir?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Boş zamanlarımda genelde yürüyüş yapmayı tercih ediyorum. Bu kendimi hem daha zinde hissetmemi sağlıyor hem de rahatlatıyor. Bunun dışında sanatın her alanına ilgim var özellikle dansa. Küçüklüğümden beri dans hep ilgimi çekmiştir. Çok küçük yaşta bale ile başlayan bu yolculuğum sonraki yıllarda Latin dansları ile devam etti. Son zamanlarda iş yoğunluğundan dolayı bu hobimi yapamıyor olsam da hala çok seviyorum.
**Psikolog Ecem Oğuz
En büyük hobim aslında bisiklete binmek diyebilirim. Özellikle doğanın içinde bisiklete binmek beni çok huzurlu ve mutlu hissettiriyor. Hem sağlıklı yaşam için spor oluyor hem de zihnimi rahatlatmama yardımcı oluyor. Bunun dışında hobilerim arasında kitap okumak var. Aslında kitap kurduyum da diyebiliriz. Kitap okurken başka dünyaları yaşamak ve görmek benim için en güzel hobilerden.
Tiyatro, Sinema, Müzik üçlemesine ilginizi sorsam?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Aslında üçüne de ilgim çok fazla diyebiliriz. Tiyatroya gitmek ve o anda olayların içerisindeymiş gibi hissetmek bence en güzel duygulara örnek verilebilir. Aynı şey sinema için de geçerli. Bunun dışında çoğu müzik türünü severim. Genelde Türkçe pop dinlerim. Fırsat buldukça konserlere gidiyorum.
**Psikolog Ecem Oğuz
Müzik hayatımda her zaman benimle dersem abartmış olmam. Her boşluğumda müzik dinlerim ve bu benim rahatlamamı ve günün stresinden uzaklaşmamı sağlar. Tiyatro ve sinemaya da gitmeyi çok severim. Özellikle arkadaşlarımla birlikte gitmek benim için çok eğlenceli oluyor.
En son okuduğunuz kitaplar?
**Diyetisyen Damla Oğuz
En son Zülfü Livaneli’nin Serenad adlı kitabını okudum. Hem akıcı hem de merak uyandırıcı gerçekten güzel bir kitap. Sonunu heyecanla beklediğim ve bir solukta bitirdiğim kitaplar arasında yerini aldı.
**Psikolog Ecem Oğuz
En son Uçurtma Avcısı’nı okudum. Dostluk, arkadaşlık, sevgi, ihanet, toplumsal olaylarla ilgili birçok konu barındıran ve sürükleyici bir roman. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
En çok sevdiğiniz yazarlar?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Ayşe Kulin ve Canan Tan’ın eserlerini çok beğeniyorum. Gerçekten usta bir elden çıkan eserler olduğu açık bir şekilde ortada.
**Psikolog Ecem Oğuz
Ben polisiye tarzı romanları çok seviyorum. Sevdiğim yazarlardan başlıcaları Ahmet Ümit,Tess Gerritsen ve Agatha Christie.
Beğendiğiniz şarkıcıyı sorsam?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Türk şarkıcılardan Zeynep Bastık’ı çok seviyorum. Kendine özgü bir tarzı var. Genç, yaratıcı ve güçlü kadınları böyle görmek beni çok mutlu ediyor.
**Psikolog Ecem Oğuz
Sıla Gençoğlu’nu çok beğeniyorum. Çok güçlü ve güzel bir sese sahip.
Güncel Kadın okurlarına ne mesaj vermek istersiniz?
**Diyetisyen Damla Oğuz
Güncel Kadın okurlarına vermek istediğim mesaj eğer hayatınızda değiştirmek ve gerçekleştirmek istediğiniz bir şey varsa kendinize inanın ve bunun için şimdiden bir adım atın.
**Psikolog Ecem Oğuz
Benim Güncel Kadın okurlarına söylemek istediğim hiçbir şey için hiçbir zaman geç değildir. Önemli olan kararlı olmak ve çaba göstermektir.