Dünya genelinde, günde yaklaşık 39.000 kız çocuğu erken yaşta gelin oluyor ve önemle rica ediyorum; dünyanın neresinden olursa olsun, gelin edilmiş bir çocuğun yüzündeki ifadeye lütfen dikkatle bakınız.
Hangi çocuk gelinin yüzünde mutluluktan, sevinçten eser görebilirsiniz?
Görebileceğiniz tek şey korkudur!
Oyun çağındaki çocuğun, kendisinden onlarca büyük yaşta olan birinin oyuncağı olarak sunulması ne acı!
Kaç altına, kaç koyuna, kaç paraya? Kaça satıyor vicdanlarını çocuklarının sessiz çığlıklarına kulak tıkayan o babalar ve kocalarına ses çıkaramayan analar?
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve “ÇOCUK” Bayramını kutlayamayan ve “Bugün yirmi üç Nisan, hep neşeyle doluyor insan” diyemeyen, ellerinde bayraklar, balonlar, oyuncaklar yerine çocuk tutan çocuk kadınlarımız…
Ne kadar erken yaşadınız oynamanız gerekirken gerçek evciliği, ne kadar erken büyüdünüz yaşayamadan çocukluğunuzu, ne kadar erken öğrendiniz okul yüzü göremeden hayatı…
Oynamalı ve şarkı söylemeli yeryüzündeki bütün çocuklarımız.
Bugünkü yazımı sonlandırırken, yüreklere dokunan Ünzile’nin söz yazarı Aysel Gürel’i saygı ile anıyorum.
Ünzile insan dölü
On kardeş beşi ölü
Büyüdükçe ufak
Ve gelir de görücü
İnci gibi dişi
Görücü bilir işi
Söğüdüm ağlar gider
Olur hatun kişi
Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk, hem de kadın
Onikisinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile
Yağmuru kim döküyor
Ünzile kaç koyun ediyor
Dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor
Yağmuru kim döküyor
Ünzile kaç koyun ediyor