Seçimle ilgili yazdığım yazımın bir anda milyonlara ulaşması şaşırttı açıkçası, her zaman yazdığım yazılarımdan bir tanesiydi oysa.
Öncelikle hiç hakaret etmeden yapılan eleştirel yorumlara teşekkür ediyorum. Öfke ve nefret dilinden gerçekten yorulduk. Tartışmayı öğrendiğimiz gün birçok sorunumuzu da halletmiş olacağız.
Sosyal medya hesabımdan gelen sorulara toplu cevap olması için tekrar yazayım dedim…
Astrolog değilim, müneccim değilim, istişarelere yatıp cevap bulmaya çalışan hiç değilim, Kurtlar Vadisi tarzı dizilere senaryo yazan da değilim.
Yalnızca arkeolog olarak binlerce yıllık tarihi biliyorum. Herkes maksimum yüzyıllık tarih bilgisi ile yorum yapar, ben Milattan önce 50 binlerden günümüze kadar olan süreci süzerek yorum yapıyorum.
Tarih tekerrürden ibarettir, sözü aslında büyük bir gerçeği gizler. Tüm devletlerin kuruluşu yıkılışı birbirine benzer. Bu süreçten ayrılan tek millet Türklerdir. Devlet adı değişmiştir fakat öz değişmemiştir, bayrak düşmemiştir. Milattan önce binlerce yıldan günümüze dek, tarihe yön veren Türkler olmuştur.
Bunu tarih kitaplarında pek göremezsiniz, çünkü dünyadaki tüm kazılara İngiliz ve Alman arkeologlar hâkimdir ve birçok kısmını kendilerine yontarak yazdıkları tarih, gerçek tarihmiş gibi tüm dünyaya okutulur.
Tarihe yön veren Türklerdir dedim ya Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlar bu devletleri temsil eder.
Türkler diye belirterek yazmamdan rahatsız olacak olanlara da cevabı hemen yazayım; bu sizlerin anladığı anlamda kafatası milliyetçiliği değildir. Türk, bir soydur ve kökleri kozmik atalarına kadar gider. Kozmik ataları kimlerdir diye soranlara da cevap vereyim, o ayrı bir yazı konusudur.
Türk aklı dediğimde hemen alaycı sorular gelmiş, ak saçlılar aksakallılar mı diye.
Türk aklı, Binali Yıldırım gibilerin katıldığı tiyatrolar, ak saçlılar veya aksakallılar dedikleri kişiler değildir, Ergenekon değildir, derin devlet değildir, gizem veya sır hiç değildir.
Türk aklı, binlerce yıldır devletler kurduran, vakti geldiğinde Alparslanları Anadolu’ya gönderen, Fatih’e İstanbul’u fethettiren, Mustafa Kemal’e Anadolu’yu düşmandan temizlettiren, yenilmez zannedilen İngilizleri, Çanakkale’de hezimete uğratan, özel insanların ruhundaki yazılım ve kozmik destektir.
Bunu günümüzden şöyle bir örnekle açıklayayım; depremin ardından Adıyaman’a gittik. Samsun Federasyonu olarak Adıyaman’da kurduğumuz Samsun Konteynır Köyünde sohbet ediyorduk. Bir Samsunlu hemşerim Adıyaman’a nasıl geldiğini anlatınca günlerce düşündüm.
“Sabah kahvaltımı yapıyorum, televizyonda depremi gördüm, masadan kalktım arabama bindim ve deprem bölgesine geldim. İyi ki gelmişim kaç kişi kurtardık, kaç çadır kurduk. 40 gündür gece gündüz yardımcı olmaya çalışıyorum.” Dediğinde şu soruyu sordum günlerce sürekli kendime
Bu insanı oraya gönderen neydi?
Birisi telefon edip oraya git dememişti, bir görev verilmemişti, tamamen kendi içinde aktifleşen ruhsal görev kodu deprem bölgesine gitmesini sağlamıştı. Yüreğindeki sesi dinlemişti.
Bazı insanların içinde ruhsal yazılım olarak bu kodlar bulunur ve zamanı gelince harekete geçer. Kendini seçilmiş kişi ilan edenler değildir bu kişiler, hele mehdi mesih bekleyenler güzel oyuna gelecekler, daha çok beklesinler…
Büyük kaos zamanlarında, zorluklar fazlasıyla arttığında, Türk aklı devreye girer. Binlerce yıldır görünmez bir elle Türk devletlerini kurduran o Türk aklını Mustafa Kemal Atatürk araştırmış, arkeoloji bölümlerini açtırmış, tarihçilere görevler vermiştir.
Ve yaptığı derin araştırmaların sonucunda o aklın kodlarını şöyle açıklamıştır;
“İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”
Kahvaltı yaparken, “ben bu insanlara yardım etmeliyim,” deyip deprem bölgesine yardıma giden insandaki o genetik kod, vakti geldiğinde, ülkemi kurtarmalıyım, deyip harekete geçmek için onlarca bu koddan habersiz yaşayan görev insanlarının içindedir. Onlardan bir tanesi de Metehan’ın, Cengizhan’ın, Alparslan’ın, Fatih Sultan Mehmet’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhunu ve yazılımını taşır ruhunda ve bundan habersiz yaşamını sürdürürken, harekete geçmek için zamanın gelmesini bekler. Hainin çok arttığı şu günlere bakınca o liderin de gelme vaktinin yaklaştığını düşünüyorum.
Yine tekrarlıyorum, siyaset halk için oynanan bir tiyatrodur. Kılıçdaroğlu kazanmak isteseydi depremin ve ekonominin yıktığı ülkemde zaten kazanırdı. Önümüzdeki yıl Anayasa değişikliğini oylayacak olan milletvekillerini gördüğünüzde ve o milletvekillerinin Kılıçdaroğlu sayesinde mecliste olduğunu fark ettiğinizde anlayacaksınız birçok şeyi. Umuyorum ki şer zannettiğimiz, hayrımıza döner.
Türkiye’yi yok etmek, tarihten silmek için gece gündüz oyun kuran, kılıktan kılığa giren karanlık güçler, bütün güçleriyle uğraşsalar da tek umudum Türk aklının ve kozmik bağlarımızın koruduğu asil kanımızın varlığıdır. Bu yüzden bizleri ne haritadan ne de tarihten silmeye güçleri yetmez.
Ve yine yazıyorum, toplum öyle ayrıştırıldı ki ya bu tarafsın ya o tarafsın diye, ben hiçbir tarafım. Yalnızca geçmişi ve günümüzü yazarak geleceğe aktarmaya çalışan ve geleceğin iyi olması için günümüzü iyileştirmeye uğraşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, ülkemi çok seviyorum.
Yine “ortaya yazmışsın, hiçbir şey anlamadık,” diyenlere de cevap vereyim, yazdıklarımı anlamak zeka ve algı meselesidir, anlayamadıysan fazla yorma kendini, önerimdir.
Daha yazacak anlatacak çok şeyler var da, at izinin it izine karıştığı şu günlerde susmak ve izlemek en güzeli…
Kitaplarımda birçok bilgi var, merak ettiklerinize kitaplarımdan da ulaşabilirsiniz.
Arkeoloji mitoloji okuyabilirsiniz.
Geleceğin şifreleri geçmişte gizlidir.
Selahattin Demirtaş bir açıklama yaparak siyaseti etti bıraktığını söyledi. Ben de bu hareketi, gelecekte önüne koyacağı farklı bir siyaset anlayışının İlk adım olarak değerlendiriyorum..
Sonrası içinde teori geliştiriyorum ve diyorum ki ileri ki süreçte Türkiye’de siyaset yapanlardan öne çıkmış iki genç lider birleşerek Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni siyaset anlayışını halka benimsetecekler ve kabullendireceklerdir..Bunlardan bir tanesi Ekrem İmamoğlu diğeri ise Selahattin Demirtaş’tır tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi Kürtlerle Türkler tekrardan bir halk oluşturup, barış içerisinde ülkemizi refaha kavuşturacaklardır.. Belki Ekrem İmamoğlu adında yanılabilirim farklı bir figür de olabilir..Özellikle parlamentoda büyük çoğunluğu yakalayan Türk milliyetçilerin içerisinden bir tanesi örnek rahmetli Sinan Ateş misali (anlayışında) biri.. bence Bu seçimin tek kaybedeni var o da siyasal islam’dır..Siyasal İslam’ın bir parçası da parlamentoya girdi ki onların her hareketi Türk milliyetçilerini daha da körükleyip daha da bir bütün haline getirecektir..Saygılarımla
Sayın Ünal çok doğru tespit yapmisiniz ancak Ekrem İmamoğlu bencede yanlış isim neden derseniz baştaki adamlarla aynı yerden geliyor.
Sayın kosavalı,
Sayın Semra Kosavalı nın işaret ettiği Türk aklı nı o kadar güzel izah etmişki, tükenmiş umutları ve yıkılan hayallerin yeşermesine sebeb olmuştur. Dolayısı ile saygı ve şükranlarımı sunar başarılarının devamını canı gönülden desteklerim
Kaleminize yüreğinize sağlık çok güzel özetlemiş siniz, tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum
Merhaba, ukalalık olarak addedilmesin lütfen, “Astrolog değilim, müneccim değilim, istişarelere yatıp cevap bulmaya çalışan hiç değilim, Kurtlar Vadisi tarzı dizilere senaryo yazan da değilim.” burada geçen istişare kelimesi yanlış kullanılmıştır, onun doğru ifadesi “istihare” olacak.
İyi günler.
Doğru bir nokta. Türklük üzerine yazanların Türkçe konusunda daha titiz olmasını beklerim.
Semra hanım sizinle çok kısa süre önce tanıştım ve emin olun tanışmış olmaktan gurur duydum.Yazılarınızı akıcı bir uslüp ile yazmanız ve herkese hitap etmeniz çok güzel.Sizi kutluyorum.Ancak önceki yazımızda Ekrem İmamoğlu’nu sinsi gösterecek derecede eleştirmenin ve CHP nin başına geçemeyeceği tezinizi pek anlamış değilim.Gerçi CHP bir sistem partisidir demişsiniz ama bu ülkede lider pek yetişmiyor.Kaldı ki sistemi ile CHP silinmez ama gördüğünüz gibi yüzde 25’i de geçemez.Yetişeen lider adaylarını da bu kadar kolay harcamamız ne derece doğru.Zira şu anda CHP’nin içinde halkta getirisi olan,halka dokunabilen,meydanları dolduran İmamoğlu dan başka lider adayı var mı?Çıkar diyebilirsiniz ama yeni bir lider çıkarıp,onu hit yapıp,sahaya sürmek o kadar kolay mı?Bırak sahaya sürmeyi,yüzde 50 nin üstünde oy aldırmak ne kadar akıl işi.Sizi tekrar kutluyorum.İyi çalışmalar dilerim.
İMAMOGLU İÇİN BİRAZ DAHA ARASTİRMANİZİ DÜŞÜNMENİZİ İSTERİM.ŞU ANDAKİ ZİHNİYETİN İÇİNDEN GELEN BİR ADAM NE KADAR DOGRU KİŞİ OLUR İYİ TARTMAK GEREKİR.