• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result
Home Yazarlar

Semah Tuğsel: Gel sana bir ıtır fidanı vereyim, ister misin?

Semah Tugsel by Semah Tugsel
30 Aralık 2021
in Yazarlar
0
Semah Tuğsel: Gel sana bir ıtır fidanı vereyim, ister misin?
0
SHARES
5
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Gel sana bir ıtır fidanı vereyim ister misin? Her dokunduğunda parmak uçlarında kokusu kalsın. Parmak uçlarında iz bırakacak başka bir şeyin yoksa, değerlidir hediyem. Onu, yumurta kabuklarıyla karıştırdığın bir toprağa ek, bak ne gönüllü olacak yaşamaya. Ömrü bizden fazla olacak toprakta. Çiçeği olmadığından hor görme onu, sıradan davranma, sadece yeşili var diye. Dokun ona, bak neler olacak.

Yine geldik “güzellik” kavramına.

Manolya güzeldir, çok da güzel kokar ama kıskançtır kokusuna, dokunulmayı istemez. Siyaha dönüverir beyazı. Bak, ıtır kaprissizdir, çok dikkat de çekmez, sana kokusunu karşılıksız verir.

Yeter ki ona bir dokun. Mütevazı duruşunda; koklanmayı değil, dokunulmayı bekler yeşiline.

“Dokunmak” insanoğlunun beş duyusundan biri. Görme, işitme duyusundan daha az değerliymiş gibi görünür sanki. Daha az hayati bir değer taşıdığı da düşünülebilir. Diğer duyuların kaybını az çok biliyoruz yaşamasak bile, görüyoruz çevremizde. Zor bir durum ama beyin, eksik olan duyuları yerine koyamasa bile yardım ediyor insana. Görme duyusunu kaybetmiş olanlara daha çok işitme duyusu veriyor. İşitme duyusunu kaybedenlere de daha çok görme.

Düşündünüz mü hiç; dokunma duyunuz eksik olduğunda acaba hangi duyunuz güçlenirdi?

Bilemedim…

“Dokunmak” fiilinin Fransızca da kullanımı çok ilgimi çekmiştir.

“ Toucher”.

Her dil; bir “mantık” derler ya, tam da bunun karşılığıydı bu ilgi. Türkçede kullanımından farklı bir mantıkta kullanıyorlardı bu fiili.

Örneğin bir oyun seyrederler, şu oyuncu bana “dokunmadı” derler. Ki biz Türkçede böyle bir deyim kullanmayız. Biz, belki “etkilemedi” diyebiliriz. Ama bence, “etkilemek” le “dokunmak “ arasında ince bir fark var.

Non-figüratif bir sergiye gittiğimizde ya da kübik bir resim sergisine; 20 tane resim varsa, size belki iki tanesi “dokunur” bir başka deyimle “beğenirsiniz”. Önemli olan bir şeylerin sizi içine çekiyor olmasıdır. Bir Kandinsky resminin ne anlattığını kim söyleyebilir ki?  Ancak ressamın hayatını bilenler bir anlam yükleyebilir resmine. O da sanatçının isteğiyle örtüşür mü? Bilinmez.

“dokunan” her ne ise, renk olabilir, ya da sahici bir duygu, tiyatroda sahneden aşağıya, seyirciye ulaşan.

Bir şeyleri hareketlendirir bu “dokunma”.

Pina Bausch ‘dan bir dans gösterisi izlediğimde, bana çok derinden “dokunduğunu” bilirim. O yüzden de dans tiyatrosu dendiğinde ilk tercihlerimin arasındadır Pina. Teması vardır sadece,  gösterilerin konusu lineer bir çizgi izlemez. Yani “düz bir çizgi”. O yüzden bazı seyirciler “hiçbir şey anlamadık” da diyebilir.

Seyir durumunda, düz çizgilere alışmış olmamızdan mı kaynaklanıyor bu “anlamamak” durumu acaba? Başlangıç, gelişim ve sonuç seyretmeye mi alıştık hep?

İnsan beyninin çalışması, düz bir çizgide midir?

Beyinde; birçok duygu, düşünce, imaj, anlık durumlara tepkiler, hep iç içedir ve aynı zamanda.

Ama içinde yaşadığımız sistem, düşünme yetimizi, düz bir çizgiye getirmek üstüne özenle çalıştığından mıdır “dokunma” duyumuzun azalıp, yerine “beğenmenin” geçmesi.

Bir sanat yapıtının “dokunması için” illaki “anlaşılır” olması mı lazım?

Ya da, beğenmek için, anlamak olmazsa olamaz mıdır?

Bir Kürt ağıtıyla, bir İspanyol ağıtı, dillerini anlamamıza rağmen aynı şekilde dokunmuyor mu size?

Bu; bir başka yazı ve tartışma konusu aslında.

Aşk da buna benzer bir şey değil midir?

Herkes sana dokuna bilir, ama bir kişi, bir başka “dokunur”.

Henüz bu kimyanın formülü çözülemedi.

Güzel bir yazı, bir kitap okursunuz. Yazarın beyin kıvrımlarına, dokunursunuz. Bu güne kadar düşünmediğiniz bir yola götürür sizi. Itır kıvamında kokulanır beyniniz. Bir büyü oluşur. Büyü bu ya, tüm duygularınız hareketlenir.

Mutlu olursunuz.

Mutlu olmak için, “dokunma” duyusunun daha çok farkına varmanın zamanı geldi mi acaba?

“Dokun” bana demekten çok “ dokun-ma” sözcüğünü mü kullanıyoruz sıkça?

“tiyatroma dokunma”

“ağacıma dokunma”

“düşünme özgürlüğüme dokunma”

“gazeteme dokunma”

“yazarıma dokunma”

“sanatçıma dokunma”

Ve birçok “dokun-ma” çeşitlemesi.

Farkında olmadan, “dokunma” duyumuzu yitiriyor muyuz?

Ne dersiniz?

Hadi,  tam da zamanı ıtır fidanını suya koymanın, bir hafta sürer köklenmesi.

“dokun-ma” lara inat!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki Yazı

Sevda Bozbey Yılmaz: Hükümsüzleşen varlığıma, tanıklık ediyorsun imzanla

Sonraki Yazı

Buket Keskinol: Kim bu imparatoriçe

Semah Tugsel

Semah Tugsel

Sonraki Yazı
Buket Keskinol: Kim bu imparatoriçe

Buket Keskinol: Kim bu imparatoriçe

  • Popüler
  • Yorum
  • En Son
İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

16 Mart 2022
Astroloji Yolculuğu: Yeraltı Dünyasının Hükümdarı Geri Hareketine Başlıyor

Astroloji Yolculuğu: Başak Stelyumlu Haller “Mükemmelliyetçilik”

17 Aralık 2021
Hande Ertekin : Hayat banada kolay değil dostum…   Ben güzelleştiriyorum bir Sezen şarkısı açıp…

Hande Ertekin : Hayat banada kolay değil dostum… Ben güzelleştiriyorum bir Sezen şarkısı açıp…

19 Ocak 2022
Prof. Dr. Şansın Tüzün ve Chanceartist ile “Tıp ve Müzik” /Röportaj Rengigül Ural

Prof. Dr. Şansın Tüzün ve Chanceartist ile “Tıp ve Müzik” /Röportaj Rengigül Ural

19 Ocak 2022
Ayşe Demir: DO-ra-to

Ayşe Demir: DO-ra-to

14
Uzman Psikolog Arzu Yıldırım’dan ilk roman “Kahve Kokulu Defter” okuyucuyla buluştu

Uzman Psikolog Arzu Yıldırım’dan ilk roman “Kahve Kokulu Defter” okuyucuyla buluştu

12
Aşkım Tan: Unutturamaz

Aşkım Tan: Unutturamaz

11
Çiğdem Erdik: Ormanda magazin turu

Çiğdem Erdik: Ormanda magazin turu

10
Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

28 Haziran 2022
Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

28 Haziran 2022
Evliliği Sürdürmek mi? Boşanmak mı?

Evliliği Sürdürmek mi? Boşanmak mı?

28 Haziran 2022
UNDP, Japonya’nın desteğiyle, Türkiye’de sorumlu iş uygulamalarını teşvik ediyor

UNDP, Japonya’nın desteğiyle, Türkiye’de sorumlu iş uygulamalarını teşvik ediyor

27 Haziran 2022

Son Yazılar

Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

28 Haziran 2022
Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

28 Haziran 2022
Evliliği Sürdürmek mi? Boşanmak mı?

Evliliği Sürdürmek mi? Boşanmak mı?

28 Haziran 2022
UNDP, Japonya’nın desteğiyle, Türkiye’de sorumlu iş uygulamalarını teşvik ediyor

UNDP, Japonya’nın desteğiyle, Türkiye’de sorumlu iş uygulamalarını teşvik ediyor

27 Haziran 2022
Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Moda
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

Nermin Bezmen’in son kitabı ‘Ay Taşı Tanrıçaları’

28 Haziran 2022
Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

Küçük çocuklara oyuncak alırken dikkat

28 Haziran 2022
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2021 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj

© 2021 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.