• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result
Home Yazarlar

Semah Tuğsel: Corona günleri

Semah Tugsel by Semah Tugsel
24 Aralık 2021
in Yazarlar
0
Semah Tuğsel: Çiçek dürbünü
0
SHARES
11
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Çok hızlı giden bir trenin içinde düşünün kendinizi. Camdaki hiçbir görüntü net değil, seçilebiliyor ama ne renkler renk gibi ne biçimler.

Kompartımanda belki bir, belki iki kişi var tanımadığınız. Aralarında konuşuyorlar ama hiç sizi ilgilendiren konular değil. Torunlar, hastalıklar, politika. İstemeseniz bile duyuyorsunuz, öylesine bir uğultu işte.

Vardığınız yerde dolmuş kuyrukları, saatinde ulaşılamayan randevular. Geç kalma stresi, yollarda yitirilen bunca zaman. Halbuki zaman en pahalı şey değil mi. Bu ülkede niye en ucuz şey diye düşünmeden edemiyor insan. Normal zamanda bir saatte gidebileceğin yol neden üç saat. Uykundan fedakârlık edip bir saat daha erken çıkmazsan geç kalmak kaçınılmaz. İşten sonra çocukların servislerine yetişebilecek miyim kaygısı. Alışverişi araya sıkıştırmak lazım. Çocukların harcamaları çok fazla ek bir iş nasıl bulabilirim, ya da eşim bir çaresine bakmalı her şeyi ben mi düşüneceğim. Yetişmem lazım öncelikle hayata, birbirimize desteğiz zaten onun da işi zor anlıyorum ama yorgunum.

Tek başına da olsan, kalabalık bir ailen de olsa herkesin çoğu zaman içinde yaşadığı hız bu değil mi?

Bazen, insanların birbirine gerçekten nasılsın diye bile soramadığı bir hız bu.

Hayat aynı o tren penceresinden akan görüntüler gibi hızlı akıp gidiyor, karmakarışık renklerle, karmakarışık biçimlerle, karmakarışık duygularla.

Bugün yavaşladık hatta durduk.

Çin de yapılan bir araştırmaya göre birçok evli çift karantina sürecinde ayrılmış. Ne demek bu?

Demek bu hızın içinde hiçbir şeyi sorgulamamışlar, idare etmişler birbirlerini belki kendi istemlerini bile unutmuşlar.

Bugün sahilde uzun bir yürüyüş yaptım, deniz kenarında. Çok kalabalık değildi, maske ve eldiven gerekmiyordu.

Bir banka oturdum güneşe karşı gözlerimi kapattım. Bir on dakika durdum. Gerçekten durduğumu hissettim. Sen dururken beyin sinyallerini göndermeye devam eder ya, birçok ankette sorulan saçma bir soru geldi aklıma.

“Issız bir adada kalsanız ve yanınıza sadece üç şey almanız gerekse ne alırdınız”

Sonra eğer bir nedenden hapse girsem diye düşündüm. Yalnız bir odanın içinde olsam.

Bu düşünceler bir anda aktı beynimin içinde. Hayatın eski hızında gitmediği, durduğu, durmak zorunda kaldığı durumun oluşturduğu düşünceler.

Durmaya hiç alışık olmadığımızı fark ettim hem de hiç. Hayatımızı eski hızında yaşayamama duygusu, özgürlüğümüzün kısıtlanması. Daha çok düşünce, zaman zaman endişe, az hareket.

Issız bir adada yanıma alabileceğim üç şeyi düşündüm, günün anlamı gereği yiyecek, ama kolonya, maske hiç aklıma gelmedi, defter, kalem geldi aklıma. Bilgisayarın donuk ışığına hiçbir zaman alışamadım. Bir de tabii ki sevdiğim biri olsa yanımda dedim.

Ama hapiste olma duygusu daha ağır bastı adada bile olsan aynı duygu değil mi?

Hapishanede üniversite bitiren insanları düşündüm, belki dışarda olsalar hayatın hızından hiç bunu başaramayacaklardı. Neticede istediğin yere gidemiyorsun, istediğini yapamıyorsun o zaman neyi yapmak istiyordum da yapamadım ya da hayatımda yarım kalmış, zaman isteyen neler var. Daha da önemlisi en çok ne yapmak isterdim şimdiye kadar yapamadım. Bunlar çok büyük işler olmayabilir, küçük ama hayati işler olabilir. Düşünün; zaman o kadar bize ait ki ve onu özgürce ve istediğimiz gibi kullanma olanağımız var.

O zaman sorun şurada başlıyor. “Ben ne yapmak istiyorum”, hayatın sana dayattıklarından farklı olarak.

İşte tam da zamanı değil mi. Bu zorunlu durumu kendi avantajımıza nasıl çevirebiliriz.

Kütüphanemde okuyamadığım ya da yarım bıraktığım bir yığın kitap var. Bitmeye yakın bir kitap projem var, aklıma bir yığın yazı konusu geliyor. Tadıyla yemek yapmam için, kışlıkları yıkayıp kaldırmak için, çiçeklerin topraklarını değiştirmek belki eve yeni bir düzen vermek için bir yığın zaman. Belki hayatında bir daha elde edemeyeceğin bir zaman bu. İşin panik boyutu tabi ki önemli ama televizyonlar ve sosyal medya o kadar bahsediyor ki burada yazmanın hiçbir gereği yok. Ama bir tek şunu biliyorum gereken önlemleri aldıktan sonra panik ve endişe bağışıklık sisteminin çökmesinde son derece etken.

İnsanoğlu o kadar mükemmel bir yapıya sahip ki her şarta uyum sağlayabiliyor. Yeter ki uyum sağlayacak bakış açısını geliştirelim. Aklımıza, hayatımıza yeni bir düzen getirebiliriz.

Belki, kim bilir tekrar hayatın hızına kapıldığımızda kendimize daha çok “durma” zamanı yaratmanın şartlarını daha çok zorlarız

Önceki Yazı

Sevda Bozbey Yılmaz: Farklılığın esareti, görünmezliğin sıradan cesareti

Sonraki Yazı

Astroloji Yolculuğu: Astroloji nedir?

Semah Tugsel

Semah Tugsel

Sonraki Yazı
Astroloji Yolculuğu: Astroloji nedir?

Astroloji Yolculuğu: Astroloji nedir?

  • Popüler
  • Yorum
  • En Son
İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

16 Mart 2022
Astroloji Yolculuğu: Yeraltı Dünyasının Hükümdarı Geri Hareketine Başlıyor

Astroloji Yolculuğu: Başak Stelyumlu Haller “Mükemmelliyetçilik”

17 Aralık 2021
Merve Comart : Yolcu

Merve Comart : Yolcu

16 Mayıs 2022
Hande Ertekin : Hayat banada kolay değil dostum…   Ben güzelleştiriyorum bir Sezen şarkısı açıp…

Hande Ertekin : Hayat banada kolay değil dostum… Ben güzelleştiriyorum bir Sezen şarkısı açıp…

19 Ocak 2022
Ayşe Demir: DO-ra-to

Ayşe Demir: DO-ra-to

14
Aşkım Tan: Kadın-13

Aşkım Tan: Kadın-13

12
Uzman Psikolog Arzu Yıldırım’dan ilk roman “Kahve Kokulu Defter” okuyucuyla buluştu

Uzman Psikolog Arzu Yıldırım’dan ilk roman “Kahve Kokulu Defter” okuyucuyla buluştu

12
Aşkım Tan: Unutturamaz

Aşkım Tan: Unutturamaz

11
İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

7 Ağustos 2022
Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

6 Ağustos 2022
Hayriye Gönen: Hayatlarımızda son üç yılın bilançosu çok ağır oldu. Artık yaşamlarımızı güzel şeyler ile ödüllendirme zamanı!

Hayriye Gönen: Hayatlarımızda son üç yılın bilançosu çok ağır oldu. Artık yaşamlarımızı güzel şeyler ile ödüllendirme zamanı!

6 Ağustos 2022
İzmir 2030’a kadar Plastik Atıksız Şehir olacak

İzmir 2030’a kadar Plastik Atıksız Şehir olacak

6 Ağustos 2022

Son Yazılar

İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

7 Ağustos 2022
Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

6 Ağustos 2022
Hayriye Gönen: Hayatlarımızda son üç yılın bilançosu çok ağır oldu. Artık yaşamlarımızı güzel şeyler ile ödüllendirme zamanı!

Hayriye Gönen: Hayatlarımızda son üç yılın bilançosu çok ağır oldu. Artık yaşamlarımızı güzel şeyler ile ödüllendirme zamanı!

6 Ağustos 2022
İzmir 2030’a kadar Plastik Atıksız Şehir olacak

İzmir 2030’a kadar Plastik Atıksız Şehir olacak

6 Ağustos 2022
Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Moda
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

İş Kadını İpek İpek’ten “Markalaşma” kitapı

7 Ağustos 2022
Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

Kadıköy’de Uluslararası Ragbi turnuvası başladı

6 Ağustos 2022
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2021 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj

© 2021 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.