• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz : Madde kullanımı kişinin hem kendisine hem de yakınlarına saldırganlık dürtüsünü tetikliyor!

Güncel Kadın by Güncel Kadın
25 Kasım 2024
in Sağlık
0
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz : Madde kullanımı kişinin hem kendisine hem de yakınlarına saldırganlık dürtüsünü tetikliyor!
0
SHARES
4
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Madde kullanımının saldırganlık ya da şiddet davranışıyla arasında yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Uzun süreli madde kullanımı, ön beynin işlevini bozarak kişinin odaklanma, dürtü kontrolü, planlama, organizasyon, muhakeme, empati ve iç görü işlevlerini etkiliyor. Kişi en büyük dürtülerden biri olan saldırganlık dürtüsünü kontrol edemez hale geliyor.” dedi. Madde kullanımı riskinin çocukluk çağında saptanabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, aile problemleri, ihmal ve istismarın çocukları madde kullanımına itebildiği uyarısını yaptı

Birçok şiddet olayında taraflardan en az biri bağımlı…

Başkalarına yönelik şiddet davranışının fiziksel, cinsel ya da öldürmeye kadar da uzanabileceğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Şiddet başka bir kişiye karşı fiziksel güç ya da kuvvetin tehdit ya da fiili olarak kasıtlı kullanılmasıdır. Eğer şiddet davranışı kişinin kendine yönelik olursa bu da intihara varabilir.” dedi.

Şiddetin alkol ve madde kullanımıyla ilişkisini değerlendiren Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Alkol ya da madde kullanan insanların büyük çoğu şiddete başvuran kişiler olmayabilir ancak bir çok şiddet olayında hem suçlular hem de kurbanların alkol ya da madde kullanıcıları olduğunu görüyoruz. Bu psikoaktif maddeler ile şiddet arasında ciddi bir bağlantı var. Özellikle alkolle ilgili yapılan deneysel çalışmalara bakıldığında şiddet davranışında nedensel bir rol oynadığını görüyoruz. Yasaklı madde ve uyarıcıların, psikofarmako dinamiğinde yine kişilerin şiddet davranışına katkıda bulunacağını söyleyebiliriz.” açıklamasını yaptı.

Düşük serotonin düzeyi şiddete neden olabiliyor 

Şiddette rol oynayan birkaç psikososyal faktör bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Genellikle saldırgan olan davranış kalıplarına baktığımızda madde bağımlılığıyla, gelişimin erken dönemlerinde iç içe girdiğini görürüz. Şiddet gösteren veya madde kullananların hayatlarına baktığımızda da birinci derece yakınları arasında şiddet davranışı, şiddete maruz kalma veya alkol, madde kullanımının daha yaygın olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Özellikle bu tür olgularda şiddetin nörobiyolojisinde biyolojik faktörlerin de önemli rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyinde bulunan bazı maddelerin, (Nörotransmitter) serotonin, ve dopamin gibi beyinde bulunan  Nörotransmitter düzeyinde değişiklikler  oluşmaktadır. Şiddetin en sık alıntılanan basitçe biyolojik karşılığı düşük seratonin düzeyi diyebiliriz. Uzun süreli madde kullanımı, ön beyin dediğimiz prefrontal korteksin işlevini bozarak bir çok hareketin denetlenmesini maalesef engelliyor. Üniversite çağında gelişen beynimizin ön bölümü yönetici işlevlerden sorumlu olup odaklanma, dürtü kontrolü, planlama, organizasyon, muhakeme, empati ve iç görü işlevlerini kontrol eden merkezdir.

Madde kullanımına bağlı olarak beynin bu bölgesinin yeterince çalışmadığını düşünün. Bu kişilerin dürtü kontrolü, muhakemeleri ortadan kalkıyor. Empati kuramıyor, başkalarını nasıl üzdüklerini, onların duygularını anlamakta, kendilerini onların yerine koymakta zorlanıyorlar. Özellikle en büyük dürtülerden biri olan saldırganlık dürtüsünü kontrol edemez hale geliyorlar. Bunun için madde kullanımının saldırganlık ya da şiddet davranışıyla arasında bu kadar yakın bir ilişki bulunuyor.”

Ailede madde kullanılması, şiddetin olması ve iletişimsizlik madde kullanımına itebiliyor!

Özellikle madde kullanımı ve şiddet davranışı açısından bakıldığında risk etmenlerini değerlendiren Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Bireye özgü ve aileye özgü risk etmenleri var. En başta madde kullanımının olması, kullanılan madde türlerinin hızla artması, çocukluk çağında yıkıcı davranışların varlığı, saldırganlık, akademik performans, riskli davranışların oluşması, mizaç bozuklukları, dikkat süresinin kısalığı ve dürtüsellikte artış bireye özgü risk etmenleridir. Bunlar olan bireylerde madde kullanımı riski daha yüksektir. Bunlar ayrıca şiddet ve saldırganlıkla aynı risk etmenleridir.” dedi.

Ailesel olarak bakıldığında ise en başta disiplinin var olmaması olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Bir şekilde ailede madde kullanımı olması ya da aile içi şiddetin olması, aile içinde ayrılmaların sıklığı, çocuklarda uzak ailelerin olması, ilişki bağlarının zayıf olması maalesef ailesel risk etmenleri olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu.

İhmal ve istismar çocuklar için en önemli etken!

‘Bu konuda neler yapılabilir?’ sorusuna, “Öncelikli olarak içinde maddenin yer almadığı, olumlu yaşama değerlerinin öne çıkarılması, sağlık ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi, madde kullanmadığı için bireylerin gurur duymalarını sağlayarak onlara destek olmak olunması gibi adımlar atılabilir.” diyen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bağımlılık yapan maddelerin tüm dünya da halk sorunu olarak tanımlandığına dikkat çekti.

Özellikle çocukluk yaşlarından itibaren suç ve şiddet davranışları sergilenmesinde etken faktörlerden birisinin madde kullanımı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önemli olan unsur suç işleme potansiyelinde olan çocukların baştan saptanması ve eğitimlerle suç işlemenin önüne geçmek olmalı. Çocukluk yaşlarında madde kullanmaya başlayan kişilerin ileride madde kullanma riskinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. En baştan riskli gurupların belirlenerek onlara özel bir program uygulanması gerekir. Eğer madde kullanıyorlarsa o aşamadan sonra tedaviyle birlikte rehabilitasyonları önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde madde kullanıcılarının tedavi sonrası rehabilitasyonları ile ilgili çok önemli eksiklikler olduğu düşüncesindeyim. Bu konunun profesyonel ekipler tarafından gerçekleştirilmediği ilaçsız, tedavi adı altında kişilerin ilaçlarının kesilerek hastanın hem madde kullanımı hem de şiddet davranışının riskinin artırıldığı görülmektedir. Rehabilitasyon tedavinin devamı gibi değil de ayrı bir programmış gibi ele alındığı saptanmıştır. Tedavi sonrası rehabilitasyon hizmetlerindeki eksiklikler nedeniyle madde kullanımının tekrarladığı veya devam ettiği ya da suça yönelmenin daha fazla olduğunu söyleyebilirim.

Çocukluk ve ergenlik döneminde madde kullanımı ve bağımlılığa itilme nedenleri arasında güçsüz ve zayıf kişilik yapısı, benlik saygısının ve özgüveninin düşük olması, iş denetiminin gelişmemiş olması yani dürtüselliğin fazla olması, aile problemlerinin fazla olması ile çocukluk çağı ihmal ve istismarı sayılabilir.”

Önceki Yazı

Denizili kadınlar şiddete karşı yürüdü

Sonraki Yazı

Aşkım Tan: Kadına Şiddet-2

Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sonraki Yazı
Aşkım Tan: Kadına şiddet -1

Aşkım Tan: Kadına Şiddet-2

Plugin Install : Widget Tab Post needs JNews - View Counter to be installed
  • Popüler
  • Yorum
  • En Son
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

21 Kasım 2024
İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

4 Eylül 2024
Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 18-24 Kasım 2024 (Ankara Saatine Göre)

Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 2024’de Burçları Neler Bekliyor?

8 Ocak 2025
Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

22 Ocak 2024
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

0
Duygu Şengül: Türkiye’de kadının var olma sorunu

Duygu Şengül : Duygu’sal Aforizmalar

0
Ayşe Demir: DO-ra-to

Ayşe Demir: DO-ra-to

0
Buket Keskinol: Toprak Ana Gaia

Buket Keskinol : İskenderunlu olmak

0
Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

24 Mayıs 2025
29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

23 Mayıs 2025
Şehir Tiyatroları, “Yenilmez” adlı oyunuyla 12. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nde

Şehir Tiyatroları, “Yenilmez” adlı oyunuyla 12. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nde

23 Mayıs 2025
Yarının Eko-Liderleri Kadıköy’de yetişecek

Yarının Eko-Liderleri Kadıköy’de yetişecek

23 Mayıs 2025

Son Yazılar

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

24 Mayıs 2025
29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

23 Mayıs 2025
Şehir Tiyatroları, “Yenilmez” adlı oyunuyla 12. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nde

Şehir Tiyatroları, “Yenilmez” adlı oyunuyla 12. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nde

23 Mayıs 2025
Yarının Eko-Liderleri Kadıköy’de yetişecek

Yarının Eko-Liderleri Kadıköy’de yetişecek

23 Mayıs 2025
Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Anasayfa
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Magazin
  • Moda
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali başladı

24 Mayıs 2025
29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

29. Bedia Muvahhid Ödülü Sahiplerini buldu

23 Mayıs 2025
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2023 Güncel Kadın.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj

© 2023 Güncel Kadın.