• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result

Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

Güncel Kadın by Güncel Kadın
2 Kasım 2025
in Röportaj
0
Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran
0
SHARES
27
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Ajans’dan ayrılmanız biraz olaylı olmuştu yanlış anımsamıyorsam.

Doğru anımsıyorsunuz. O dönemde Çeşme’nin göbeğine, Marina’nın karşısındaki dağlık tepeye bir şirket rüzgâr enerji santrali kurmak istiyordu. Çeşmeliler, partiler üstü bir kararlılıkla buna karşı çıkmış, eylemler düzenlemişlerdi. Ben de o süreci hem dergimin kapağına taşımış hem de ajans’a haber olarak geçmiştim. Ancak şirketin sahibinin, ajansın genel müdürüyle yakın dost olduğu ortaya çıktı. Haberin yayımlanması istenmedi. “Yukarıdan istemiyorlar” dendiğinde, bir gazeteci olarak sessiz kalamazdım. Halkın istemediği bir projeye, ben de orada yaşayan biri olarak karşıydım ve konuyu işlemeye devam edeceğimi açıkça söyledim.

Sonrası malum… O tutumum krize dönüştü ve yollarımızı ayırdık. Gazeteciliğin bambaşka, acı bir yüzüyle karşılaşmak beni çok üzmüştü. Haberime sansür uygulanmaya çalışılması kalbimi kırmıştı, ama ben kalemimi kırarak veda ettim. Oysaki ailem gibi gördüğüm ajansta olmayı, işimi ve oradaki arkadaşlarımı gerçekten çok seviyordum. Başta olanları kabullenmek zor oldu, günlerce ağladım. Ama bir yandan da doğru bildiğimi savunmanın, kalemimi eğip bükmemenin verdiği içsel gururu hissettim. Kimi zaman bedel ödersin ama inandığın gerçeğin yanında durmanın, boyun eğmemenin sessiz onuru ve içindeki gazeteciyi korumak her şeye değer. Bu deneyim, gazeteciliğin yalnızca bir meslek olmadığını, bir duruş, bir vicdan ve insanlığa karşı sorumluluk işi olduğunu bana çok sert ve üzücü bir şekilde göstermişti.

Dergi yayıncılığı ve ajans muhabirliği dışında bulmaca hazırlığı ve Yunan adalarına yönelik rehber çalışmaları yaptığınızı da biliyorum. Tüm bunları aynı anda yürütmek sizin için nasıl bir süreçti?

Tüm bu projeleri aynı anda yürütmek yoğun bir tempoydu. Aynı anda hem dergi çıkardım, hem ajans muhabirliği yaptım hem bulmaca hazırladım hem de Yunan adalarına giden Türk turistlere yönelik ada tanıtım rehberi hazırladım. Zaman yetmiyordu adeta, çünkü her biri ayrı emek ve özen isteyen çalışmalardı.

Bolca uykusuz geceler ve yorgun günler geçirdim ama bir o kadar da keyifli ve öğretici zamanlar yaşadım. Her biri bana ayrı bir tatmin ve tecrübe sundu. Bulmaca hazırlığı konusunda üç ayrı hava yolu şirketi (THY, Sky Life Dergisi -13 yıl, Anadolu Jet -8 yıl, Onur Air -5 yıl) ve iki ulusal gazetenin (Milliyet ve Radikal) de aralarında olduğu toplam 14 ulusal yayına 82 çeşit bulmaca hazırladım, pandemi döneminde bulmacaların yayını durduruldu. Bunun yanı sıra, 2010-2018 yılları arasında Türkiye’ye kıyısı olan Yunan adalarına (Sakız, Rodos, Kos, Samos, Simi, Kalimnos, Patmos, Leros) giden Türk turistlere yönelik Osmanlı eserlerini kapsayan ve adaları tanıtıcı rehberler hazırladım. Bu rehberlerde ada hakkında genel bilgiler, ada ve şehir haritaları, tarihi ve turistik yerler, ne yenir ne içilir, ne alınır, nelere dikkat edilmeli gibi bilgiler yer alıyordu. Tüm bu işleri derginin yazı işleri müdürü Ahmet Aktaş ile birlikte yürüttük.

Haber yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?

Haber yaparken benim için öncelikli şey doğruluk ve güvenilirliktir. Bugüne dek yaptığım hiçbir haberde tekzip almadım, bu benim için büyük bir gurur. Kaynaklarımı titizlikle doğrular, derin araştırmalar yapar, her bilginin sağlam temellere dayandığından emin olurum. Bunun yanı sıra tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesini her zaman rehber edinirim. Ayrıca toplumsal duyarlılık ve sorumluluk da göz ardı etmediğim bir unsur.

Haberlerin okuyucuya, topluma ve ilgililerine olan etkisini düşünürüm, özellikle hassas konularda titiz davranırım. Örneğin, denklik sorunları yaşayan öğrencilerle ilgili haberlerimde, onları yalnızca mağdur olarak değil, çözüm bekleyen gençler olarak aktarmaya özen gösterdim. Ve elbette zamanlama ve güncellik de kritik. Haber ne kadar hızlı ve doğru şekilde okuyucuya ulaşırsa, etkisi de o kadar güçlü olur. Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde hem doğru hem de etkili bir haber ortaya çıkmış oluyor.

Gazetecilik sizin için ne anlam ifade ediyor?

Gazetecilik benim için bir meslekten çok daha fazlası; bir yaşam biçimi, bir tutku ve bir yolculuk.

Bu yolculuk, tarihe not düşmek, gerçeğin izini sürmek, zamanın akışı içinde olup biteni belgelemek, sessiz kalan hikayeleri görünür kılmak ve doğru bilgiyi insanlara ulaştırmak anlamına geliyor. Aynı zamanda toplumun aynası olmak, insanların görmediğini göstermek, duymadıklarını duyurmak ve sessizlerin sesi olabilmek demek. Mesleğimde her zaman doğruluğu ve bağımsızlığı ön planda tutarım. Gazetecilik, vicdan ve sorumluluk gerektiren bir iş olduğundan haberlerimi aktarırken hem topluma hem bireylere karşı derin bir sorumluluk hissederim. Son yıllarda haberlerimde çoğunlukla kültür, tarih, turizm ve insana dair hikayelere odaklanıyorum. Çünkü gazeteciliği sadece “olayı aktarmak” olarak görmem. Okurun zihninde bir pencere açmak, farkındalık yaratmak, bir duyguyu uyandırmak, insanlara dokunmak ve onların yaşamına bir nebze olsun katkıda bulunabilmek isterim.

Klasik haber tarzından ziyade, araştırmaya dayalı, kaynaklara inen, ayrıntılara önem veren haberler üretmeyi tercih ederim. Haberlerim özgündür, farklıdır, detay bilgi içerdiğinden de epeyce uzundur. Haberlerimi oluştururken hem bugünü hem de geleceği kayda geçirdiğimi yani tarihe not düştüğümü bilmek benim için büyük bir motivasyon kaynağıdır.

2006’dan bu yana her haber, her röportaj bana hem topluma hem de kendime karşı sorumluluğumu hissettirdi. Kimi zaman baskılarla, tehditlerle ve zor anlarla karşılaştım; kimi zaman gözyaşı, kimi zaman sessiz bir gurur eşlik etti bu yolculuğa. Ama her deneyim, doğru bildiğini savunmanın, sessiz kalan hikayeleri görünür kılmanın ve insanlara gerçeği ulaştırmanın değerini daha da derinleştirdi. Her haberde, tarihe not düşmenin, toplumun hafızasını kayda geçirmenin ve doğru bilgiyi insanlara ulaştırmanın ağırlığını omuzlarımda hissettim. Bu yolculuk bazen tehlikeli, bazen yıpratıcı ama her zaman anlamlı, öğretici ve unutulmaz oldu. Gazetecilik, zorlukları ne olursa olsun, her zaman yaşanmaya ve paylaşılmaya değer bir yolculuk. Bunun yanında benim için düşünmenin, sorgulamanın, öğrenmenin ve anlatmanın en güçlü biçimi. Her haberle yeni bakış açıları kazanır, bilmediklerimi öğrenir, insanlara ve hayata dair anlayışımı derinleştiririm. Bu yüzden diyorum ki; gazetecilik, benim ait olduğum yer.

Gazeteciliğin kazanımları neler oldu sizin için?

Meslek hayatım boyunca çok güzel dostluklar edindim; milletvekillerinden belediye başkanlarına, turizm müdürlerinden otel genel müdürlerine, sivil toplum temsilcilerinden sanatçılara, akademisyenlerden sporculara uzanan geniş bir dost çevrem oldu. Gazetecilik bana bir meslek değil, aynı zamanda yürekten bağlar da kazandırdı. Yeşilçam’ın “Afrodit” lakaplı değerli sanatçısı sevgili dostum Banu Alkan her Çeşme’ye geldiğinde arar, “Bebeğim şu oteldeyim, akşama şurada yemekte buluşalım mı?” derdi. Buluşur, keyifli sohbetler eder, hasret giderirdik. Ayak bileğimi kırdığım dönemde, beni arayıp, “Prensesim, Çeşme’de kısıtlı imkanlarda iyi bakamazlar, gel İstanbul’a, tedavini burada yaptıralım, bende kal” demesini asla unutmam. Yine aynı dönemde, tıpkı benim gibi ayağını kıran kıymetli sanatçı dostum Aynur Aydan’ın, “Yatılı hasta bakıcım var, sen de gel, ikimize beraber baksın, karşılıklı yatarız” demesi de içimi ısıtan bir başka incelikti. Sakız Adası’nın eski Valisi Polidoros Lamprinoudis’in ise bir dostluk maçı sonrası bana sarılıp, kalabalığa dönerek “Sakız’ın fahri hemşehrisi!” diye beni göstermesi, gazeteciliğin bana kazandırdığı en anlamlı anlardan biriydi. Ayrıca Yunanistan’ın sevilen sanatçılarında Haris Alexiou’nun İzmir konseri sonrası hakkımda aktarılanlarla bana güvenip tek röportajı dergim Çeşme Aktüel’e vermesi beni hem gururlandıran hem de çok mutlu eden özel bir olaydı. Bir telefonumla her daim yanımda olan, gerektiğinde bir kapıyı aralayan, bir kolaylık sağlayan dostlarım da hep oldu. Gazetecilik, evet, bazen zor, bazen yorucu ama aynı zamanda insana inanılmaz bir çevre, güven ve vefa duygusu kazandıran bir meslek. Benim için bu dostluklar, mesleğin en güzel armağanı oldu.

Kadın gazeteci olarak insanların size bakış acılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ve kadın gazeteci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Kadın gazeteci olmanın algısı zaman ve zemine göre değişiyor. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki daha saygılı, daha içten ve daha sempatik karşılanıyoruz. Kadın olmanın avantajı, kapıların daha kolay açılması, insanların duygularını paylaşmaya daha açık olması ve empatiyi hızlı kurabilmek. Kadın gazeteci olmak, bazen eşsiz fırsatlarla bazen de zorluklarla dolu bir yolculuk. Ben bu zorlukları neredeyse hiç yaşamadım diyebilirim. Bunda hem kendi karakterim, girişkenliğim ve enerjimin etkisi hem de derginin yazı işleri müdürü Aktaş’ın desteği ve yol göstermesi büyük rol oynadı. Ancak yine de zaman zaman tacizkar bakışlara veya sözlere maruz kalırken, bazen de hemcinslerimin kıskançlığıyla karşılaştım.

Örneğin bir turizm fuarında, Sheraton Hotel Çeşme’yi ilçeye kazandıran İskender Dilek ile söyleşi yaparken, başarılarımı kıskanan bir Çeşmeli yayın sahibi kadın yanımızdan geçerken, kendisinin de yapmak istediği röportajda öncelik bana verilince hırsından dizüstü elbiseme atıfta bulunarak, “mini eteği giyiyor, ortalıkta dolaşıyor” gibi çirkin bir yorum yapmıştı. O an kısa bir süre buz kesilmiştik, ama ben gülümseyerek, “Etekler mini olsun, beyinler değil” demiş söyleşimize devam etmiştim. Böyle anlar, kadının gazetecilikte karşılaştığı zorlukları, kıskançlıkları J gösterirken, aynı zamanda dayanıklılığını ve duruşunu da ortaya koyuyor. Özetle; kadın gazeteci olmak hem ayrıcalık hem mücadele. Kadın olmanın getirdiği sezgi, empati ve iletişim gücünün haberciliği daha da zenginleştirdiğine inanıyorum. Bu yüzden kadın gazeteci olmayı bir dezavantaj değil, aksine mesleğe farklı bir ruh katma fırsatı olarak görüyorum. Kadınların sesinin gazetecilikte güçlenmesi, haberlerin dilini de toplumun zihniyetini de dönüştürüyor. Ben kendi adıma, bunun parçası olmaktan mutlu ve onurluyum.

Ülkemizde kadın cinayetleri her gün artıyor, size göre kadın cinayetlerinin artmasının nedenleri ve çözümü nedir?

Kadın cinayetlerinin artmasının çok boyutlu nedenleri var. Ataerkil anlayış, kadınların sosyal ve ekonomik hayatta eşitsizliği, şiddeti normalleştiren toplumsal normlar… Bunlar birleşince maalesef trajik sonuçlara yol açıyor. Yasaların uygulanmasında ve koruyucu önlemlerdeki eksiklikler de bu sorunu derinleştiriyor.

Çözüm için eğitim, hukuki reform ve toplumsal bilinç şart. İlkokuldan itibaren cinsiyet eşitliği dersleri, yasaların etkin uygulanması ve kadınların ekonomik güçlendirilmesi hayati önemde. Mağdurlara psikolojik destek sağlanmalı, toplumda kadına saygı kültürü güçlendirilmelidir. Kadın cinayetlerini önlemek, yasalar ve toplumsal dönüşümün birlikte yürütülmesini gerektiriyor.

TBMM’de çeşitli partilerde yer alan kadın milletvekilleri bir araya gelip kadın cinayetleri konusunda neden birlikte çözümde anlaşamıyorlar? Ve siz milletvekili olsanız konu hakkında ne yaparsınız?

 Kadın cinayetleri siyasi bir mesele olmamalı; insan hakları ve yaşam hakkı meselesi. Maalesef, farklı partiler arasında ideolojik ve siyasi ayrımlar, acil çözüm üretilmesini engelliyor. Herkes kendi gündemi ve öncelikleriyle hareket edince, somut adımlar atmak zorlaşıyor.

Eğer milletvekili olsaydım, kadın cinayetlerine karşı ortak bir platform oluştururdum. Partiler üstü bir yaklaşımla, yasaların etkin uygulanması, koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesine odaklanırdım. Ayrıca, kadınları ekonomik ve sosyal hayatta güçlendirecek politikaları hızla hayata geçirir, mağdurlara psikolojik destek sağlayacak bir sistem kurardım. Özetle, kadın cinayetleri konusunda siyaset üstü bir acil eylem planı olmazsa, her gün kayıplar yaşamaya devam ederiz.

Sizce ülkemizde kadın ağırlıklı bir yönetim olsa neler değişebilir?

Kadın ağırlıklı bir yönetim, öncelikle karar alma süreçlerinde farklı bakış açılarını güçlendirir. Kadınlar, sosyal politikalar, eğitim, sağlık ve toplumsal adalet konularında daha duyarlı ve kapsayıcı politikalar üretebilir. Kadına yönelik şiddet ve eşitsizlik gibi konular, sadece yasal zorunluluk değil, toplumun önceliği haline gelir.

Elbette kadınların yönetimde bir araya gelmesi her zaman sorunsuz olmaz; kıskançlık ve rekabet gibi dinamikler de zaman zaman devreye girebilir. Ancak bu, doğru liderlik ve ortak hedef bilinciyle aşılabilir. Kadınların birlikte hareket etmesi, toplumda cinsiyet eşitliğini güçlendirir, karar alma süreçlerini daha adil ve sürdürülebilir kılar. Ekonomik ve sosyal projelerde daha kapsayıcı ve sürdürülebilir yaklaşım görülür. Kısacası, kadınların yönetimde daha fazla temsil edilmesi hem karar alma süreçlerini hem de toplumun genel adalet ve refah düzeyini olumlu etkiler.

Fulya Omaç’ı kısaca nasıl anlatırsınız?

Bu son soru gerçekten en zor yerden geldi! J Kısaca anlatmak gerekirse…

Kendimi tarihe not düşmeyi seven, tutkulu bir gazeteci olarak tanımlayabilirim. İşini son derece ciddiye alan, titiz, araştırmacı, detaycı ve mükemmeliyetçi bir yapım var. Mesleğime büyük bir aşkla bağlıyım; bilgiye dayalı, derinlikli haberler yapmayı ve insan hikayelerini anlatmayı seven biriyim. Ait olduğum yer diye tabir ettiğim mesleğim benim için bir nefes, bir yaşam biçimi ve toplumla kurduğum bir köprü.

Mesleğimin dışında insan ilişkilerinde saygı, iyi niyet, samimiyet, dürüstlük ve güven öncelikli değerlerim. Dostluklara ve vefaya önem veririm. Yalanı ve yapmacıklığı hiç sevmem, dürüstlüğü karakterin temeli olarak görürüm. Yapılan iyiliği de kötülüğü de asla unutmam. Rol yapmayı beceremem, onun için duygularımı açık yaşarım. İyi niyetimi suistimal edeni affetmem, saygısızlık yapana mesafemi koyarım. İyi enerji almadığım insanlarla görüşmek ve ortamda bulunmak istemem. Sevdiklerimeyse çok değer veririm. Uzun zaman görüşemesem de kalplerimdeki yerleri değişmez. Bana bir bardak suyla yaklaşana, sürahiyle karşılık veririm. Biraz değişken ruh halimle bazen çok zor bazen de çok kolay biriyim. Burçlara pek inanmasam da bir Akrep burcunun neredeyse tüm özelliklerini taşıdığımı söyleyebilirim. Duygularım derin, sezgilerim güçlü, tutkularım yoğun, inatçılığım engel tanımaz ve kafama koyduğum bir şeyi mutlaka başarırım. Ailem benim için her şeydir. Hayata, insana, kültürel değerlere, tarihe, doğaya, çevreye ve sanata duyarlı biriyim. Hayvanları, sokaktaki patili dostları çok severim, benim olmazsa olmazlarımdır onlar. Göztepe ise tuttuğum değil, tutulduğum takımdır.

Mesleğimde kendimi anlatma şansı verdiğiniz için öncelikle size, ardından sonsuz desteği, öğretileri ve rehberliğiyle bu mesleği koluma bir bilezik gibi takmamı sağlayan, mesleki kimliğimin oluşmasında büyük pay sahibi olan ve beni bu alanda bir isim haline getiren adaşınız Ahmet Aktaş’a içtenlikle teşekkür ederim. Emeklerimi sayfalarına taşıyıp görünür kılan, sesimi duyuran yurt içi ve yurt dışındaki tüm basın kuruluşlarına da gönülden minnettarım. Bana inanan, destek olan, yüreğime dokunan, bu yolculuğu anlamlı kılan herkese; en çok da haberlerimi yazarken saatlerce bilgisayar başında sabırla yanımda olan aileme sonsuz sevgi ve teşekkürlerimi sunarım.

 

Önceki Yazı

NG Grup, 47. İstanbul Maratonu’nda adımlarını yeniden iyilik için attı!

Sonraki Yazı

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sonraki Yazı
Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi "IV" ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Plugin Install : Widget Tab Post needs JNews - View Counter to be installed
  • Popüler
  • Yorum
  • En Son
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

21 Kasım 2024
İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

4 Eylül 2024
Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 28 Temmuz-3 Ağustos Gökyüzü Gündemi

Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 2024’de Burçları Neler Bekliyor?

27 Temmuz 2025
Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

22 Ocak 2024
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

0
Duygu Şengül: Türkiye’de kadının var olma sorunu

Duygu Şengül : Duygu’sal Aforizmalar

0
Ayşe Demir: DO-ra-to

Ayşe Demir: DO-ra-to

0
Buket Keskinol: Toprak Ana Gaia

Buket Keskinol : İskenderunlu olmak

0
Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

2 Kasım 2025
Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

2 Kasım 2025
NG Grup, 47. İstanbul Maratonu’nda  adımlarını yeniden iyilik için attı!

NG Grup, 47. İstanbul Maratonu’nda adımlarını yeniden iyilik için attı!

2 Kasım 2025
Hande Arslanalp: “Çevre, açlık, iklim değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu”

Hande Arslanalp: “Çevre, açlık, iklim değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu”

2 Kasım 2025

Son Yazılar

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

2 Kasım 2025
Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

2 Kasım 2025
NG Grup, 47. İstanbul Maratonu’nda  adımlarını yeniden iyilik için attı!

NG Grup, 47. İstanbul Maratonu’nda adımlarını yeniden iyilik için attı!

2 Kasım 2025
Hande Arslanalp: “Çevre, açlık, iklim değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu”

Hande Arslanalp: “Çevre, açlık, iklim değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu”

2 Kasım 2025
Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Anasayfa
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Magazin
  • Moda
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

Yeni Mekan, Büyük Açılış: Evrim Sanat Galerisi “IV” ile izleyiciyi büyüledi/Günsu Saraçoğlu

2 Kasım 2025
Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

Fulya Omaç: Kalemimi Eğmeden, Bükmeden Mesleğimi Yaptım/Röportaj Ahmet Çaldıran

2 Kasım 2025
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2023 Güncel Kadın.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj

© 2023 Güncel Kadın.