Gigant Swiss Consulting AG EMEA Ülkeleri Direktörü Ekonomist Aysun Karaytuğ; global piyasalardaki mevcut durumu, karşılaşılan zorlukları ve doğal gaz ile petrol rezervlerindeki güçlü piyasa rüzgârlarını MAG Business’a anlattı.
Gigant Swiss Consulting AG EMEA Ülkeleri Direktörü Ekonomist Aysun Karaytuğ; global piyasalardaki mevcut durumu, karşılaşılan zorlukları ve doğal gaz ile petrol rezervlerindeki güçlü piyasa rüzgârlarını detaylı olarak anlattı. “Mevcut piyasa, doğru kararları vermeyi zorlaştırıyor. Enflasyon, jeopolitik kriz, bozucu teknolojiler, faiz artışları; karşı karşıya olunan bazı zorluklar. Bu zorluklarla başa çıkmak için iyi verilere, bu verileri inceleyecek araçlara ve tüm bu verilerin ne anlama geldiğini gösterecek analizlere ihtiyacınız var. Duygularınızı, yatırım kararlarınızın dışında bırakmalı ve temel faktörlere odaklanmalısınız” açıklamalarıyla yazısına başlayan Karaytuğ “Şimdi, tüm bu faktörler ile kısaca global piyasaları değerlendirecek olursak; ABD Merkez Bankasının bir tür dönüş yapacağına dair umut sürekli olarak canlı tutuldu. Bu oyun, yılın büyük bir bölümünde hisse senedi piyasasında devamlı olarak oynanmaktaydı. 2022’deki büyük rallilerin çoğu bu FED dönüşü anlatısına bağlıydı; ancak, FED her seferinde faiz artırımlarına devam ederek piyasayı geri püskürttü. Bu ekimdeki ralli de, FED’in faiz artırımlarının boyutunu düşürmeye başlayabileceğine dair umutlarla geldi” dedi.
“FED’in bir noktada faiz artırımlarının boyutunu azaltacağı tabii ki bir gerçek” diyen Aysun Karaytuğ “Tarihsel olarak, yetmiş beş baz puanlık bir artış nadirdir; elli baz puanlık bir artış bile sık görülmemiştir. Dolayısıyla, evet, ABD Merkez Bankasının bir noktada faiz artışlarının boyutunu azaltacağı açık görünüyor. Yatırımcılar FED’in kasım ayında yetmiş beş baz puan faiz artırımına gitmesini bekliyor. FED ayrıca ekonomik projeksiyonlar özeti (SEP) aracılığıyla bu yılın sonunda faiz oranlarının %4,4 olmasını beklediğini açıkça ortaya koydu. Şu anda piyasa, yıl sonuna kadar 5,3 faiz artırımını fiyatlıyor. Bu, kasım ayında yetmiş beş baz puanlık bir faiz artışı ve aralık ayında elli ila yetmiş beş baz puanlık bir faiz artışı anlamına geliyor. Şu anda federal fon oranı %3 ila %3,25 arasında değişiyor. Gelecek ay yapılacak yetmiş beş baz puanlık bir artış oranı %3,75’ten %4’e, ardından elli baz puanlık bir artış ise %4,25 ile %4,5 aralığına taşıyacaktır. Bu da faizi FED’in hedefinin tam ortasına yerleştirecektir. Burada bir dönüş bulmak zor görünüyor” açıklamasında bulundu. “Endişe, FED’in faizleri %4,25 ila %4,5 aralığının üzerine çıkarmasına yönelik olabilir ve eylül ayı için beklenenden daha yüksek gelen TÜFE raporu göz önüne alındığında bu mümkün ancak, FED’in elinde ekim ayı TÜFE raporu olmadığı için, faiz artırım hızını yavaşlatacağını gösteren bir dil kullanacağını düşünmek zor. Hatta beklenenden daha yüksek gelen eylül TÜFE’si göz önünde bulundurulduğunda, faiz oranlarının SEP’te belirtilen oranların da üzerinde olması gerektiğine işaret edebilir” ifadelerini kullandı.
Aysun Karaytuğ “Yine de kırk yılın zirvesindeki enflasyonun, önümüzdeki aylarda ekonomik faaliyetleri baskı altında tutması bekleniyor. Faizlerin halihazırda 2008 finans krizinden bu yana en yüksek seviyede olduğu göz önüne alındığında FED’in olası güvercin eğilimi de ekonomi üzerindeki baskıyı hafifletmek adına pek etkili olmayacaktır” dedi.