KÂGE: “DÜŞEN MELEKLERİN YANKISI”
Sanatçı Naz Işıksoy’un ‘gölge’ teması üzerine kurguladığı multidisipliner sanat serisinin en kapsamlı ayağını oluşturan “Kâge: Düşen Meleklerin Yankısı” sergisi, sanatseverlerle buluşuyor. Karaköy’ün asırlık tanığı Kurşunlu Han’ın tarihi ve otantik atmosferinde gerçekleşecek sergi, 29 Kasım Cumartesi akşamı, özel bir gala ile kapılarını açacak.
Kurşunlu Han’ın tarihi dokusuyla bütünleşecek olan sergi, mekânı baştan sona dönüştüren enstalasyonlar, projeksiyon destekli video işleri, katılımcı ile interaktif deneyimler ve canlı performanslarla izleyiciyi içine çeken bütünsel bir evrene davet edecek. Sergi kapsamında, şeffaf tül perdeye oyuncu Sude Uğur’un seslendirdiği ve canlandırdığı “Düşen Melek” tiradı yansıtılacak. Gülce Bulduk’un kabuk değiştiren ses ve beden performansı, elementlerin gücünü sahneye taşıyacak. Performatif sanatçı Sezen Karabulut’un “Doğum ve Düşüş” koreografisi “Kâge: Düşen Meleklerin Yankısı”nı unutulmaz kılacak.
Kâge’nin hazırlık sürecine kamerayla eşlik eden kreatif direktör Sinan Aruser ise, mekânın dönüşümünü, ışığın gölgeyle kurduğu sessiz diyaloğu ve üretim anlarının kırılganlığını bir belgesel olarak sunacak. Aruser’in yalın ve müdahalesiz sinema dili, serginin görünmeyen katmanlarını açığa çıkaran sakin bir tanıklık sunacak. Sergi, klasik bir izleme deneyiminden öte; ziyaretçinin gölgeyle yüzleştiği, melekleştikçe düşüp düştükçe insanlaştığı, hatta belki de kutsallıktan uzak herhangi bir varlığa yakınlaştığı bir geçiş mekânı olarak tasarlanacak.
Serginin atmosferine, mekânın akustik belleğine ustalıkla yerleşen Serhat Erdem’in sergi için özel olarak tasarladığı prodüksiyon ve müzik/sound tasarımı eşlik edecek. Erdem’in ses yerleştirmesi, “Kâge”nin karanlık-ışık aralığını yalnızca görsel değil, işitsel bir katmanda da çoğaltarak izleyiciyi gölgenin iç ritmine davet ediyor; performansların nefesini, video işlerinin titreşimini ve mekânın yankılarını bütüncül bir bedende birleştiriyor.
“Kâge derinliğini mekânın ruhuyla birleştirerek, içimizdeki aydınlık ve karanlığın savaşını değil, bir arada var olma mücadelesini ikâme eden bir manifesto sunuyoruz” diyen multidisipliner sanatçı Naz Işıksoy, sergisinin felsefesini şu sözlerle ifade ediyor: “Kâge Japonca’da ‘gölge’ anlamına gelir. Bu proje, kişinin kendi karanlığıyla çatışmak yerine onunla uzlaşarak dönüşmesi üzerine kurulu bir denge manifestosudur. Modern dünyanın bizi sürekli keskin seçimlere zorladığı bir çağda bu sergi, ara alanların, gri bölgelerin, düşüş ile yeniden doğuşun eşzamanlı varlığını kutlar. Zıtlıkların birbirini dışlamadığı; karanlığın ışığa, düşüşün doğuşa perde araladığı o ince eşiği onurlandırır. Karanlığın içinde saklı yönümüzü duyumsadığımızda, ışığa yaklaşmanın mümkün olduğuna inanır.”
“Kâge: Düşen Meleklerin Yankısı” sergisi 3 Aralık akşamına kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.













