Son yıllarda popüler olmaya başlayan kök hücre tedavisi ile gençleşmek mümkün. Kök hücre tedavisinin, ciltte kolajen üretimini tetiklediğini söyleyen Dr. Asel Seda Bal “Sadece birkaç hafta içinde cilt kalitesinde gözle görülür bir artış sağlıyor. Doğru uygulandığında kişiyi 8-10 yaş geriye götürmek mümkün” dedi.
Son yıllarda kök hücre tedavisi, medikal estetik ve anti-aging uygulamalarının en çok konuşulan yöntemlerinden biri haline geldi. Hücresel gençleşmeyi hedefleyen bu yöntem, vücudun kendi kaynaklarını kullanarak doğal bir yenilenme sürecini devreye sokuyor. Kök hücreler, ciltte kolajen ve elastin üretimini artırarak yaşlanma belirtilerini azaltıyor, kırışıklıkları yumuşatıyor ve cildin genel kalitesini belirgin şekilde iyileştiriyor.
Dr. Asel Seda Bal, kök hücre tedavisinin modern anti-aging yaklaşımları içinde önemli bir yer edindiğini belirterek, “Kök hücre tedavisi son zamanlarda anti-aging amaçlı tedavilerde kullanılarak yaşlanmanın önüne geçilmesi hedefleniyor. Ciltte kollajen üretimi tetikleyerek cilt kalitesi birkaç hafta gibi kısa bir sürede bile ciddi oranda artış sağlıyor” dedi.
8-10 Yıl Geriye Dönmek Mümkün
Kök hücre tedavisinin en dikkat çekici yönlerinden biri, cilt yaşını gözle görülür şekilde geriye taşıması. Dr. Bal, bu konuda, “Kök hücre tedavisi ile cilt kalitemizi 8-10 yaş geriye getirmek mümkün” ifadelerini kullandı.
Tedavi, kişinin kendi yağ dokusundan ya da kulak arkasından alınan kök hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılıp yeniden vücuda enjekte edilmesiyle uygulanıyor. Bu yöntem sayesinde dışarıdan yabancı bir madde verilmeden tamamen kişisel hücresel kaynaklarla gençleşme sağlanabiliyor.
Kimler İçin Uygun?
Her tedavide olduğu gibi kök hücre uygulamasında da bazı sınırlamalar bulunuyor. Dr. Asel Seda Bal, bu noktaya dikkat çekerek, “Kanama ya da pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda, kanser hastalarında kök hücre tedavisi uygulanmaz. Bunun dışında genelde anti-aging amaçlı 35 yaşından sonra herkese uygulamaktayız” dedi.
Dolayısıyla tedavi, özellikle yaşlanma belirtileriyle mücadele etmek isteyen, ancak genel sağlık durumu buna uygun olan bireyler için güvenli ve etkili bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Medikal Estetikte Yeni Çağın Habercisi
Gerek estetik kaygılar gerekse sağlıklı yaşlanma bilinci, kök hücre tedavisini önümüzdeki dönemin en gözde uygulamalarından biri haline getiriyor. Uzmanlar, bu yöntemle yalnızca gençleşmenin değil, aynı zamanda cildin doğal yapısının korunmasının da mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Dr. Bal’ın da altını çizdiği gibi, kök hücre uygulamaları bilimsel dayanaklarla desteklendikçe ve uygun hasta gruplarında uygulandıkça, anti-aging alanında yeni bir dönemin kapıları aralanıyor.