RABELAİS – GARGANTUA
Rabelais bazı tarihçiler Ortaçağ içinde bazı tarihçilerde Rönesans içinde değerlendirir. 1483-1494 yılları arasında doğduğu 1553 de öldüğü bilinmektedir. Yani Ortaçağın son günlerini yaşamıştır. Erasmus’la çağdaş ve Hümanizmin öncü yazarlarındandır. Aynı zamanda doktor dur.
Rabelais düşünce ve sanatta değişimin başladığı erken Rönesans tan etkilenmiş ve onu etkilemiş bir yazar.
Aslında bir papazdır. Manastır hayatını bırakıp Fransa da seyahatlere başlamıştır. Tıp okuluna yazılır.
Hayatı boyunca Gargantuna ve Pantagruel in hayatlarını grotesk olarak anlattığı kitaplar teologlarca sansürlenmiştir.
Dinin ve dönemin feodal yapısının dayattığı kaderci, uhrevi yaşam biçimine karşın insani isteklerin öncelikli olmasını savunmuştur.
Ortaçağda komik olan bedenin grotesk kavranışıdır. Bu da sövgüler küfürler, bedduaların temelini oluşturur.
İsmindeki harflerin yerlerini değiştirerek yeni isimler bulmuş o isimlerle yazmıştır. Eserleri Kilise ve Sorbonlular tarafından beğenilmemiş, sansürlenip toplatılmıştır.
5 kitaptan oluşan baba oğul devlerin konu edildiği ciddiyetten uzak, neşeli, mizahi ve fantastik bir anlatımla yazılmış bir seridir.
Kitapta oğul dev Gargantuna önce skolastik bir eğitim alır gittikçe aptal birine dönüşür. Burada Rabelaıs skolastik eğitimin yanlışlarını gösterir. Daha sonra Gargantuna modern eğitim alır ve akıllı sözler eden birine dönüşür.
Rabelaıs’ın ahlakı Hrisyiyan ahlakıyla tam olarak çelişen bir dünya ahlakıdır. Doğa güzeldir, yaşam iyidir. İnsan yücedir. Yaşamda her şey insan için mutluluk kaynağıdır. Doğanın izlenmesinden yanadır, her şeyi ile güzel olan doğadır. Doğadan zarar gelmez. Doğaya karşı oluş bütün kötülüklerin kaynağıdır. Katolik çileciliği bütün kötülüklere kapı açar. Gerçekçi ve özgürlükçü bir ahlak anlayışındadır. İnsanı bencillikten kurtaran akılcı tutumu, bilimsel düşünmesidir.