İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Donald Margulies’in yazdığı, Irmak Bahçeci’nin çevirdiği, Mehmet Ergen’in yönettiği “Öylece Durur Zaman” oyununu seyirciyle buluşturuyor.
Savaş muhabirliği yapan bir çiftin, Irak’taki travmatik deneyimlerinin ardından Brooklyn’deki evlerinde hayata tutunma çabalarını ve değişen medya düzenini çarpıcı bir dille ele alan “Öylece Durur Zaman”, 10 Aralık 2025 tarihinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.
Oyunun Konusu:
Sarah 40’lı yaşlarının başında bir basın fotoğrafçısıdır, uzun yıllar başta Ortadoğu olmak üzere pek çok savaş bölgesinde çalışmıştır. Sarah Irak’ta bulunduğu sırada çok yakınında patlayan bir bomba sonucu yaralanmış, kısa bir tedavinin ardından ülkesine dönmüştür. Şimdi uzun zamandır ayrı kaldığı evinde erkek arkadaşı James ile beraberdir. Her şeyin yolundaymış gibi devam ettiği birkaç günün sonunda çiftin görmezden gelmeye çalıştığı sorunlar gün yüzüne çıkmaya, ilişkilerini biçimlendirmeye başlar.
Oyun, Pulitzer ödüllü yazar Donald Marguiles tarafından kaleme alınmıştır. Oyunda, çevresindeki gelişmelere duyarsız bir topluma eleştirinin yanı sıra bireylerin iç hesaplaşmaları da taze tutulmakta, pek çok konuda seyircinin de kendini sorgulaması sağlanmaktadır.
Oyunda Fotoğrafçının Objektifinin Ardındaki Soğukkanlılık ile İnsani Müdahale Arzusu Arasındaki Çatışma Sahneye Taşınıyor
Oyunun yönetmeni Mehmet Ergen “Öylece Durur Zaman”ı şöyle anlatıyor:
“Savaş fotoğrafçısının yaşadığı ikilem üzerine kurulu bir oyunun önemi hem tanıklığın etik yükünü hem de bu tanıklığın sanatsal bir forma büründüğünde kazandığı tarihsel hafızayı görünür kılmasından gelir. Susan Sontag’ın “Fotoğraf, olup bitenlerle aramıza hem mesafe koyar hem de bizi onlarla yüzleşmeye zorlar” sözünü hatırlatırcasına, oyunda fotoğrafçının objektifinin ardındaki soğukkanlılık ile insani müdahale arzusu arasındaki çatışma sahneye taşınır.
Kameranın işi hayatı kaydetmek; değiştirmek değil….
Fotoğrafçıların kadraja girip beğenmedikleri şeyleri değiştirmelerini bekleyemezsin. Bizim işimiz gerçeği yakalamak, yeniden sahnelemek değil. (1. Perde, 2. Sahne)
Bu oyun, gerçeğin belgesele özgü donukluğundan sıyrılıp sahnede yeniden kurulduğu bir alan yaratarak, “görüntülerin yalnızca yakalanmadığını, aynı zamanda yeniden üretildiğini” savunan kuramsal yaklaşımları da canlı biçimde doğrular. Savaş anlarında çekilen fotoğrafların kitaplarda derlendiği, müzelerde sergilendiği ve hatta video oyunlarına ilham verdiği düşünüldüğünde, oyundaki her sahne, görüntülerin nasıl kültürel bir hafızaya dönüştüğünü gösteren birer prova niteliği taşır. Bu bağlamda eser, belgesel gerçekliğin kurgusal alanda yeniden anlam kazanmasına ilişkin estetik tartışmalara sahnede, ete kemiğe bürünmüş bir örnek sunar. Dahası, Türkiye’nin hemen yanı başında yıllardır süren çatışmaların varlığı, oyunun yalnızca evrensel bir meseleye değil, aynı zamanda coğrafi ve duygusal olarak bize çok yakın bir yaraya dokunduğunu hissettirir.”
Dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Ahsen Nur Yaman’ın, ışık tasarımını Fatih Mehmet Haroğlu’nun, efekt tasarımını Metin Küçükyılmaz’ın, görüntü tasarımını Emre Turgaylı’nın yaptığı, fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Mert Tanık, Murat Coşkuner, Pervin Bağdat, Sevil Akı rol alıyor.
Oyun, 10-13 Aralık 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
İyi seyirler…













