Contemporary Istanbul’un 20. yılı kapsamında, Peru asıllı Amerikalı sanatçı Grimanesa Amorós, The Peninsula Istanbul için özel olarak tasarladığı iki yeni ışık enstalasyonunu sanatseverlerle buluşturuyor. Amorós’un PASSAGE ve MARITIME adlı eserleri, 24 Eylül’den Kasım’a kadar ziyaretçileri sanatla buluşturacak.
Contemporary Istanbul’un 20. yılı kapsamında ve The Peninsula Istanbul iş birliğiyle eserleri sergilenecek olan Perulu Amerikalı sanatçı Grimanesa Amorós, ışık enstalasyonlarıyla kamusal alanları dönüştüren disiplinler arası çalışmalarıyla uluslararası sanat dünyasında öne çıkıyor. Tarih, teknoloji ve mimarinin kesişiminde şekillenen üretimlerinde ışığı, yalnızca bir malzeme değil, izleyici, mekân ve kültürel bellek arasında bağ kuran evrensel bir dil olarak kullanıyor. Sanatını “bilinmeyenle süregelen bir romantizm” olarak tanımlayan Amorós, 2001 yılında İzlanda’da tanık olduğu Kuzey Işıkları deneyiminden sonra ışığın geçici ama büyüleyici doğasını eserlerinin merkezine taşıyor. Bugün, uluslararası ölçekte tanınan sanatçı, ışığın toplulukları bir araya getirme gücünü vurgulayan büyük ölçekli enstalasyonlarıyla tanınıyor.
Bugüne kadar birçok kıtada eserleri sergilenen Amorós, Köln’deki Ludwig Museum, Pekin’deki CAFA Museum ve Şanghay’daki Central Academy of Fine Arts gibi prestijli kurumlarda çalışmalarıyla yer aldı. 2014 yılında TEDGlobal konuşmacısı olan sanatçı, aynı zamanda ABD’nin Art in Embassies programı aracılığıyla farklı coğrafyalarda projeler gerçekleştirdi. Kamusal alanlara yerleştirdiği ışık enstalasyonlarıyla izleyici, mekân ve kültürel bellek arasında köprüler kuran Amorós, eserlerinde toplulukları bir araya getiren evrensel bir deneyim yaratıyor.
The Peninsula Istanbul için özel olarak tasarladığı “PASSAGE” ve “MARITIME” adlı eserleri 24 Eylül’den Kasım ayına kadar ziyaretçileri sanatla buluşturacak. Otelin tarihî saat kulesinde konumlanan PASSAGE, bir zamanlar ayrılıkların ve kavuşmaların mekânı olan yapıyı ışıkla yeniden yorumlarken; The Lobby’de yer alan MARITIME, denizcilik mirasına atıfta bulunan heykelsi formuyla suyun akışkanlığını ve zamanın geçişini görünür kılıyor. Amorós, denizden ve iklimin getirdiği değişimlerden ilham alarak suyu yalnızca fiziksel bir geçit olarak değil; göç, hayatta kalma ve bağ kurma hikâyelerini taşıyan şiirsel ve sürekli değişen bir peyzaj olarak ele alıyor. Çok duyulu bir deneyim sunan MARITIME, izleyiciyi suyun hem fiziksel hem de duygusal derinlikleri üzerine düşünmeye davet ediyor.
Sanatçı ayrıca, 25 Eylül Perşembe günü saat 15:30–16:00’da gerçekleşecek “Panel 9: Light, Memory, and the Monumental” başlıklı CIF Dialogues oturumunda MIART kurucusu Alejandra Castro Rioseco ile bir sohbet gerçekleştirecek. Panelde, Amorós’un İstanbul’daki yeni enstalasyonlarından yola çıkarak ışığın kamusal alandaki dönüştürücü gücü ve şehir belleğiyle kurduğu ilişki ele alınacak.
İstanbul’da sanat severle buluşacak bu çalışmalar için Grimanesa Amorós: “Işık, bir mekânın görünmeyen katmanlarını ortaya çıkarıyor. İstanbul’daki PASSAGE ve MARITIME, zaman ve suyun şiirsel gücünü yansıtıyor. İzleyicilerin bu ritimde hem köklü hem de akışkan bir deneyim yaşamalarını umuyorum” diyor.