- yüzyılın eğitim anlayışı, çocukların yalnızca okul müfredatına bağlı kalmaksızın;
meraklarını, yaratıcılıklarını ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirecek alternatif
öğrenme yollarını da içermektedir. Bu kapsamda son yıllarda dikkat çeken
yaklaşımlardan biri de “çocuk üniversiteleri”dir. İlk olarak Almanya’da ortaya çıkan bu
model, üniversite kampüslerinde düzenlenen ve çocuklara yönelik bilimsel etkinlikleri
içeren özel eğitim programlarıyla dikkat çeker.
Dünyada Çocuk Üniversiteleri
Çocuk üniversiteleri, genellikle 7–14 yaş aralığındaki çocuklara yönelik olarak
üniversiteler tarafından organize edilen eğitim ve etkinlik programlarıdır. Bu programlar,
çocuklara bilim, sanat, teknoloji, tarih ve çevre gibi çeşitli alanlarda temel kavramları
öğretmeyi, akademik dünyayı tanıtmayı ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirmeyi
hedefler.
Çocuk üniversiteleri ilk kez 2002 yılında Almanya’nın Tübingen Üniversitesi’nde
“Kinderuni” adıyla başlatılmıştır. Bu model daha sonra Avusturya, İsviçre, Hollanda,
Fransa ve İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesine yayılmıştır. Almanya’da çocuk
üniversiteleri kısa sürede devlet desteği alarak yaygınlaşmış ve çocuklara yönelik
bilimsel eğitimin önemli bir parçası haline gelmiştir.
Avrupa’daki bu programlarda genellikle gerçek akademisyenler ders verir, çocuklar
üniversite anfilerinde ders dinler ve bazı pratik çalışmalara katılırlar. ABD’de de benzer
programlar “Junior University” ya da “Kids’ College” isimleriyle yürütülmektedir. Bu
programlar sadece bilimi öğretmekle kalmaz; aynı zamanda çocukların özgüvenlerini
artırır, araştırma yapma becerilerini destekler ve kariyer planlarına erken yaşta yön verir.
Türkiye’de Çocuk Üniversiteleri
Türkiye’de çocuk üniversiteleri fikri ilk kez Ankara Üniversitesi tarafından 2007 yılında
“Çocuk Üniversitesi Projesi” ile uygulamaya konulmuştur. Bu programla birlikte çocuklara
erken yaşta bilimsel farkındalık kazandırma hedeflenmiştir. Daha sonra Gazi
Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve Sakarya
Üniversitesi gibi birçok üniversite benzer programlar başlatmıştır.
Türkiye’deki çocuk üniversiteleri genellikle yaz okulu formatında yürütülmekte, hafta içi
birkaç gün süren kısa dönemli ders ve atölye etkinliklerini içermektedir. Programlarda fen
bilimleri, matematik, astronomi, mühendislik, arkeoloji, psikoloji, kodlama, sanat ve spor
gibi geniş bir yelpazede içerik sunulmaktadır.
Üniversitelerin öğretim üyeleri tarafından verilen derslerde çocuklar laboratuvar
ortamlarında deney yapabilmekte, drama, robotik ve resim gibi uygulamalı atölyelere
katılabilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ile bazı üniversitelerin iş birliğiyle yürütülen
projelerde köy okullarından gelen dezavantajlı çocukların da programa katılması
sağlanarak fırsat eşitliğine katkı sunulmaktadır.
Çocuk Üniversitelerinin Önemi ve Katkıları
Çocuk üniversiteleri, çocuklara hem akademik hem sosyal açıdan önemli kazanımlar
sunar:
– Erken Bilimsel Farkındalık: Çocuklar bilimsel bilgiye ve düşünceye erken yaşta maruz
kalır, merak duyguları beslenir.
– Üniversite Kültürü ile Tanışma: Üniversite ortamını deneyimlemek çocuklarda eğitim
motivasyonunu artırır.
– Disiplinlerarası Yaklaşım: Sanat, bilim ve teknolojiyi bir arada sunarak bütünsel bir
öğrenme ortamı sağlar.
– Yaratıcılık ve Eleştirel Düşünme: Sorgulama, hipotez kurma, test etme gibi becerileri kazandırır.