Hamilelik genelde “hayatın en güzel dönemi” olarak anlatılır. Oysa her anne adayı bu süreci aynı hislerle deneyimlemez. Beden değişirken duygular da değişir, bazen baş etmek zorlaşır. Psikiyatri hekimi Uzm. Dr. Gönül Garayeva, gebelikte yaşanan ruhsal dalgalanmaların çoğu zaman normal olduğunu, ancak uzun süren mutsuzluk ve içe kapanmanın uzman desteği gerektirdiğini belirtiyor.
Uzm. Dr. Gönül Garayeva: “Hamilelik, sadece bedensel değil ruhsal bir dönüşümdür. Bu süreçte yaşanan zorlanmayı ‘zayıflık’ olarak değil, uyum sürecinin bir parçası olarak görmek gerekir.”
Gebelik depresyonu; uzun süren mutsuzluk, isteksizlik, yoğun kaygı, umutsuzluk ve günlük işlevlerde zorlanma gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Anne adayları en çok “Mutlu olmam gerekirken neden böyle hissediyorum?” sorusunun altında eziliyor.
Bu sürecin temelinde yalnızca hormonal değişimler yok. Uzm. Dr. Gönül Garayeva, ruhsal dengeyi zorlayan etkenleri şöyle özetliyor:
- Yalnızlık ve yeterince destek görememe hissi
- Geçmişte depresyon veya kaygı öyküsü
- Maddi, sosyal ya da ilişki kaynaklı stres
- Doğum ve annelikle ilgili yoğun korkular
Kendini Toparla Demek Çözüm Değil
Uzm. Dr. Gönül Garayeva: “Zorlanan bir anneye ‘Kendini toparla’ demek çözüm değildir. Bu süreç bireysel değil ekip işidir. Anne, yakın çevre ve uzman birlikte taşırsa yük hafifler.”
Gebelikte ruhsal zorlanmaların en hassas konusu “Bebeği etkiler mi?” sorusu. Anne sürekli stres altındaysa bu durum uyku, beslenme ve genel sağlığı zorlayabilir, dolaylı olarak bebeğin gelişimi de etkilenebilir.
Bir diğer önemli konu tedavi sürecinin güvenliği. Uzm. Dr. Gönül Garayeva, bilinmesi gereken noktayı özellikle vurguluyor: “Bazı anne adayları terapiyle güçleniyor; bazı durumlarda ise hekim kontrolünde ilaç desteği gerekebiliyor. Günümüzde gebelikte güvenle kullanılabilen antidepresan seçenekleri mevcut. Tedavisiz kalmak çoğu zaman tedaviden daha fazla risk taşır. Bu süreçte aile ve yakın çevrenin yaklaşımı belirleyici olabiliyor. En iyileştirici cümle ‘takma kafana’ değil, ‘yanındayım’ oluyor” diyerek destek için yakınlarının yapabileceklerine dair örnekler veriyor:
- Dinlemek, yargılamamak, anlayış göstermek
- Ev ve günlük sorumluluklarda destek olmak
- Yükü anne ile paylaşmak
- Duyguları görmezden gelmek yerine alan açmak
Uzm. Dr. Gönül Garayeva: “Destek yükü almak değil, yükü paylaşmaktır. Anlaşıldığını hisseden bir anne kendi gücünü çok daha hızlı geri kazanır.”
Profesyonel Yardım Normalleştikçe İyileşme Hızlanıyor
Gebelik depresyonu konuşuldukça, kabul gördükçe ve profesyonel yardım normalleştikçe iyileşme hızlanıyor. Sağlıklı annelik, “hiç zorlanmamak” değil, zorlandığında destek alabilmektir.
Hamilelikte ruhsal değişimler hem doğal hem yönetilebilir bir süreç. Doğru bilgi, doğru destek ve doğru müdahale ile anne adayları bu dönemi daha güçlü ve güvende geçirebilir.
Psikiyatri Hekimi Uzm. Dr. Gönül Garayeva, gebelik depresyonunun anne adayını etiketleyen bir tanı değil, çözülebilir bir ruhsal zorlanma olduğunu vurguluyor, bu süreçte erken desteğin hem anne hem bebek sağlığı için koruyucu bir etki yarattığını belirtiyor.













