Sadece filmler değil, hikâyelerin ardındaki emek ve yüzler de bu festivalde sahnede!
25.Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, sinemanın birleştirici ve dönüştürücü gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Almanya’nın ve Avrupa’nın dört bir yanından sinemaseverleri bir araya getiren festival, görkemli açılış töreninin ardından, etkileyici yapımları ve değerli konuklarıyla sinema dolu günler yaşatıyor.
4 Haziran’da gerçekleşen resmi açılış töreninin ardından gösterilen “Bir Cumhuriyet Şarkısı” filminin ardından sahneye çıkan başarılı oyuncu Salih Bademci, izleyicilerin sorularını içtenlikle yanıtladı. Dönem filmlerine özel ilgisini paylaşan Bademci, çekimlerin orijinal mekânlarda yapılmasının oyuncu kadrosu için büyük bir atmosfer yarattığını belirtti. Gecenin en çok ilgi gören isimlerinden biri olan Bademci, samimi sohbetiyle izleyicilerle özel bir bağ kurdu.
Festivalin 15 Haziran akşamı, Eldorado Sineması’nda seyircisiyle buluşan belgesel yapımı “Çocuk Yıldızlar”, yönetmeni Gökhan Mumcu’nun katılımıyla büyük ilgi gördü. 16 Haziran’da ise birbirinden farklı iki kentte iki ayrı gösterim dikkat çekti: “Elif Ana” filmi, oyuncu Ali Sürmeli’nin katılımıyla Burg Lichtspiele Ginsheim-Gustavsburg Sineması’nda; sevilen komedi serisinin son halkası olan “Çakallarla Dans 7” ise yönetmen Murat Şeker eşliğinde Ober-Ramstadt Malatya Fethiyeliler Derneği’nde gösterildi. Her iki etkinlikte de izleyiciyle söyleşiler gerçekleştirildi, sinemaseverlerin merakı karşılıksız kalmadı.
Festival yalnızca film gösterimleriyle değil, düşünsel zemini de kuvvetli panellerle dikkat çekiyor. 16 Haziran’da Eldorado Sineması’nda gerçekleştirilen “Sinemanın Geleceği ve Yapay Zekâ” başlıklı panelde, yönetmenler Cem Kaya, Hasan Ete ve Doğuş Algül, teknolojinin sinema üzerindeki etkilerini izleyiciyle tartıştı.
Aynı gün, Wiesbaden’daki İstanbul-Fatih Belediyesi Kardeş Şehir Derneği, festivale yıllar boyunca sunduğu katkılardan dolayı Festival Başkanı Hüseyin Sıtkı’ya özel bir plaket takdim etti. Bu anlamlı jest, festivalin Türkiye ile Avrupa arasındaki kültürel bağları pekiştirme misyonunu da bir kez daha hatırlattı.
17 Haziran’da, festival konukları için Hessen eyaletinin güneyinde bulunan ve Almanya’nın en eski belediye binasına ev sahipliği yapan Michelstadt kenti gezisi düzenlendi. Belediye Başkanı yardımcısı Roger Tietz ve Yabancılar Meclisi yetkililerinin yanı sıra birçok dernek ve kurum temsilcisinin katılımıyla kent tanıtıldı, konuklara hoş geldin denildi.
Aynı gün gösterime giren filmler yine büyük beğeni topladı:
- 16:30’da Eldorado Sineması’nda yönetmen Cem Kaya ile birlikte “Domates Biber Depresyon” filmi,
- 18:30’da Naxos Sineması’nda, yönetmen Hasan Ete eşliğinde “İyi Ölüm” filmi,
- 20:30’da ise Eldorado Sineması’nda, başrol oyuncusu Nur Sürer’in katılımıyla “Mukadderat” filmi sinemaseverlerle buluştu.
Yalnızca sekiz filmle 25 yıl önce yola çıkan Frankfurt Türk Film Festivali, bugün Avrupa’nın en saygın sinema organizasyonlarından biri olarak anılıyor. Gösterimlerin yanı sıra söyleşiler, paneller ve şehir etkinlikleriyle 12 farklı kente yayılan festival, 18 Haziran’a dek kültür ve sanatla dolu bir program sunmayı sürdürüyor.
