Modern tıbbın en zorlu konularından biri olan kronik yara bakımı sadece bir yüzey problemi değil, altında ciddi hastalıkları da barındırabilen önemli bir sağlık sorunu. Günümüzde birçok hasta yıllardır kapanmayan, tekrarlayan veya enfeksiyon kapan yaralarla yaşam mücadelesi veriyor. Ancak unutulmamalı ki her yaranın kendine özgü bir hikâyesi ve tedavi yaklaşımı mevcut.
Her Yaranın Bir Karakteri Vardır
Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş, “Konumuz yara ama nasıl bir yara?” diyerek sözlerine başlıyor. Uzun süredir geçmeyen, dirençli ve tekrar eden yaraların sadece dış etkenlerle açıklanamayacağını vurgulayan Dr. Sertbaş, bu tür yaraların altında şeker hastalığı, damar tıkanıklığı, dolaşım bozukluğu veya bağışıklık sistemi sorunları gibi sistemik hastalıkların olabileceğini belirtiyor.
Yaraların karakteristik özelliklerine dikkat çekerek, “Her bir yara, hastanın kendisinden farklı olarak değişik özellikler gösterir. Kimi yara kuru, kimi yara ıslaktır; bazıları enfekte iken bazıları enfeksiyonsuzdur. Kiminde sarı ya da kahverengi kabuk varken, bazılarında gangrenöz doku görülebilir” diyor. Bu nedenle tedavi planlamasında yaranın tipi, derinliği, yayılımı ve hastanın genel sağlık durumu birlikte değerlendirilmeli.
Yaraya Göre Tedavi, Hastaya Özgü Yaklaşım
Dr. Sertbaş, kronik yaraların tedavisinde tek tip pansuman, tek tip ilaç veya müdahale yaklaşımının yeterli olmadığını ifade ediyor. Çünkü her yaranın ihtiyacı farklıdır. Örneğin çok ıslak bir yaranın kurutulması, kuru bir yaranın ise nemlendirilmesi gerekir. Enfeksiyonlu bir yarada uygun antibiyotik desteği gerekirken enfeksiyonsuz yarada bu tür ilaçlar gereksiz olabilir.
Ayrıca hastanın beslenme durumu, dolaşım sistemi sağlığı, bağışıklık gücü gibi faktörlerin de tedavi sürecini etkilediği unutulmamalı. Bu yüzden yara tedavisi bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı.
Yaralar İyileşmiyor Değil, Sadece Doğru Yaklaşımı Bekliyor
Op. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş, “Eğer yaranın tipine uygun bir tedavi planlaması yapılırsa iyileşmemesi söz konusu değildir” diyor. Erken müdahale ve doğru tedavi yöntemlerinin başarı şansını ciddi şekilde artırdığını söylüyor. Bu bağlamda yanlış tedavi uygulamaları, kulaktan dolma bilgiler ya da uzun süre profesyonel yardım almadan geçen zamanın, yaranın seyrini olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
Özellikle diyabetik ayak yaraları, venöz ülserler, bası yaraları gibi kronik yaralar uzman kontrolünde takip edilmeli. Tedavi edilmedikleri takdirde enfeksiyon yayılımı, doku kaybı ve hatta uzuv kayıplarına kadar ilerleyebilen ciddi sonuçlar doğurabilir.
Hangi Durumlarda Uzmana Başvurmak Gerekir?
Her yara kendi içinde önem taşır, ancak bazı durumlar yalnızca pansumanla geçiştirilemeyecek kadar ciddi olabilir. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş, bazı belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirtiyor.
Özellikle şeker hastaları, periferik damar hastalığı olan bireyler ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler iyileşmeyen yaralar açısından risk altında olur. Aşağıdaki belirtiler görüldüğünde mutlaka bir uzmana başvurulmalı:
- Yara 2 haftadan uzun süredir iyileşmiyorsa,
- Yarada kızarıklık, şişlik, sıcaklık artışı veya irin benzeri akıntı varsa,
- Ağrı şiddetleniyor ve çevre dokulara yayılıyorsa,
- Yaranın rengi koyulaşıyor veya kötü koku oluşuyorsa,
- Ateş, halsizlik gibi sistemik enfeksiyon bulguları baş gösteriyorsa,
- Yara etrafındaki ciltte morarma veya siyahlaşma varsa,
- Yara ayakta ya da basınca maruz kalan bir bölgede olup gün geçtikçe derinleşiyorsa.
Bu belirtiler, yara bölgesinde lokal ya da sistemik enfeksiyon geliştiğine, hatta kronik yara veya dolaşım bozukluğuna bağlı doku ölümü gibi ciddi komplikasyonlara işaret edebilir. Op. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş, bu tür durumlarda erken tanı ve multidisipliner yaklaşımla yapılacak tedavinin hem iyileşmeyi hızlandıracağını hem de istenmeyen sonuçların önüne geçeceğini vurguluyor.
Farkındalık Hayat Kurtarır
Toplumda kronik yaraların sıradan bir durum gibi algılanması genellikle uzmanlara geç başvurulmasına neden oluyor. Oysaki her yara, vücudun verdiği bir işaret olabilir. Çakmak Erdem Hastanesi’nde görev yapan Op. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş, kalp damar sistemi başta olmak üzere birçok iç hastalığın habercisi olan bu yaralara karşı duyarlı olmanın ve profesyonel destek almanın büyük önem taşıdığının altını çiziyor. Siz de geçmeyen veya tekrarlayan yara problemlerinizde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun.