Kadın ve Erkeklerin Dünyasında Çarpıcı Sonuçlar!
Kadınların ve erkeklerin %90’ından fazlası “Aile Kutsaldır” diyor!
Üsküdar Üniversitesi ve Method Research Company’nin 7 bölge ve 22 şehirde bin 363 katılımcıyla gerçekleştirdiği “Kadın ve Erkeklerin Dünyası Araştırması” toplumun sosyolojik röntgenini çekti.
Toplumun en mahrem ve en merak edilen konularına ışık tutan araştırma, hijyenden cinselliğe, iş hayatındaki cam tavandan aile içindeki gizli iktidar savaşına kadar çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Erkeklerin %35’i “Evin reisi benim” yanıtını verirken, kadınların %46’sı “Eşimle eşitiz” diyor.
Hem kadınların hem erkeklerin %90’ından fazlası “Aile Kutsaldır” görüşünde birleşiyor. Benzer bir uzlaşı evlilik kurumunda da görülüyor; kadınların %81’i, erkeklerin ise %79’u “Evlilik kutsaldır” görüşünde birleşiyor.
Üsküdar Üniversitesi İTBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ve Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah öncülüğünde Türkiye genelinde yürütülen kapsamlı “Kadın ve Erkeklerin Dünyası Araştırması” sonuçları açıklandı.
Araştırma 7 bölge ve 22 şehirde, 761 erkek ve 602 kadınla yüz yüze yapıldı
Türkiye’de kadın ve erkek profilini karşılaştırmalı olarak ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilen geniş kapsamlı çalışma; 7 bölge ve 22 şehirde, 761 erkek ve 602 kadın katılımcı ile yüz yüze görüşülerek yapıldı. Temizlik ve hijyen, beden sağlığı, psikolojik sağlık, cinsel hayat ile evlilik ve aile değerlerine bakış başlıklarında toplumun röntgenini çeken araştırma; çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmanın katılımcı profili incelendiğinde; kadınların %56’sının, erkeklerin ise %60’ının evli olduğu; eğitim seviyesinde ise kadınların %35’inin, erkeklerin %32’sinin yüksek eğitim grubunda yer aldığı görüldü.
Gizli iktidar savaşı: Erkekler “Reis Benim” diyor, kadınlar “Eşitiz”
Erkeklerin %35’i “Evin reisi benim” derken, kadınların %46’sı “Eşimle eşitiz” diyor. Ev, erkekler için bir dinlenme ve sığınak alanı iken, kadınlar için hala bir miktar stres ve mesai barındırıyor.
Kadınlar daha hijyenik…
Hijyen ve bakım konularına da odaklanan araştırma sonuçlarına göre kadınlar günde ortalama 9 kez el yıkayıp bakım rutinlerini aksatmazken; erkekler gündelik bakımda biraz daha geride kalıyor ancak duş alma sıklığında kadınları geçiyor.
Kadınlar hak ettikleri konumu bulmakta zorlanıyor…
Çalışma sonuçlarına göre iş yerindeki statü algısında önemli bir fark bulunuyor. Kendini yönetici olarak tanımlayan erkeklerin oranı (%29), kadınların (%8) neredeyse 4 katı olarak görülüyor… Erkekler iş yerinde “saygı gördüğünü” hissederken, kadınlar hak ettikleri konumu bulmakta zorlanıyor.
Ayrıca bireylerin sağlık durumlarını inceleyen çalışmada, erkek ve kadınlar arasındaki farklılıklar dikkat çekici. Erkekler daha çok sigara ve alkol tüketiyor olmasına karşın kendilerini sağlıklı hissederken; daha sağlıklı yaşayan kadınlar kronik hastalıklarla (tansiyon, şeker) daha çok mücadele ediyor.
Kadın ve erkek için de aile kutsal!
Tüm bu farklılıklara rağmen toplum tek bir noktada kenetleniyor: Hem kadınların hem erkeklerin %90’ından fazlası “Aile Kutsaldır” görüşünde birleşiyor. Ancak kadınlar evlilikte “resmiyet ve güvence” ararken, erkekler “imam nikahı” veya “birlikte yaşama” gibi alternatiflere daha sıcak bakıyor.
Kişisel bakım ve hijyende kadınlar daha titiz!
Araştırma, kadınların kişisel bakım ve hijyen konusunda erkeklerden daha titiz olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların %84’ü kendi bakımını yeterli bulurken, erkekler %70 oranında kendini yeterli görüyor. Kadınlar günde ortalama 9 kez el yıkayıp 1,3 kez diş fırçalarken, erkeklerde bu sayılar sırasıyla 7 ve 1. Deodorant ve parfüm kullanımında kadınlar daha aktif, ancak duş alma sıklığında erkekler haftada 5,3 kez ile kadınların 4,5’ini geçiyor. Erkekler, duş alma sıklığında liderliği alıyor; kadınlar haftada ortalama 4,5 kez duş alırken, erkeklerin ortalaması 5,3’e ulaşıyor.
Kadınlar sağlıkta daha gerçekçi ve temkinli…
Araştırma, erkeklerin sağlık algısında daha iyimser olmasına rağmen, kadınların sağlık durumunun daha gerçekçi ve temkinli olduğunu gösteriyor. Erkeklerin %78’i kendini sağlıklı hissederken, kadınlarda bu oran %72. Kronik hastalık oranı erkeklerde %24, kadınlarda %32; özellikle tansiyon ve şeker hastalığı kadınlarda daha yaygın. Erkekler sağlık sorunlarını genellikle yaşam tarzına bağlarken, kadınlar doğrudan hastalıkla ilişkilendiriyor. Araştırma sonuçlarına göre sigara ve alkol tüketiminde erkekler açık ara önde. Sigara içen erkekler haftada ortalama 5,7 paket tüketirken, kadınlarda bu ortalama 5 pakette kalıyor. Alkol kullanımında ise erkeklerin %31’i alkol kullandığını belirtirken, kadınlarda bu oran %11 seviyesinde görülüyor.
Kadınların %46’sı “Eşimle eşitiz” diyor
“Evdeki rolünüzü en iyi tanımlayan ifade hangisidir?” sorusuna erkeklerin %35’i “Evin reisi benim” yanıtını verirken, bu tanımı kabul eden kadınların oranı sadece %15’te kalıyor. Kadınların %46’sı “Eşimle eşitiz” derken, erkeklerde eşitlik vurgusu %26’ya kadar düşüyor. Kadınların evdeki varlıklarını “Saygınlığım yüksektir” (%31) ifadesiyle tanımlama oranının ise erkeklerden (%28) daha yüksek ifade ettiği görülüyor.
Erkeğe sığınak, kadına mesai alanı…
Ev ortamı her iki cinsiyet için de en güvenli liman olarak görülüyor. Kadın %86, Erkek %85 “Güvenli” hissediyor. Erkeklerin %56’sı evde stres hissetmediğini belirtirken, kadınlarda bu oran %47’de kalıyor. Benzer şekilde erkeklerin %64’ü evde “sakin” hissettiğini söylerken, kadınlarda bu oran %55 seviyesine düşüyor. Bu veriler, evin erkekler için bir “dinlenme alanı”, kadınlar için ise ev içi sorumluluklar nedeniyle hala bir “mesai alanı” olabileceğine işaret ediyor.
Erkekler, ‘Ben daha çok seviyorum’ diyor…
Araştırma, aşk hayatında da cinsiyetler arası algı farkını ortaya koyuyor. İlişkisi olanlarda “karşılıklı sevgi ve bağlılık” duygusu öne çıkarken (Kadın %53, Erkek %51), “Ben daha çok seviyorum” diyen erkeklerin oranı %16 iken, kadınlarda bu oran %8. Toplumun yaklaşık beşte biri ise (Kadın %20, Erkek %17) aşk hayatına sahip değil.
Cam tavan yıkılmıyor!
Araştırma, iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin statü ve unvan dağılımına nasıl yansıdığını ortaya koyuyor. Erkek çalışanların oranı %70, kadınların ise %30 olmasına rağmen asıl fark, karar verici pozisyonlardaki temsilde görülüyor. “İş ortamındaki rolünüzü en iyi tanımlayan ifade hangisidir?” sorusuna erkeklerin %29’u “Yöneticiyim” yanıtını verirken, kadınlarda bu oran %8’de kalıyor. Bu durum, kadınların iş hayatında var olsalar bile liderlik pozisyonlarına erişimde yaşadıkları zorlukları (Cam Tavan etkisi) gözler önüne seriyor.
Erkeklerin yarısı işyerinde saygınlığım var diyor, kadınlar oran daha düşük
Erkeklerin neredeyse yarısı (%48) iş yerinde “Saygınlığım var” diye yanıt verirken, çalışan kadınların sadece %31’i bu ifadeyi kullanıyor. Benzer şekilde, iş süreçlerinde “Fikir alırlar” diyen erkeklerin oranı %18 iken, kadınlarda bu oran %11’de kalıyor.
Erkeklerin %64’ü cinsel hayatından memnun
Araştırmanın cinsel yaşam ve ilişki geçmişine dair bulgular, kadınlar ve erkekler arasında hem deneyim hem de memnuniyet açısından farklar olduğunu ortaya koyuyor. Erkeklerin %64’ü cinsel hayatlarından memnun olduğunu belirtirken, kadınlarda bu oran %44’te kalıyor.
Hayatları boyunca ortalama partner sayısı erkeklerde 7, kadınlarda 2 olarak belirtiliyor. Ciddi ilişki deneyimlerinde de benzer bir tablo var; erkekler ortalama 5 ciddi ilişki yaşarken, kadınlar 2 ciddi ilişki yaşadığını dile getiriyor.
Kadın da erkek de evliliği insan doğasına uygun buluyor…
Evlilik kurumunu insan doğasına uygun bulma konusunda erkekler (%78) ve kadınlar (%74) benzer görüşte birleşirken, çok eşlilik konusunda farklılıklar dikkat çekiyor: Erkeklerin %11’i çok eşliliğe katıldığını belirtirken, kadınlarda bu oran %5’te kalıyor. Sadakat konusunda ise kadınlar daha temkinli; aldatıldığını düşünen kadınların oranı %9 iken, erkeklerde %7. Erkeklerin %16’sı ise “Evdeki kadın çocuklarımın annesi, dışarıdaki kadın cinselliği yaşadığım kişidir” görüşünü benimseyerek evlilik ve cinselliği ayrı değerlendirme eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Katılımcıların %90’dan fazlası ‘Aile kutsaldır’ diyor
Araştırmanın son bölümü, yaşam tarzı ve alışkanlıklardaki tüm farklılıklara rağmen Türk toplumunun aile kavramı etrafında kenetlendiğini kanıtladı. Cinsiyet fark etmeksizin katılımcıların neredeyse tamamı aileyi dokunulmaz bir değer olarak görüyor. “Aile kutsaldır” görüşüne katılan erkeklerin oranı %93, kadınların oranı ise %92 olarak ölçülüyor. Benzer bir uzlaşı evlilik kurumunda da görülüyor; kadınların %81’i, erkeklerin ise %79’u “Evlilik kutsaldır” görüşünde birleşiyor.
Kadın evlilikte yasal güvence ve resmiyet istiyor…
Veriler, erkeklerin gayri resmi birlikteliklere ve alternatif evlilik modellerine kadınlardan daha sıcak baktığını gösteriyor. “Sadece imam nikahı ile evlilik olabilir” görüşünü erkeklerin %29’u desteklerken, kadınlarda bu oran %14’e düşüyor. Benzer şekilde, “Sadece imam nikahı ile çocuk sahibi olunabilir” fikrine erkeklerin %26’sı olumlu yaklaşırken, kadınlarda bu oran %15’te kalıyor. Modern birlikteliklerde de benzer bir eğilim var:
“Evlilik olmasa da çiftler birlikte yaşayabilir” diyen erkeklerin oranı %30, kadınlarda %19. Evlilik dışı çocuk sahibi olmaya erkeklerin yaklaşımı (%17) kadınlara (%10) göre daha esnek. Bu veriler, kadınların evlilikte “yasal güvence ve resmiyeti” önemserken, erkeklerin daha esnek modellere yöneldiğini ortaya koyuyor.
Geleneksel “görücü usulü” evlilik hâlâ geçerliliğini koruyor
Araştırmaya katılan hem kadınlar (%34) hem de erkekler (%32) için en yaygın ve kabul gören evlilik biçimi “Kendimiz tanıştık, anlaştık, aileler onayladı” seçeneği olurken, geleneksel “görücü usulü” evlilik de hâlâ geçerliliğini koruyor; kadınlarda bu oran %31, erkeklerde %22 seviyesinde.
Esengül Berişah: “Aile, evlilik ve ortak yaşamda güçlü bir uzlaşı var”
Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah, Method Research Company ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğinde yürütülen “Kadın ve Erkeklerin Dünyası Araştırması”, yıllar içinde gençleri, ardından erkekleri ve son olarak kadınları merkeze alarak insanı, toplumsal değerleri, beklentileri ve dönüşümü anlamamıza yönelik önemli bir bakış açısı sağladığını söyledi. Berişah, araştırmanın, kadın ve erkeğin hayatın birçok alanında farklı deneyimler yaşadığını ortaya koymakla birlikte; aile, evlilik ve ortak yaşam gibi temel konularda güçlü bir uzlaşıya da işaret ettiğini kaydetti.
Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: “Geleneksel ile modernin harmanlandığı toplum yapısı tüm araştırmalarımızın en belirgin özelliği”
Araştırmayı değerlendiren Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak:
“Bugün kadın ve erkeklerin sosyal yaşamları ve sosyal kurumlara yaklaşımını özetleyen bir araştırmamızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ortaya çıkan sonuç hala geleneksel kurumların ve toplumu bir arada tutan temel yapıtaşı olarak ailenin önemini koruduğu. Hala insanlar kendilerini güvende hissedebilmek için çoğuldan tekile doğru yönleniyor. Erkeklerde özgüven, kadınlarda ise fedakarlık eğilimi biraz daha yüksek. Geleneksel ile modernin harmanlandığı bir toplum yapısı tüm araştırmalarımızın en belirgin özelliği.” İfadelerini kullandı.













