Eğitimin, çocukların yalnızca akademik olarak değil, duygusal ve sosyal yönden de gelişebilmeleri için güvenli bir zemin sunması gerekiyor. 4-12 yaş arası çocuklara Avrupa standartlarında online İngilizce eğitimi sunan ödüllü Novakid’in gerçekleştirdiği Eğitim Durumu araştırması, ebeveynlerin okul ortamlarında fiziksel ve psikolojik güvenliği en az eğitim kalitesi kadar öncelikli gördüğünü ortaya koyuyor. Verilere göre ebeveynlerin %59,3’ü çocuklarının akran zorbalığına maruz kalmasından endişe duyuyor.
50’den fazla ülkede 800.000’den fazla çocuğun İngilizce öğrenmesini sağlayan Novakid, gerçekleştirdiği Eğitim Durumu Anketi Raporu ile eğitimde karşılaşılan güncel sorunları anlamaya ve çözüm önerileri geliştirmeye katkı sağlamayı amaçlıyor. Verilere göre araştırmaya katılan ebeveynlerin %59,3’ü, çocuklarının okulda akran zorbalığına veya şiddete maruz kalmasından endişe duyduğunu belirtiyor. %46’sı içinse okulların, çocukların özgürce gelişebileceği, sağlıklı ilişkiler kurabileceği ve ihtiyaç duyduklarında nitelikli destek alabilecekleri güvenli alanlar olması büyük önem taşıyor. Veriler, ebeveynlerin yalnızca %6’sının eğitim kurumlarının çocukların ruh sağlığıyla ilgili sorunları ele alış biçiminden memnun olduğunu gösteriyorken %25’i oldukça yetersiz buluyor. Okullarda şiddet, ayrımcılık ve nefret temelli davranışların artması, bu konulara yönelik önleyici mekanizmaların eksikliğiyle birleşince, çocukların duygusal güvenliği ciddi biçimde risk altına giriyor. Özellikle öğretmenler ve rehberlik servisi tarafından yeterince erken tespit edilemeyen saldırganlık belirtileri, çocukların okul hayatını olumsuz yönde etkiliyor.
Veliler, çocukların yaşadığı sorunlara yeterince erken müdahale edilememesinin en büyük nedenlerinden birinin, eğitim kurumlarında yeterli sayıda uzman psikoloğun bulunmaması olduğunu belirtiyor. Erişilebilir psikolojik destek mekanizmalarının eksikliği, çocukları yaşadıkları zorluklarla baş başa bırakıyor. Yardım istemekten çekinen ya da nereye başvuracağını bilmeyen çocuklar için okul ortamında sağlanacak sistemli destek büyük önem taşıyor.
Yaratıcılığın ve Sosyal Gelişimin Desteklendiği Ortamlar Talep Ediliyor
Araştırmaya göre, ebeveynlerin %70’i okulların çocukların yaratıcılıklarını geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyor. Özellikle sanatsal, müzikal ve sportif faaliyetlere yönlendiren müfredat dışı etkinliklerin, çocukların hem bireysel gelişimine katkı sağladığı hem de sağlıklı akran ilişkileri kurmalarını kolaylaştırdığı belirtiliyor. Veliler, bu tür faaliyetlerin çocukların ortak ilgi alanları üzerinden bağ kurmasını ve okul ortamında kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayacağını ifade ediyor.
Eğitimde Bireyselleştirilmiş Yaklaşıma Duyulan İhtiyaç Artıyor
Ebeveynlerin %38,7’si, çocukların bireysel ihtiyaçlarına daha fazla odaklanan, kapsayıcı bir eğitim anlayışına geçilmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak yüksek sınıf mevcutları ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının fazlalığı, bu yaklaşımın önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor. Bu durum, okullarda şiddet veya nefret temelli davranışların geç fark edilmesine de yol açabiliyor. Sonuç olarak araştırma, ebeveynlerin önceliğinin sadece akademik başarı değil, çocukların sağlıklı, destekleyici ve güvenli bir eğitim ortamında gelişebilmeleri olduğunu ortaya koyuyor.