Kafka içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmaların yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir. Kuşkusuz karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneş’idir. Gecenin en yoğun anında doğan, karanlığın tüm gözlerini açığa vuran ışığıyla, bizlere, insanlara yalansız bir dünya göstermeye çalışan, bunu handiyse özür dilercesine mırıldanarak gerçekleştiren, son aşamada da pişman olup tüm yazdıklarının yakılmasını (bunu hiçbir zaman yerine getirmeyecek dostundan istemiş olsa da) isteyen, hiçlikten sahici bir dünya yaratan insan. Eğer Kafka’nın yapıtında manevi değerler ve umut aranıyorsa, burada aranmalı. Ve bu aforizmalar bu ışığın altında okunmalı.
(Ferit Edgü önsözünden)
AFORİZMALAR
1.
Doğru yol yüksekte değil, yerin hemen üzerinde gerili bir ip boyunca ilerler. Üzerinde yürümek için değil de insanı çelmemek içindir sanki.
2.
Tüm insani hatalar sabırsızlıktan, amaçla ilgili olanın kesintiye uğramasından ve sözde sorunun sözde bir çile çevrilmesinden doğar.
3.
İnsanın belli başlı iki günahı var, öbürleri bunlardan çıkar: Sabırsızlık ve kayıtsızlık. Sabırsızlıktan cennetten kovuldular, kayıtsızlıktan geri dönüyorlar. Ancak belki de belli başlı sadece bir günah var. Sabırsızlık… Sabırsızlıktan kovulmuşlardı, sabırsızlıktan geri dönmüyorlar.
4.
Belli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
5.
Kötü’nün Elindeki en etkili abartılı silahlardan biri, savaşa çağrıdır. Bu, kadınlarla yapılan savaşa benzer, ki sonu yatakta biter.
6.
Sonbaharda bir yol gibi: Tertemiz süpürülür süpürülmez yeniden kurumuş yapraklara benzer.
7.
Kafesin biri, kuş aramaya çıktı.
8.
Daha önce buraya hiç gelmemiştim. Daha başka türlü nefes alıyor insan burada, yanındaki yıldız, güneşten daha çok parlıyor.
9.
Ona tırmanmadan inşa etmek mümkün olsaydı, Babil Kulesi’nin tamamlanmasına izin verilirdi.
10.
Kötü’nün ondan bir şeyler gizleyebileceğimize inanmanızı sağlamasına izin vermeyin.
11.
Elin taşı tuttuğu kadar sıkı. Daha uzağa fırlatmak için el taşı sıkıca tutar. Oysa yol da aynı uzaklığa götürür.
12.
Sen ödevsin. Ama görünürde öğrenci yok.
13.
Gerçek düşmandan sınırsız bir cesaret akar içimize.
14.
Bastığın yeri iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamaktır mutluluk.
15.
Ona sığınmazsa, insan yaşamdan nasıl zevk alabilir?
16.
Gizlenecek yer çok, kurtuluş tektir, kurtuluş olasılıkları ise gizlenecek yer kadardır.
Hedef var, ama yol yok; dediğimiz şey tereddütten ibaret.
17.
Kötü’ ye bir kez kapıları açmayagör, kendisine inanmamız konusunda ısrar etmez artık.
18.
Bizden istenen olumsuzu yapmaktır, olumlu olanlar zaten bize verilmiştir.
19.
İyi bir bakıma rahatsızlık vericidir.
20.
İnançları uğruna ölenler bedeni küçümsemez, çarmıha gererek yüceltirler onu; bu açıdan düşmanları ile aynı görüştedir.
(Kaynak: Franz Kafka, Aforizmalar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2020)