Günlük dilin bir parçası haline getirilen sosyal sürdürülebilirlik, kadın istihdamı başta olmak üzere, çeşitlilik ve kapsayıcılık içeren pek çok alanda refah kapılarını aralıyor. Bu yüzden iş dünyasında bilinçsiz ön yargılardan kurtulmak gerekiyor.
Saha çalışmaları gösteriyor ki; erkek ağırlıklı sektörlerde kadın çalışanlara yer açılması, şirketlere kazanımlar sağlıyor. Çalışma ortamında kullanılan dilden, düzene kadar pek çok konuda da kaliteyi arttırıyor.
Bu yıl Dünya Kadınları için belirlenen küresel tema “Önyargıları Kırın” diyor.
Uluslararası işe alım danışmanlık şirketi Michael Page Türkiye, bu çerçevede “şirketlerin çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejilerine yaklaşımını masaya yatırdı. Türkiye’deki uluslararası şirketlerin İnsan Kaynakları yöneticilerinin, kadın çalışanlar, çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında ne tür uygulamalar geliştirdiklerine dair görüşlerini derledi.
Michael Page Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Çağla Şengöz; “Görüşmelerden çıkan sonuçlar, başarılı bir çalışma ortamının, cinsiyete dayalı önyargıyı aşma konusunda farkındalığın yaygınlaşması ile daha kolay sağlanabileceğini gösteriyor.”diyor. İş ararken cinsiyet ön yargısı ile karşılaşanların oranının hala yüksek seviyelerde olduğu yorumunda bulunuyor. İşyerindeki cinsiyet önyargılarını en etkili şekilde kıracak etkenlerin başında eğitim ve farkındalığın yaygınlaşması gerektiğine dikkat çekerek, daha fazla kadın liderin olması, maaş şeffaflığı, işe alım kotaları, daha yaygın babalık izinleri gibi faktörlerin de önyargıları hafifletici seçenekler arasında yer aldığına vurgu yapıyor. Diğer taraftan, kapsayıcılık ve çeşitlilik stratejileri zorunluluk duygusuyla değil de, şirket kültürünün bir parçası olarak benimsendiğinde daha fazla fayda sağlayabiliyor. Bu farklılıkların kazanımlarıyla şirketler daha hızlı gelişim gösterebiliyor ve yeni şirket kültürleri oluşturabiliyor.
Kültürel çeşitliliği olan ekipler daha üretken
Erkek ağırlıklı çalışanların olduğu sektörlerde kadın çalışanlara yer açılması şirketlere değer katan kazanımlar sağlıyor. Bu sektörlerde kadın çalışan sayısının artması, pek çok konuda pozitif değişim getirdiği, uyum ve verimi arttırdığı gözlemleniyor. Saha araştırmaları gösteriyor ki, kültürel çeşitlilik ve kadın temsilinin artması şirketlerde iş yapış şekline ve olaylara bakış açısına pozitif yönde katkı sağlıyor. Kapsayıcılığı etnik köken, ırk, cinsiyet, yaşam biçimi gibi kriterlere bariyer oluşturmadan, doğal olarak özümseyen şirketlerin kültürel çeşitliliği, iş yapış şekline de zenginlik katıyor.
Yeniliklere açık zihniyetler ile ön yargılardan kurtulmak kolaylaşıyor
“Herkes biriciktir ve her fikir kendi içinde değerlidir” düşüncesine göre, ön yargılardan uzak, çeşitlilik stratejisi geliştirebilen şirketler yaratıcı fikirlerin daha kolay doğmasına ortam hazırlıyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık tanımını, kadın temsilinin yanı sıra, genç çalışanlar, engelliler gibi gruplar da dahil edildiğinde yeniliklere adaptasyon ve ön yargılardan kurtulabilme kat sayısı gelişiyor. Eğer şirket çalışan zihniyeti yeniliklere adaptasyona açık değil ise, ön yargıları aşmada zorlayıcı olabiliyor.
