Günümüzde sosyal medya, bilgiye ulaşmayı ve iletişimi kolaylaştıran güçlü bir araç haline geldi. Ancak kullanımın kontrol edilememesi, bağımlılığa dönüşerek kişilerin hem ruhsal hem de bedensel sağlıklarını tehdit edebiliyor.
Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Sosyal medya bağımlılığı, bireyin günlük yaşamını etkileyecek derecede kontrolsüz ve yineleyici şekilde sosyal medyaya yönelmesiyle ortaya çıkar. Zamanla iş, okul ve aile ilişkileri sekteye uğrayabilir, bu da kişilerin yaşam kalitesini belirgin biçimde düşürür” ifadelerini kullanarak uyarıda bulunuyor.
Sosyal Medya Bağımlılığının Belirtileri
Sosyal medya bağımlılığı farklı şekillerde kendini gösterebilir. Zaman kontrolünün kaybı, sürekli yeni içerikleri takip etme isteği, kullanımı azaltamama, kullanım kısıtlandığında huzursuzluk hissetme ve akademik/iş yaşamında performans kaybı sık görülen belirtiler arasında yer alıyor.
Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Eğer kişi sosyal medya kullanımını sınırlandırma noktasında zorlanıyor, kullanım süresi arttıkça sorumluluklarını aksatıyor ve kısıtlandığında kaygı ya da öfke yaşıyorsa, bu durum bağımlılığa işaret edebilir.”
Uykusuzluk ve Yorgunluk Sık Görülen Sonuçlardan
Sosyal medya bağımlılığı yalnızca zihinsel değil, bedensel sağlık açısından da etkilere sahip.
Tekno boyun sendromu: Uzun süre öne eğilerek telefon kullanmak boyun omurlarına aşırı yük bindirir. Boyun ve sırt ağrıları, omurga eğrilikleri ve kalıcı duruş bozukluklarıyla sonuçlanabilir.
Kas-iskelet sistemi sorunları: Omuz ve bileklerde kronik ağrılar, tekrarlayan el hareketlerine bağlı bilek rahatsızlıkları görülebilir.
Göz sağlığı sorunları: Uzun süreli ekran kullanımı göz kuruluğu, dijital göz yorgunluğu, ışığa karşı hassasiyet ve baş ağrılarına yol açar.
Uyku bozuklukları: Ekranlardan yayılan mavi ışık, uyku hormonu melatonin hormonunu baskılayarak uykuya geçişi zorlaştırır ve uyku süresini kısaltır.
Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Özellikle tekno boyun sendromu, genç yaşlarda görülmeye başlamıştır. Sendromu önlemek için ekran başında geçirilen süreyi sınırlamak ve doğru oturma pozisyonu yakalamak önemli.”
Beğeni Kaygısı Ruh Sağlığını Zedeleyebilir
Sosyal medya bağımlılığının psikolojik sonuçları da göz ardı edilmemelidir. Sürekli çevrim içi olma isteği, bireyleri kaygı, stres ve depresif duygu durumuna sürükleyebilir.
Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Beğeni ve onay beklentisi, sosyal karşılaştırmalar ve olumsuz yorumlara maruz kalmak, kişinin öz güvenini zedeleyebilir. Bu süreç, özellikle ergenler ve gençlerde yalnızlık ve mutsuzluk hissini artırır” diyerek ruhsal etkilerin önemine değiniyor.
Çözüm: Ekran Süresini Sınırlamak
Bağımlılığın önlenmesinde en önemli adım farkındalıktır. Günlük kullanım süresine sınır koymak, cihazsız zaman dilimleri oluşturmak, bildirimleri kapatmak ve spor, sanat, kitap okuma gibi alternatif aktiviteler geliştirmek bağımlılığın önüne geçebilir.
Dijital detoks uygulamaları ve gerektiğinde psikiyatrik destek almak, sosyal medya bağımlılığıyla mücadelede etkili yöntemlerdir. Özellikle çocuk ve gençlerin ekran süreleri aileler tarafından takip edilmeli ve bilinçli kullanım alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Sosyal medya hayatımızı kolaylaştıran bir araçtır. Ancak bağımlılık düzeyine ulaştığında hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı tehdit eder. Bilinçli kullanım sayesinde sosyal medyanın faydalarından yararlanabilir, zararlarından korunabiliriz.” diyerek uyarıda bulundu.