Dijital Çağın Aynasızları
Bir zamanlar sokak aralarında pencereden pencerelere bakıp “kimin oğlu kiminle konuşmuş” diye fısıldaşanlar vardı…
Şimdi elimizde akıllı telefonlar, parmaklarımızın ucunda sonsuz bir mercek: story izliyor, post’a dokunmadan geçiyoruz.
Modern çağın yeni spektrumunda kıskançlık, pasif agresiflikle harmanlanarak dijital bir gölgeye dönüşüyor.
Bu gölgenin adı ise: Sinsirella Sendromu.
Dijital Kıskançlık: “Bakıyorum. Kıskaçlıktan geberiyorum. Ama Beğenmiyorum” Psikolojisi
Günümüzde sosyal medya, yalnızca içerik paylaşma aracı değil; aynı zamanda onay, aidiyet ve etki alanı yaratma sahnesi.
Fakat bu sahnede bir kesim var ki ne alkışlıyor, ne sahneden iniyor:
📍 Görünmeden izliyor. Beğenmeden gözetliyor. Kıskanıyor ama “takdir ediyormuş gibi” yapmıyor.
Bu davranışın altında yatan psikodinamikleri anlamak için sosyal psikoloji, narsisizm ve ilişki analizlerine bakmamız şart.
Kıskançlık, sosyal karşılaştırmanın en eski gölgelerinden biri. Dijitalleşmeyle birlikte bu duygu, daha rafine ve maskelenmiş biçimlere büründü.
“Senin başarını görmek beni eksik hissettiriyor, ama seni alkışlamam seni daha güçlü yapar. O zaman sessiz kalırım.” Sinsirella burada devreye girer.
Sinsirella Kimdir?
Bu terim henüz psikoloji literatürüne geçmemiş olabilir ama sahada tanıyoruz onu.
👠 Gündüzleri sosyal, geceleri sessiz bir gözlemci.
🎭 Kendini belli etmeyen, destek vermeyen, hep izleyen.
📸 Post’a uğramayan, story’de nöbet tutan…
Bu profili şu davranışlarla tanırsınız:
- Her story’inizi ilk gören o.
- Hiç yorum yapmaz, beğeni bırakmaz.
- Ortak tanıdıklara “takip ediyorum, ne güzel gidiyor” der ama size bir kelime etmez.
- Sizi “bilmek” ister ama destekleyerek “yükseltmekten” korkar.
Sinsirella Sendromunun Psiko-Sosyal Katmanları
Bu pasif agresif gözetleme hâli yalnızca sosyal medya estetiği değil; aynı zamanda iç dünyada çözülmemiş çatışmaların dışavurumudur:
🔹 Kıskançlık & Yetersizlik Kompleksi:
Başkalarının başarısını tehdit gibi algılar. Takdir, sanki onun küçüldüğü bir sahneye dönüşür.
🔹 Pasif Agresyon:
“Beğenmeyerek cezalandırıyorum” zihniyeti. Onayı geri çekerek bir tür kontrol alanı yaratma çabası.
🔹 Bağlanma Sorunları & Duygusal Ketlenme:
Görüp etkilenmek bir şeydir, görünür olarak desteklemek başka. Bu kişiler genellikle duygusal yatırım yapmaktan kaçınırlar. Etkileşim kurmak, onlar için zayıflık göstergesidir.
🔹 Sosyal Karşılaştırma & İçsel Kıyas:
Sinsirella, sizi izlerken aslında kendi yeterliliklerini tartar. Kimi zaman hayranlık duyar ama hayranlığını bastırmak için küçümseyici bir iç monolog geliştirir.
“Güzel yapmış ama çok da değil.”
“Farklı bir şey denemiş, ama bana hitap etmedi.”
“İzledim ama beğenecek kadar da değil.”
Bugün sosyal medya sadece gösterim değil; onay ve kabulün yeni para birimi.
Bir gönderi beğenildiğinde serotonin salgılanıyor. Beğeni gelmeyince, beyin bunu sosyal dışlanma gibi algılayabiliyor.
📱**“Beğeni”nin psikolojik karşılığı, “seni gördüm ve takdir ettim”dir.**
Ama Sinsirella, bu döngüye katılmaz. O yalnızca izler. Onay vermez. Görünürlük yaratmaz.
Ve en trajikomik tarafı şu:
Beğeni atmamakla, sizin başarınızı gölgeleyebileceğine inanır.
Oysa o story’i ilk izlediğinde, algoritma değil… kendi içindeki yetersizlik onu harekete geçirmiştir.
Bir Sinsirella Ruhuyla İle Yaşamak: Gölgede Değil, Işıkta Kalmak
İnsanlar görünür olanı değil, hissedileni unutmaz.
Beğeni atmayan, yorum yapmayan ama yıllarca story’de ilk sıralarda yer alan Sinsirella’lar…
Bir gün kendileriyle yüzleşecekler.
Sen parladıkça, onun kıskançlığı büyüyecek.
Ama sen beğenmediği için parlamaktan vazgeçersen… işte o zaman Sinsirella kazanır.
Kural net:
Kıskanılanlar gölgede kalmaz.
Kıskananlar, gölgede yaşar.
“Gölge Etme, Kalp At”
Sevgi görünür olmalı. Takdir sesli.
Destek cesurca.
Pasif agresif takipler bir yere kadar.
Story’lerde izleyip yorum yapmayanlar, belki sizi seviyor olabilir. Evinizdeki duvarda sizi seviyor olabilir. Aynı şey 0 tepki … Ama “sevgisini belli edemeyen” bir zihin, sorunludur ve iyileştirmez. Başta kendini yaralar.
Bu yazı, sadece “neden beğenmiyorsun?” değil…“Neden sahici olmaktan bu kadar korkuyorsun?” demek için yazıldı.
Siz siz olun, gölgede izleyen değil, ışıkta duran olun.
Bir kalbinizin olduğunu belli edin: Bir beğeni, bir yorum, bir destek.
Sosyal medya, kim olduğumuzun değil; kim olmak istediğimizin aynasıdır.
Ve o aynaya kimse sinsice bakmasın.
Tüm Sinsirellar yerin dibinde olsun!
Dr. Bahar Zeynep Barut
#SinsisrellaSendromu
#SosyalMedyaPsikolojisi
#DestekVerKalpAt
#GölgedenÇıkIşığaGel
#BaharZeynepBarutYazıyor