Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile Ege Teknopark VG Beauty’s Sağlık Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şirketi iş birliğinde yürütülen çalışmalar, KOSGEB Girişimci İnovasyon Desteği ile hayata geçirilen şirket bünyesinde gerçekleştiriliyor. Şirket sahibi ve aynı zamanda Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Övgü Gençer’in sanayi danışmanlığında, Doç. Dr. Gamze Turan’ın akademik danışmanlığında ve lisans öğrencileri Müberra Betül Duru ile Selin Aksel’in proje ortaklığında sürdürülen bu çalışmalar, doğal antimikrobiyal bileşenlerin geliştirilmesine odaklanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Maryland Üniversitesi Çevre Bilimleri Merkezi’nde (UMCES) çığır açan doktora araştırmaları gerçekleştiren ve mavi yengeç (Callinectes sapidus) biyolojisi konusunda küresel çapta tanınan uzman Doç. Dr. Övgü Gençer şunları söyledi:
“İlk önce KOSGEB’ten Ar-Ge Ür-Ge inovasyon desteği aldım ve şirketimi kurdum. KOSGEB Projesi kapsamında öncelikle antiaging ürünler üretmeyi planlıyorum. Haematococcus mikroalginden astaksantin ekstraksiyonu ile Marinel kaynaklı antiaging krem geliştiriyoruz. Ayrıca TÜBİTAK 2209-B programından da destek alarak bu kez de Astaksantini doğal yağlarla etkinliğini arttırma üzerine çalışıyoruz.
Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalında en çok proje üreten ve makale yazan ekip olarak çalışmalarımız büyük takdir görüyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak hocamız bizi davet etti ve takdirlerini aldık. Rektör hocamız üniversite sanayi projelerine hep sıcak bakıyor. Patojenik bakterilere karşı doğal antimikrobiyal ajanların geliştirilmesi, antibiyotik direncinin arttığı günümüzde büyük önem taşıyor.”
Avrupa Birliği’nde Büyük Başarı: 250 Proje Arasından 7. Sırada
Konu ile ilgili bir diğer önemli başarı ise Sustainable Blue Economy Partnership (SBEP) 2024 Avrupa Birliği Projesi oldu. Projenin koordinatörü Doç. Dr. Gamze Turan, bu başarıyı şöyle değerlendirdi:
“Projemiz, 250 başvuru arasından seçilerek en yüksek 7. puanı almayı başardı. Bu büyük başarı, alanındaki yenilikçi yaklaşımımızın ve çok paydaşlı yapımızın bir göstergesidir. Konsorsiyumumuz, Türkiye’nin yanı sıra İsveç, Danimarka, Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, Norveç ve Brezilya olmak üzere 9 ülkeden ortakların katkısıyla şekillendi. Türkiye’den 5 farklı kuruluşun yer aldığı 6 proje, toplamda 667 bin 492 Avro tutarında TÜBİTAK desteği almaya hak kazandı.
Projemiz sürdürülebilir, yenilikçi biyoteknolojik yaklaşımları hayata geçirmek üzerine kurulu. Halorefine olarak adlandırdığımız ekstraksiyon tekniğiyle deniz yosunu ve halofit bitkilerden yüksek değerli biyoaktif bileşiklerin elde edilmesi, Siyah Asker Sineği Larvaları (BSFL) ve mikroalgleri kullanarak biyokütle dönüşümünde yenilikçi sistemler geliştirmek ve deniz yosunlarında bulunan karbonhidratların daha etkin kullanımını sağlamak ana hedeflerimiz arasında. Bu destek, sürdürülebilir mavi ekonomi hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir motivasyon kaynağı olacak. Proje hayata geçince ekonomik, çevresel, sosyal ve teknolojik katkılar sağlayacak.”