Her yıl dünya çapında milyonlarca kişide, inme, travma veya beyin tümörleri nedeniyle afazi görülüyor. Ancak toplumda bu hastalığın farkındalığı son derece düşük. Kişi, zihinsel olarak tamamen yerinde olsa da kelimelere ulaşamaz, cümle kuramaz ya da yazamaz hale geliyor. Afazi Farkındalık Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan Dil ve Konuşma Terapisti Yaren Çomak, “Afazi, kişinin dünyayla iletişimini koparan ama zekâsına dokunmayan bir hastalıktır” diyerek hem hastalık hem de tedavi süreciyle ilgili kritik bilgiler verdi.
Afazi nedir ve neden olur?
Afazi, beynin dil merkezinde meydana gelen hasar sonucu kişinin konuşma, anlama, okuma ve yazma becerilerinde bozulma yaşamasıdır. Bu hasarın en yaygın nedeni ise inme yani felçtir. Bunun dışında kafa travması, beyin tümörü, bazı enfeksiyonlar veya demans türü nörolojik hastalıklar da afaziye yol açabilir.
Dil ve Konuşma Terapisti Yaren Çomak, “Afazili bireyler, söylediklerinizi anlayabilir ama size yanıt veremeyebilir ya da ne söylemek istediklerini tarif edemezler. Bu durum çevre tarafından zeka geriliğiyle karıştırılabiliyor ancak kişi düşünebilir, hissedebilir; sadece ifade becerisi kısıtlanmıştır” şeklinde açıklıyor.
Afazi sadece bireyi değil, tüm aileyi etkiler
Afazi tanısı alan bireyler, iletişim yetisini kaybetmenin verdiği yıkımla psikolojik olarak da zor bir sürece girer. Konuşamamak, kendini ifade edememek, sosyal hayattan kopmak gibi sonuçlar, zamanla depresyona veya içe kapanmaya yol açabilir. Uzman Terapist Yaren Çomak, “Afazi hastaları çoğu zaman yanlış anlaşılıyor, sabırsızlıkla karşılanıyor ya da tamamen dışlanıyor. Bu da hastada yalnızlık, çaresizlik ve özgüven kaybı yaratıyor. Oysa tedavi sürecinde duygusal destek en az konuşma terapisi kadar önemli” diye belirtiyor.
Tedavide erken müdahale çok önemli
Afazi tedavisinde konuşma ve dil terapisi en etkili yöntem olarak öne çıkıyor. Bu tedavi, bireyin yeniden iletişim kurmasını sağlamak için özel tekniklerle yürütülüyor. Dil ve Konuşma Terapisti Yaren Çomak, “Tedavi sürecine ne kadar erken başlanırsa, iletişim becerileri o kadar hızlı gelişir. Bireye özel planlamış konuşma terapileri, hastaların yeniden kendilerini ifade etmelerini sağlayarak, eski yaşamlarına bir adım daha yaklaşmalarına destek olur. Özellikle ilk 6 ay rehabilitasyon açısından çok kritiktir” diyerek erken tanının önemine dikkat çekiyor.
Aile bireylerinin sabırlı ve bilinçli yaklaşımı şart
Afazili bireylerle iletişim kurmak sabır ister. Cümleleri tamamlamaya çalışmak ya da anlamadan geçmek, hastada hayal kırıklığı yaratabilir. Dil ve Konuşma Terapisti Yaren Çomak, “Kısa ve net cümleler kurmak, yüz yüze iletişimde jest ve mimikleri kullanmak, hastaya zaman tanımak gibi basit ama etkili yöntemlerle iletişim güçlenebilir. Aileler mutlaka bir uzmandan afazili bireyle nasıl konuşulacağı konusunda eğitim almalı” şeklinde öneride bulunuyor.
Toplumda afazi farkındalığı artmalı
Afazi dünya çapında 2 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Ancak çoğu insan bu hastalığın adını dahi duymamış durumda. Dil ve Konuşma Terapisti Yaren Çomak, “Toplumun afaziye karşı bilinçlenmesi, hem hastaların sosyal yaşamda yer bulmasını kolaylaştırır hem de önyargıları ortadan kaldırır. Konuşamayan biri sadece kelimelere değil, desteğe de ihtiyaç duyar. Bu nedenle özellikle Afazi Farkındalık Ayı’nda yapılacak bilgilendirme çalışmaları çok değerlidir” ifadelerini kullanıyor.
Afazi, hayatı bir anda sessizleştiren bir durum olabilir. Ancak doğru tedavi, bilinçli çevre ve güçlü sosyal destekle bu sessizlik yeniden sese dönüşebilir. Unutmayalım; herkes konuşamayabilir, ama herkes anlaşılmak ister.