Burak İhsan, Eksik Parça Yayınları’ndan çıkan ikinci romanında, bir sokak köpeğinin gözünden insanı, insanın içinde bulunduğu duyguları, dünyayı ve insanın hırsları üzerinde yükselen hayatı sorguluyor. Bunu bir köpeğin gözünden ve hislerinden yapıyor olması ise başlı başına kitabın kapağını heyecanla açma sebeplerinden biri.
Sokak Köpeği Ceviz Ve Yaşadıkları Çok Tanıdık
Bugün, dünya genelinde yaşanan olumsuzlukları görüyoruz, hatta tam olarak içinde bulunuyoruz. Bir yandan iklim krizi, bir yandan ekonomik dengelerin değişmesi; kadına, çocuğa, sokak hayvanlarına şiddet… Hoşt, makro ölçekte yaşanan bu dramı sokak köpeği Ceviz’in gözünden mikro ölçeğe indiriyor ve bize çok tanıdık bir hikâye sunuyor.
Romanın ana karakteri Ceviz, karnını doyurmak için tekinsiz ortamlara ve insanlara sığınıyor. Günün birinde korkulan başına geliyor ve şiddet görüyor. Gözünü veterinerde açtığında Vahram Bey ile tanışıyor ve hayata tutunuyor. Asıl meseleler de buradan sonra başlıyor.
Sistemin ve sermayenin yüzü görünmeyen kravatlıları, Vahram Bey’i dükkânından çıkarmak ve oraya “zamanın ruhuna uygun” bir kafe açmak istiyorlar. Eski esnaf Vahram Bey tabii ki bu duruma direniyor ama sonra…
Sonrasını siz okuyun ve Burak İhsan’ın aslında her an, her yerde olabilecek bir konuyu nasıl bir incelikle işlediğine şahit olun.
Filozof Köpek Ceviz
Sokak köpeği Ceviz, karşılaştığı sorunlardan uzaklaşmak ve kendini güvende hissetmek için sürekli düşünüyor. Her soruna bir çözüm üretmeye çalışıyor. İyi bir köpek nasıl olur sorusunu soruyor. Minnet duygusunu sorguluyor. Hele “özgürlük” ile ilgili bir bölüm var ki; hepimizin Ceviz’den öğrenecekleri var dedirtiyor:
“Özgür bir sokak köpeğiydim ben. Bir sahibim yoktu. Yemek bulursam yer, su bulursam içer, yer bulursam yatar, dayak bulursam kaçarım sanıyordum. Özgürlüğü böyle bir şey sanıyordum. Ama anlamıştım ki değildi. Kaçamamıştım. Doyamamış, içememiş, yatamamış, üstüne bir de ölümle burun buruna gelmiştim. Özgür olmak istemiyordum artık. Bir sahibim olsun istiyordum.”
İkinci romanı Hoşt ile Burak İhsan, sürprizlerle dolu bir yazar olduğunu gösteriyor. Cümleleri ve akışı okuru kendine çekiyor. Mekânlara, doğaya ve hayvanlara saygı duyuyor, derdini yaratıcı kalemiyle bize aktarıyor.
