Ayşegül Ekti: Yeni normlara hazırlık

İyi bir krizi asla ziyan etmeyin. W.Churchill

World Economic Forum’un sitesinde yayınlanan Dr. Elke Van Hoof’un yazısına göre şu anda dünya üzerinde 2,6 milyar insan (dünya nüfusunun neredeyse üçte biri) bir nevi karantinada. Buna kişilerin kendi karantinaları da, mecburi sokağa çıkma yasakları da dahil.  Van Hoof’a göre bu pandemi dünyanın en büyük psikolojik deneyi.  Yazısında karantinanın insanlar üzerinde yarattığı bazı psikolojik bozukluklardan, moral bozukluğu, stres, uykusuzluk, depresyon vb. gibi problemlerden bahsediyor.

Biri bana “sağlıklı ve sevdiklerimiz sağlıklı olduğu sürece 10 üzerinden 9’uz” demişti. Ancak benim merak ettiğim yeni normal, pandemi bittikten sonrası. Bir daha sevdiklerimize ne zaman sarılabileceğiz? Paranoyaya kapılmadan bir sinema veya tiyatroya ne zaman gidebileceğiz? İnsanlar bize iki adım aralığından fazla yaklaştığında bizi endişe kaplayacak mı? Okullar ve işler ne zaman eski haline dönecek? Maskesiz dolaşma, rahatça nefes alma, korkusuzca toplu taşımaya binme, asansör düğmesine basma, market poşetine dokunma ne zaman gerçekleşecek? Takıntılı titizlik ve mikrop fobilerimiz kalıcı mı olacak?

Bugünlerde salgın öncesine özlem duyabiliriz. Ancak yeni düzene alışmak zorundayız.

Hepimiz uzun bir süre sosyal mesafe kurallarına uygun yaşayacağımızı kabul etmeliyiz. Muhtemelen yeni düzen toplumsal alışkanlıklarımızın ve alışkın olduğumuz birçok düzenin değişmesine sebep olacak.

Yazın gelmesiyle birlikte her yaz yaptığınız belirli plan ve programları hayata geçirmek istiyor olabilirsiniz. Ailenizle ya da arkadaşlarınızla planladığınız ve aylardır sabırsızlıkla beklediğiniz tatil programlarınız olabilir. Bu yeni normalleşme süreci ile birlikte tüm bunların nasıl bir süreçte gerçekleşeceğini öngörememeniz ve nasıl bir yaz geçireceğinizi düşünüp zaman zaman kaygılanmanız çok doğaldır.

Yaz sürecinizin nasıl olacağı ile ilgili belirsiz ve gerçekle örtüşmeyen planlar yapmak yerine daha kısa vadeli gerçeklik çerçevesinde planlar yapmak hem bu belirsizlikle hem de kaygınızla başa çıkmanızda size yardımcı olabilir. Evlerimizde kaldığımız sürede kendimize uygun bir şekilde günlerimizi yapılandırıp bu rutinlere adapte olur hale gelmiştik, yaz döneminde de bunu devam ettiriyor olmak yazı daha verimli geçirebilmek için bize yardımcı olacaktır. Bu yazın bize sunduğu imkânlar içinde bunları denemek size çok iyi hissettirebilir. Size iyi gelen aktivitelere, üretmek istediklerinize, tedbirinizi alarak sevdiklerinizle zaman geçirmeye vakit ayırmak için de yaz dönemini kullanabilirsiniz. Tam da bu noktada duygularınıza alan açıp nasıl hissettiğinize bakmanız oldukça kıymetlidir. Duygularınıza alan açmanın ilk adımı olarak duygularınızı tanımak, nasıl hissettiğinizi fark etmekle başlayabilirsiniz; duygularımızın ipuçları bedenimizdedir, nefes egzersizleri, şimdiye davet egzersizleri ile duygularınızı fark etmeye başlayabilirsiniz. Beden ve zihnin bir bütün olduğunu kendinize hatırlatarak fiziksel egzersize, açık hava yürüyüşlerine yer vermek yaz döneminde de iyi olacaktır.

Unutmayın ki her birimiz farklıyız ve bu süreci en başından beri bazılarınız daha zorlanarak, yoğun duygular yaşayarak deneyimliyor olabilirsiniz.  Ama hepimiz için dinlenmek, sınırlarınız izin verdikçe size keyif veren aktiviteler yapmak ve bahar döneminden beri geçirdiğiniz sürecin etkileri üzerine düşünüp duygularınıza alan açmanın tam da sırası…

Sevgiyle, sağlıkla kalın.