Bu dönemin (16.yy) resim sanatına geçmeden dönemin biraz öncesinden bahsetmek istiyorum. Orta çağın kilise resimleri anlayışından sonra, rönesansla birlikte resim sanatında da büyük atılımların yapıldığını biliyoruz.
Rönesans sanatçıları artık yeni şeyler denemek istiyorlardı. Örneğin Michelangelo karmaşık pozlarda çıplak figürler çizmişti.
‘Ustasını aşmayan öğrenci zavallı bir öğrencidir’ diyen Leonardo da yenilik peşindeydi. Ustalıklarının ve şöhretlerinin verdiği güvenle resimlerindeki kompozisyonlarda ve renklendirmede farklı olanı çizmeye, alışılmış olandan uzak durmaya çalışmışlardı. Zaman zaman geleneksel uyum anlayışından uzaklaşan, örneğin Meryem’i farklı çizen ressamlarda olmuş. Bu dönemde Kutsal kitabın öykülerini, efsanelerini farklı şekilde çizmek ve anlatmak istiyorlardı. Daha önceki resimlerde görülen yumuşak renk anlayışından uzaklaşan ressamlarda vardı.
Reformla ortaya çıkan anlayış Avrupalı ressamları ikiye bölmüştü.
Güneyde İtalyan ve İspanyol ressamlar yeni ve şaşırtıcı resimler yapmak hevesindeyken, Kuzey ülkelerindeki ressamlar, resim sanatının devam edip etmeyeceği kuşkusunu yaşıyorlardı.
Protestan inanışına göre Kiliselerdeki aziz resimleri ve heykelleri putperestliği gösteriyordu. Dolayısıyla Protestan inanışın yaygın olduğu yerlerdeki ressamlar sunak resmi yapamaz oldular, bu da onlar için gelir kaybı demekti. Evlerin fazlaca süslenmesinin bile Protestanlarca istenmeyen bir dönemdi. Sanatçılar geçimleri için kitap süslemeye ve portre yapmaya başladılar.
Felemenk ülkesi de Protestan bir ülkeydi. Bu yüzden Kilisenin yasaklamayacağı resimler yapıldı daha çok. Flaman sanatçılar doğayı taklitte ustalaştılar. Çiçeği böceği, koyun sürüsünü çizmekte çok ustaydılar.
İtalyan ressamlarsa insan figürleri çizmekte çok yetenekliydi.
Ressamların günlük yaşamı konu alan resimlerine Janr denir.( dal veya tür anlamındadır.)
Bu tür resimleri ( Janr) XVI Y. Yıl da ki ustası flaman ressam Pieter Burugel dir.
Brugel kentli birisiydi, ancak köy yaşamını çizmekten hoşlanıyordu. Köylülerin ve taşralıların eğlenceli komik olduklarını düşünmek o dönem de yaygındı. Çünkü eğitimsiz bu insanlar dikkat etmeden içlerinden geldiği gibi davranıyorlardı. O dönemin sanatçıları, oyun yazarları da dahil olmak üzere, insan kusurlarını anlatacakları zaman alt tabakalardaki insanları konu ediyorlardı.
Brugel gibi serserileri, askerleri, sakatları, dilencileri, gezgin tiyatro oyuncularını, bu kişilerin kusurlarını çizen başka ressamlarda vardı.
Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle.












