• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result

Semah Tuğsel: Hikâyeler-1

Semah Tugsel by Semah Tugsel
6 Ocak 2022
in Yazarlar
0
Semah Tuğsel: Gel sana bir ıtır fidanı vereyim, ister misin?
0
SHARES
18
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Gece; karanlık bir yolda yürürken, ışıklı bir pencere görüp de içeriye bakmamak ne kadar zordur.

O pencere adeta çeker sizi içine. O anda ne ayıp vardır, ne da başka bir şey. Kimsenin fark etmediği, bir göz kırpması kadar bir zamanda bakıveririz içeri.

İstanbul’un herhangi bir kıyısından baktığınızda, mutlaka karşıda kehribar üstüne işlenmiş pırlantalar gibi binlerce ışıklı pencere görürsünüz.

Her pencerenin ardında neler yaşanıyor, hangi mutluluklar, acılar, hastalıklar, doğumlar, ölümler. O pencerelerin ardında kaç kişi yaşıyorsa o kadar hikâye; asla birbirinin aynısı olamayacak, parmak izlerimiz kadar farklı hikâyeler.

Ne kadar isterdim görünmez bir kuş olup, her gece en az yüz pencereye konmak. Ertesi gün bir yüz daha. Kim bilir nelere tanık olurdum.

Olurdum da, acaba tüm hikâyeleri sadece izleyerek anlamak şansım olur muydu? Sanmıyorum.

Aynı anne, babanın büyüttüğü üç çocuğun birbirine benzemez üç hikâyesinin olduğu ve bunu anne babanın bile anlamaya gücünün yetmediğini gözlemlediğimde, çok zor geldi bu görünmezlik fikri.

Ama merakım hala taze.

Vapurda ya da kahvede, görüş alanınınız içindeki her kişiye biraz dikkatlice bakarsanız, tam olmasa da her bireyin yaklaşık hikâyesini tahmin edebilirsiniz. Elleri, giyimi, kullandığı aksesuarlar, saçı hatta yürüyüş ritmi bile çok ipucu verebilir sosyal konumu hakkında. O kişi işçi mi, memur mu, öğrenci mi, ev kadını mı, şehirli mi, kırsal kesimden mi?

Esas mesele anlamak için bakmasını bilmekte değil mi?

İlk defa girdiğiniz bir evin hikâyesin kokusunu duyarsınız.

Her ev başka kokar. Çünkü o evde yaşananların bir benzeri olmadığı içindir bu başkalık.

Evlerin, sokakların, şehirlerin, ülkelerin hikâyeleri, insanlarınkine oranla daha geniş bir zamana yayılır. İnsan ömrünün yetişemeyeceği kadar geniş zamanlardır bunlar.

Eğer insanlar tarafından yok edilmezlerse de asırlar sürer ömürleri.

“Tarih” olur adları.

Kimi zamansa resimlere şiirlere, şarkı sözlerine konu olur.

Ömürleri uzar.

İnsanların hikâyeleriyse; roman olur, filim olur, oyun olur.

Hepsinin seyir değeri vardır.

Seyir değerleri ise; sana ait olmayan, senin dışında gelişen bir hikâyeye meraktır.

Aynı o ışıklı pencereden içeri bakmak gibi.

Seyir anında; bir roman, bir şiir okuduğunuzda, ya da bir hayat hikâyesi duyduğunuzda, zaman zaman ortak paydalar bulsanız da kendinizle, ya imrenerek bakarsınız ona, ya da iyi ki bunu ben yaşamıyorum dersiniz.

Yaşamınız devam ettiği sürece ona benzer bir mutluluğu ya da acıyı yaşamayacağınızdan habersiz. Bunu kim bilebilir ki?

“ ne korkunç bir durum bu” diyerek izlediğiniz hikâyenin yarın sizin başınıza gelmeyeceğini nasıl bilebilirsiniz?

“ ne kadar mutlular” dediğiniz bir durum için de aynı şey değil mi?

Yaşamın en güzel yanı, yarını bilmemektir.

Bildiğimiz tek hikâyenin, bizim hikâyemizin sonu ölüm değil mi? Tek bildiğimiz.

İnsan bencilliği ve egosu kendisine uymayan hikâyeleri hemen öteler, bir çeşit savunma mekanizmasıyla. Kolayca bir sonuca, yargıya varır. Kaçıp sıyrılmanın en kolay yolu, dâhil olmamaktır.

Kendi rahatı ve huzuru en önemlidir.

Kendi dengelerinin, nasıl hareketli bir düzlemde olduğunun farkına varmaktan kaçar.

Korkar ve güvenli alanını korur. Korumaya çabalar.

Empati kurmak; belki dengesini bozacaktır, ya da şimdiye kadar kurmuş olduğu ahlaki değerlerini altüst edecektir.

Bizler; oyunculuğu meslek edinmişler için oynadığımız her rol, kendi hikâyemizin üstüne bir başkasınınkini katma durumudur.

Rolün hikâyesine ulaşmaktır çabamız. Ne kadar ulaşırsak, metinde yazılan kişiye et, kan ve duygu veririz.

Ne kadar “o” olursak o kadar iyi oynuyor oluruz.

Can verdiğimiz kişiliklerin hikâyelerinin bizim hayat anlayışımıza, etik değerlerimizle aynı olmasının hiçbir önemi yoktur.

Önemli olan sebep ve sonuç ilişkileriyle ona ulaşmak, kavramak ve anlamaktık.

Ancak o zaman canlanır metindeki karakter.

Bu kural bence iyi şair ve yazarların da sorunsalıdır.

İnsana dair her şey, her hikâye onları ilgilendirir.

İlgilendirmelidir de. Bu ilgi için şair, yazar, olmak gerekmez.

Sadece “insan” olmak yetecektir.

Her hikaye değerlidir!

En az kendi hikâyemiz kadar!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki Yazı

Kış düğünlerinin kararsızlığını kurtaran gece kıyafetleri

Sonraki Yazı

Kepçe Kulak Ameliyatı Hakkında Her şey

Semah Tugsel

Semah Tugsel

Sonraki Yazı
Kepçe Kulak Ameliyatı Hakkında Her şey

Kepçe Kulak Ameliyatı Hakkında Her şey

Plugin Install : Widget Tab Post needs JNews - View Counter to be installed
  • Popüler
  • Yorum
  • En Son
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

21 Kasım 2024
İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

İstanbul’u Kanatları Altına Alan Ressam İrem Çamlıca : “İstanbul Yeri Göğü Altın Şehir”

4 Eylül 2024
Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 18-24 Kasım 2024 (Ankara Saatine Göre)

Astroloji Yolculuğu: Gökyüzünden Haberler 2024’de Burçları Neler Bekliyor?

8 Ocak 2025
Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

Sizi Daha Genç Gösterecek Saç Renkleri

22 Ocak 2024
Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

Semra Kosovalı: Seçim sonucu ve gelecek

0
Duygu Şengül: Türkiye’de kadının var olma sorunu

Duygu Şengül : Duygu’sal Aforizmalar

0
Ayşe Demir: DO-ra-to

Ayşe Demir: DO-ra-to

0
Buket Keskinol: Toprak Ana Gaia

Buket Keskinol : İskenderunlu olmak

0
Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

13 Temmuz 2025
Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

12 Temmuz 2025
“Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri”

“Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri”

12 Temmuz 2025
Psikolog Zeynep Betül Alp : Beynin çalışma örüntüsü yapay zekayla birlikte değişiyor!

Psikolog Zeynep Betül Alp : Beynin çalışma örüntüsü yapay zekayla birlikte değişiyor!

12 Temmuz 2025

Son Yazılar

Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

13 Temmuz 2025
Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

12 Temmuz 2025
“Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri”

“Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri”

12 Temmuz 2025
Psikolog Zeynep Betül Alp : Beynin çalışma örüntüsü yapay zekayla birlikte değişiyor!

Psikolog Zeynep Betül Alp : Beynin çalışma örüntüsü yapay zekayla birlikte değişiyor!

12 Temmuz 2025
Güncel Kadın

Güncel Kadın

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Anasayfa
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Magazin
  • Moda
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

Türk moda endüstrisi Yeni Dünya yolcusu

13 Temmuz 2025
Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

Urla’da Jehan Barbur rüzgarı esecek

12 Temmuz 2025
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2023 Güncel Kadın.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel Haberler
  • İş Dünyası
  • Ekonomi
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • Röportaj

© 2023 Güncel Kadın.