Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından, Doğan Holding’in ana sponsorluğunda ve Kurukahveci Mehmet Efendi’nin sponsorluğunda düzenlenen 6. Anadolu Ödülleri, 17 Aralık Çarşamba günü Hilton İstanbul Bosphorus’ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
2019 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen Anadolu Ödülleri, Anadolu’nun kültürel zenginliğini görünür kılmak, geçmişle bugünü buluşturmak ve geleceğe ilham verecek üretimleri onurlandırmak amacıyla veriliyor. Edebiyat, sinema, müzik, görsel sanatlar ve mimarlık olmak üzere beş ana kategoride verilen ödüller, Anadolu’nun ortak kimliğine katkı sağlayan sanatçılara sunuluyor. Bununla birlikte kültür dünyasına uzun yıllardır değer katan isimlere “Baksı Onur Ödülü” ve ana sponsor Doğan Holding adına “Doğan Değer Ödülü” de takdim ediliyor.
Bu yıl ödüller, “Kıyının Ötesi” temasıyla üretimlerini sınırların ötesine taşıyan, dünyaya başka bir yerden bakmamızı sağlayan sanatçılara verildi. Açılış konuşmalarını Baksı Kültür Sanat Vakfı ve Baksı Müzesi Kurucu Başkanı Prof. Hüsamettin Koçan, Doğan Holding İcra Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Çağlar Göğüş, Baksı Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oya Koçan, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş ve Baksı Kültür Sanat Vakfı Anadolu Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Nazlı Pektaş’ın yaptığı törende; edebiyatta Murathan Mungan, sinemada Tuncel Kurtiz, müzikte Erkan Oğur, görsel sanatlarda Ali Kazma ve mimarlıkta Selva Gürdoğan ödüle layık görüldü. Baksı Onur Ödülü Osman Dinç’e, Doğan Değer Ödülü ise Murat Morova’ya takdim edildi.
Törende konuşan Baksı Kültür Sanat Vakfı ve Baksı Müzesi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan; “‘Anadolu, hayal gücüne alan açan; her şeyin farklı görüldüğü ve yorumlandığı bir kültür coğrafyasıdır. Bu nedenle Anadolu’da hep gelecek vardır ve onun tanığı da sanattır. Anadolu Ödülleri de bu coğrafyayı merkezine koymadan edemezdi; varoluş nedeni tam olarak budur. Aynı zamanda bu coğrafyanın yanı sıra sanatı üretenleri de merkeze koymuş, amacını ve ilhamını buradan almıştır. Anadolu Ödülleri, düşünsel dünyayı ve onun çevresini ören, onu görünür yapanları desteklemiştir. Bu desteğimizi anlayan, bizimle yürüyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Biz, etkinliğimizin adını “ödüller” olarak koyduk. Ancak sanatçılarımıza ödül vermekten çok, onların, önerdiğimiz ödülü kabul etmelerini asıl değer olarak görüyoruz. Çünkü bu kabul, aynı düşünsel zeminde yan yana durmanın ve birlikte yürüyebilmenin ifadesidir. Bu vesileyle, bu ortak anlam alanını bizimle paylaşan değerli ödül sahiplerini teşekkür ve minnetle selamlıyorum.”
Doğan Holding İcra Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Çağlar Göğüş konuşmasında şunlara değindi: “Doğan Holding olarak Anadolu Ödülleri’nin bir parçası olmak bizim için bir değer meselesi. Çünkü kültürümüz topraklarımızın hafızası, sanat ise o hafızayı diri tutan vicdan, merak ve yenilenme gücüdür. Sanat, geçmişin yankılarını günün sorularıyla buluşturur; empatiyi güçlendirir, ufkumuzu genişletir. Bu yılki Doğan Değer Ödülü ilhamını da buradan aldı. Köklerle yenilik arasında özgün bir denge kuran, yerelden aldığı sesi evrensele taşıyan üretimler bize kıyının ötesini gösteriyor ve Anadolu Ödülleri belleğini koruyarak ufkunu genişleten bir toplumun mümkün olduğunu hatırlatıyor.’”
Baksı Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oya Koçan ise “Anadolu gibi derin ve çok boyutlu bir kültür havzasında yaşıyorsanız yol açıcı en önemli kılavuz sanattır. Edebiyat, görsel sanatlar, sinema, mimarlık ve müzik tüm sorunların önünü açar, gelecekçi bir dünya umudu yaratır. Anadolu Ödülleri de bu nedenle toplumsal ve kültürel yaşamın barışa ulaşması; insan ve çevre ilişkisinin geleceğe dair umudunu üretir. Sanatçılar kıyıda yaşar ve kıyının ötesini düşler. Bugün o kıyının ötesini bize gösteren derin yaratının örnekleriyle birlikte olmanın onurunu yaşıyoruz” dedi.
2025 Anadolu Ödülleri Sahipleri
Edebiyat: Murathan Mungan
Murathan Mungan, 1980’lerden bu yana şiir, öykü, deneme ve tiyatro arasında kurduğu akışkan anlatımla edebiyatımızda kalıcı bir yer edindi. Yerel hafızayı evrensel dramaturjiye taşıyan yapıtları, çok dilli çevirilerle kazandırdığı görünürlük ve yazın ekosistemine yaptığı yapısal katkılarla “Kıyının Ötesi”nin ruhunu görünür kıldı. 2025’te sanatının 50. yılına giren Mungan, yerelden evrensele uzanan ilham verici sürekliliği nedeniyle Anadolu Ödülleri’nde edebiyat alanında ödüle layık görüldü.
Sinema: Tuncel Kurtiz
Tuncel Kurtiz’in 1960’larda başlayan sanat yolculuğu, tiyatro, sinema ve televizyon arasında kesintisiz akışla güçlü bir ifade hattına dönüştü. Türkiye ile uluslararası arenada kurduğu köprü, bir başarı hikâyesinin ötesinde, oyunculuk hafızamızın omurgasını oluşturdu. 2013 yılında aramızdan ayrılan Kurtiz’in çizgisi, yerelden beslenen ve ufkunu evrensele açan örnek bir süreklilik taşır. Anlatı ufkunu genişleten, çalışma etiğini kurumsallaştıran ve oyunculuk diline omurga ekleyen bu bütünlüklü katkı nedeniyle Kurtiz, sinema dalında ödüllendirilerek saygıyla anıldı.
Müzik: Erkan Oğur
Makamsal ve doğaçlamacı yaklaşımlarıyla yeni bir dinleme kültürü kuran Erkan Oğur, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da güçlü bir karşılık bularak, kayıtları ve konserleri ile pek çok ülkede dinleyiciyle buluştu. Farklı coğrafyalardan müzisyenlerle ortaklıklar kurdu ve Türkiye müziğinin evrensel platformlardaki görünürlüğünü artırdı. Oğur, “Kıyının Ötesi” temasının işaret ettiği yerelden evrensele açılan ses ufkunu somutlaştıran bir sanatçı olarak Anadolu Ödülleri’nde müzik dalında ödüle layık görüldü.
Görsel Sanatlar: Ali Kazma
Ali Kazma’nın 1990’ların sonundan bu yana kurduğu tutarlı çizgi, kamerayı mercek temelli bir düşünme aygıtına dönüştürdü. Fabrika, sanatçı atölyesi, okul, ameliyathane, dövme ve kaligrafi stüdyosu gibi alanlarda üretim ve varoluş süreçlerini; emeğin ritmini ve bilginin dolaşımını görünür kıldı. Filmleri, gözleme dayalı kesinlik ile kavramsal sorgulamayı aynı düzlemde buluşturdu, yerel deneyimleri evrensel bir düşünme alanına taşıdı. Üretim süreçlerini, emeğin ritmini ve bilginin dolaşımını görünür kılan disiplinler arası çalışmalarıyla Kazma, görsel sanatlar dalında ödülün sahibi oldu.
Mimarlık: Selva Gürdoğan
Kamusallık, araştırma ve iş birliği ekseninde şekillenen üretimleriyle Selva Gürdoğan, mimarlığı sosyal bir etki alanına dönüştürdü. Açık kaynaklı üretim ve paydaşlık kültürüyle mesleki belleğe sağladığı kalıcı katkı nedeniyle Anadolu Ödülleri’nin mimarlık dalında ödülün sahibi oldu.
Özel Ödüller
Baksı Onur Ödülü: Osman Dinç
1970’lerden bu yana üretimini sürdüren Osman Dinç, demir, çelik ve cam eksenli yalın bir dil kurarak yerelden gelen malzeme sezgisini evrensel ölçekte okunur kıldı. Dinç’in heykelleri malzemenin özünü korur; doğa, kültür ve tekniği aynı düzlemde buluşturur, izleyiciyi kendi anlatılarıyla diyaloğa çağırır. Anadolu’dan Paris’e uzanan hat üzerinde yalın ama güçlü heykel diliyle Dinç, malzemeyle kurduğu doğruluk, biçimsel disiplin ve kalıcı etkisiyle Baksı Müzesi Onur Ödülü’ne layık görüldü.
Doğan Değer Ödülü: Murat Morova
Doğu ile Batı’nın düşünsel alanlarını, gelenek ve modernliği, bireysel deneyimle kolektif belleği buluşturan tutarlı üretimiyle Morova, çağdaş sanatımızda özgün bir yer edindi. Tasavvuf düşüncesi, ikonografik göndermeler ve kültürel katmanlar arasında kurduğu diyalog ile üretimlerini yeni okuma imkânlarına açtı. Morova, ufku genişleten yaklaşımı, düşünsel katkısı ve sürekliliği nedeniyle Anadolu Ödülleri Doğan Değer Ödülü’nün sahibi oldu.
