10 Kasım yalnızca bir ulusun büyük önderini anma günü değildir; aynı zamanda onun kadın‑hakları, eğitim, toplumsal dönüşüm vizyonunun yeniden hatırlanması için bir vesiledir. Atatürk, kadınları yalnızca aile içinde değil, toplumun her alanında eşit, özgür ve etkin bireyler olarak görmüş; bu anlayışıyla çağdaş Türkiye’nin temel taşlarından birini atmıştır.
Atatürk’ün kadın hakları hakkındaki düşüncelerini doğrudan aktaran alıntılar, onun bu konuda ne kadar net ve kararlı olduğunu göstermektedir. Örneğin:
Atatürk’ün, “Ey kahraman Türk kadını! Sen, istiklâl ve Cumhuriyeti koruyacak ve yükseltecek olanlardansın.” sözü, kadınları yalnızca simgesel değil, aktif sorumluluğa sahip bireyler olarak gördüğünü işaret eder.
Ayrıca resmi kurumlardan biri şöyle belirtmektedir: “Çağdaş hukuk devleti kurmanın baş koşulu, toplum içinde erkeğe olduğu gibi kadına da sosyal, kültürel ve siyasal haklarını tanımak …dır.”
ATAM | Atatürk Araştırma Merkezi:
Atatürk’ün kadına verilen hakların bir lütuf değil, onurlu bir görev ve hak olduğu vurgusu da yapılan değerlendirmelerde yer almaktadır.
ATAM | Atatürk Araştırma Merkezi:
Bu söylemler, dönemin koşulları düşünüldüğünde oldukça ileri ve dönüştürücü niteliktedir. Kadınların toplumsal alanda görünürlüğü, karar alma süreçlerine katılımı, eğitim erişimi gibi konular Atatürk’ün vizyonunda merkezde yer almıştır.
Günümüz Kadın İstatistikleri: Fırsat, Katılım ve Engeller; Atatürk’ün vizyonu ışığında günümüz gerçeklerine bakmak, hem ilerlemeleri hem de hâlâ gündemde olan eşitsizlikleri görmemizi sağlar. Aşağıda, Türkiye’de kadınların eğitime, işgücüne katılıma ve istihdama dair bazı önemli göstergeler yer almaktadır. Türkiye’de kadın nüfus toplam nüfusun yaklaşık %49,98’ini oluşturmaktadır. Eğitime erişim açısından: 2008 yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve üzeri yaştaki kadınların oranı %67,5 iken, 2023 yılında bu oran kadınlarda %87,8’e yükselmiştir. Erkeklerde ise benzer dönemde oran %82,8’den %96,8’e çıkmıştır. Yükseköğretimde mezun olma oranı açısından: 2008’de 25 ve üzeri yaştaki kadınların yükseköğretim mezunu oranı %7,1 iken, 2022 / 2023’te bu oran kadınlarda %22,7 civarındadır. Erkeklerde aynı dönemde %11,2’den yaklaşık %26,2’ye çıkmıştır. İşgücüne katılım: 2023 yılında 15 ve üzeri yaştaki kadınların işgücüne katılma oranı %35,8, erkeklerin oranı %71,2 olarak bildirilmiştir. İstihdam oranları açısından da farklar vardır: 2023’te 15+ yaştaki nüfusun istihdam oranı kadınlarda %31,3, erkeklerde %65,7 olarak belirtilmiştir. Eğitim düzeyi yükseldikçe kadınların işgücüne katılım oranı da artmaktadır; örneğin yükseköğretim mezunu kadınlarda işgücüne katılım oranı ~%68,8–68,9 civarındadır. Bu veriler, kadınların eğitim alanında ciddi ilerlemeler kaydettiğini; ancak işgücüne katılım ve istihdam açısından hâlâ önemli engellerle karşılaştıklarını göstermektedir.
Atatürk’ün Vizyonuyla Bugünün Gerçekliği Arasında Köprü; Atatürk’ün kadınlara ilişkin vizyonu ile şu anki veri arasındaki ilişkileri şöyle özetleyebiliriz; Atatürk, kadınların yalnızca eğitim almasını değil, toplumsal hayatta söz sahibi olmasını öngörmüştü. Günümüzde kadınların yükseköğretime erişimi artmasına rağmen, işgücüne katılım oranlarının düşük olması bu vizyonun tam anlamıyla gerçekleşmediğini gösteriyor.
Kadının haklarının bir “lütuf” değil, “hak” olduğu anlayışı günümüzde hâlâ geçerli olmalıdır. Eğitimde başarı gösterilmiş olsa da, eşit haklar ve fırsatlar anlamında özellikle iş‑hayatında ve siyasette eksikler vardır. Eğitim imkânı artarken, meslek hayatına geçişte kadınların karşılaştığı ekonomik, toplumsal ve kültürel engeller, Atatürk’ün öngördüğü “çağdaş, eşit ve özgür birey” modelinin önündeki bariyerler olarak değerlendirilebilir.
Bu 10 Kasım’da, Atatürk’ü anarken kadın hakları çerçevesinde:
Eğitimde ulaşılmış başarıları istihdam, karar alma süreçlerine katılım ve toplumsal eşitlik alanlarına genişletmek;
Kadınların işgücüne ve istihdama katılma oranlarını artırmak için kurumsal, yasal ve kültürel engelleri birlikte ele almak;
Atatürk’ün “kadınlara hak tanımak” vizyonunu yalnızca şekli olarak değil, pratikte eşitlikçi bir toplum inşa etmek olarak anlamak.
Atatürk’ün kadına dair vizyonu, bir ulusun ilerlemesi için kadınların özgür, bilinçli ve etkin bireyler olarak yer almasına dayanır. Günümüzde elimizde olan eğitim verileri umut vericidir; fakat işgücüne katılım, istihdam ve karar alma mekanizmalarındaki eşitsizlikler hâlâ çözüm beklemektedir. Bu 10 Kasım’da, sadece Atatürk’ü anmakla kalmayalım — onun kadınlara dair vizyonunu yaşatalım.
Dr. Bahar Zeynep Barut
Managing Director
Beyond to Human R.M.C












