BASE, 26-30 Kasım tarihleri arasında The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta
Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 9.edisyonu 26-30 Kasım 2025 tarihleri arasında Trendyol Sanat ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ana mekan sponsorluğunda ve Bilgili Sanat işbirliğiyle The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 156 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturacak olan BASE 2025’te resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk Sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser yer alacak.
Yeni mezun sanatçıların yaratıcılıklarını ve üretme motivasyonlarını desteklemek, onların sanat profesyonelleri ve sanat izleyicileri ile diyaloglarını geliştirmek misyonuyla 9 yıldır düzenlenen BASE, bu yıl 2025 mezunu olan sanatçıların eserlerini 26-30 Kasım tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak. Bilgili Sanat iş birliği ve The Ritz-Carlton Residences ev sahipliğinde, Trendyol Sanat ana sponsorluğunda; Jumbo, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) ve TEB Özel Bankacılık co-sponsorluğunda bu yıl dokuzuncusu gerçekleşecek olan BASE, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni nesil sanatçıların dünyaya ve sanata bakış açılarını gözler önüne serecek.
Her yıl sanat dünyasından değerli isimlerin yer aldığı çok sesli bir seçici kurula sahip olan BASE’in 2025 yılı başvurularını; Ani Çelik Arevyan, Canan Dağdelen, Canan Tolon, Derya Yücel, Ebru Yetişkin, Eda Kehale Argün, Ferda Dedeoğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Guido Casaretto, İnci Furni, İrfan Önürmen, İsmet Doğan, M. Wenda Koyuncu, Necmi Sönmez, Pınar Öğrenci ve Selim Bilen değerlendirdi.
BASE’in küratörü Derya Yücel, bu yıl BASE’in çerçevesini çizerken Sınırlar/Olasılıklara dikkat çekiyor.
Sanat, tarih boyunca sınırlar üzerine düşünmenin, onları sorgulamanın ve aşmanın en güçlü yollarından biri olmuştur. Sınırlar, yalnızca coğrafi ya da politik değil; aynı zamanda ontolojik, kültürel, toplumsal ve kişisel deneyimlere içkindir. İnsan ile insan olmayan, birey ile toplum, doğa ile kent, beden ile bilinç, hakikat ile hayal, ben ile öteki, görünür ile görünmez arasındaki çizgiler hem belirleyici hem de geçirgendir. Kimi zaman keskin ve dışlayıcı, kimi zaman bulanık ve muğlak, kimi zamansa bütünüyle imkânsızdır. Genç sanatçıların üretimleri, bu sınırların sorgulandığı, esnetildiği ya da aşıldığı alanlarda şekilleniyor. Sanatçılar, insan ile insan olmayanın, ben ile ötekinin, norm ile anormalliğin, gerçek ile düşlerin arasındaki gerilimleri görünür kılarken; aynı zamanda yeni ilişkilenme biçimlerinin, yeni anlamların ve yeni varoluş ihtimallerinin kapısını aralıyor. Sanat, sınırları sabitlemek yerine onları sürekli müzakere eden, yeniden çizen, bulanıklaştıran ya da aşındıran bir deneyim alanıdır. Her sınır, aynı zamanda bir olasılıktır. Sınırların çizildiği, aşıldığı ya da silindiği her noktada, sanat aracılığıyla yeni deneyim alanları ve yeni düşünme biçimleri ortaya çıkar.
BASE’in dokuzuncu edisyonu, genç sanatçıların üretimlerini tam da bu sınırların kesişim noktalarında konumlandırıyor. Genç sanatçıların işleri “sınırlar ve olasılıklar” çerçevesinde bir araya gelirken, sınırların sabitlenmediği, olasılıkların çoğaldığı, karşılaşmaların mümkün olduğu bir ortak zemin yaratılıyor. BASE, 2017’den bu yana Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve üniversitelerinden yeni mezun genç sanatçıları bir araya getirerek bir karşılaşma ve paylaşım zemini olmayı sürdürüyor. Bu zeminde sınırlar, ayrım değil; karşılaşma, diyaloğa açılma ve birlikte üretme olasılıklarının başlangıç noktası olma potansiyeli taşıyor. Sınırlar/Olasılıklar, genç sanatçıların bu çoğul deneyimlerini bir araya getirirken, sanatın toplumsal işlevini de hatırlatıyor: Her sınır başka bir ihtimalin eşiğidir.
26-30 Kasım tarihleri arasında her gün ücretsiz olarak ziyarete açık olacak BASE, 2025 mezunlarının sergisinin yanı sıra, eş zamanlı sergilerle genç sanat üretiminin kalbinin attığı adres olacak.