Genç yazar Yağmur Topçu’nun kaleminden çıkan ve insanın iç sesiyle olan amansız mücadelesini konu alan “Gölge”, seyirciyi genç bir sanatçının zihninin derinliklerine davet ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Yağmur Topçu’nun yazdığı, Ahmet Kahvecioğlu’nun yönettiği “Gölge” oyununu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 8 Ekim 2025 Çarşamba günü 20.00’de Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.
Sanat, başarı, mükemmeliyetçilik ve akıl sağlığı kavramları etrafında dönen bu derin psikolojik gerilim, Şehir Tiyatroları’nda seyirciyle buluşuyor.
Oyunun Konusu:
Bir insanın düşünceleri davranışlarını ne kadar etkileyebilir? İç sesimiz olmadan yaşayabilir miydik? Peki bazı düşüncelerimiz başka bir kişi olarak karşımıza dikilseydi ne olurdu? Oyun, Carl Jung’un “gölge” kavramı ekseninde oyunculuk eğitimi almış bir kadının iç dünyasıyla, mesleğiyle, sosyokültürel çevresiyle olan çatışmalarını sahneye taşıyor.
“Gölge”, Toplumun ya da Bireyin Kabul Etmediği, Bastırdığı Taraflarını Temsil Ediyor
Oyunun yönetmeni Ahmet Kahvecioğlu, “Gölge”yi şöyle anlatıyor:
“Bu oyun Carl G. Jung’un geliştirdiği “Gölge Kavramı”ndan yola çıkılarak yazılmış, genç bir kadının hikayesi. Jung’a göre “Gölge”, toplumun ya da bireyin kabul etmediği, bastırdığı taraflarını temsil ediyor. Çocukluktan beri içimize işlemiş cümleleri: “Güzel olmalısın. Zayıf olmalısın. Daha başarılı olmalısın.” Annemiz, babamız, otobüsteki teyze, okuldaki öğretmen, kilonuzla alakalı yorum yapan kuaförünüz, sosyal medyada her şeyin doğru reçetesini sunan o hesap… Jung bu kavramı ortaya attığında tarih 1910’ların sonuydu, henüz Instagram ya da TikTok yoktu. Yaşadığımız çağda ise kadınlara (ve aslında herkese) dayatılan güzellik, başarı ve “ideal hayat” kıstasları her yerde: reklamlarda, influencer’larda, o ışıl ışıl hayatlarda, “mükemmel” ilişkilerde ve “mükemmel” bedenlerde. Ve bilinçaltımız her gün maruz kaldığı bu imgeleri bir sünger gibi emiyor. Gölge oyunuyla, bahsettiğimiz bu süngerin bize neler söylediğini en açık haliyle sunmak istedik.
Oyunu yönetirken adaletli olmam gerektiğini düşündüm. Çünkü günün sonunda Gölge bir düşman değil. Bazen bir koruma mekanizması, bazen sizi daha başarılı kılacak bir kıvılcım… Kendini gerçekleştirmek isteyen kişi onu duymalı, onunla uzlaşmanın bir yolunu bulmalı aslında, zira eksik parça o olabilir.
Bu hikâyede, kadınlığın, güzellik algısının, ilişkilerin ve yaratıcılığın sancılı yüzlerini görüyoruz. Biliyorum ki benim zihnimde — belki de hepimizin zihninde — kararlarımızı gölgeleyen bir ses var. Dilerim bu oyun, içinizdeki sesle savaşmak yerine onunla el sıkışmanıza ve belki de kendi turuncu şekerinizi yemenize ilham olur.”
Müziğini Karya Sezener’in, dekor tasarımını Cihan Aşar, Batuhan Bozcaada’nın, kostüm tasarımını Zuhal Soy’un, ışık tasarımını Mustafa Türkoğlu, Anıl Akbey’in yaptığı, fotoğraflarını Tuğçe Keçeci’nin çektiği oyunda Yağmur Topçu, Berfin Berber, Ahmet Kahvecioğlu rol alıyor.
Oyun, 8-11 Ekim 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, 15-18 Ekim 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
İyi seyirler…