Dünyada yenilikçi ve erişilebilir cilt bakım ürünleriyle öne çıkan The Ordinary, Türkiye pazarına resmi girişini Sephora Türkiye ile birlikte İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki lansman etkinliğiyle duyurdu. Bilim ve güzelliğin buluştuğu günde marka, en yeni ürünü Sulfur 10% Powder-to-Cream Concentrate’i de ilk kez tanıttı.
İstanbul, 23 Eylül 2025 – The Ordinary, Türkiye pazarına resmi girişini Sephora Türkiye ile birlikte İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki lansman etkinliğiyle duyurdu. Etkinliğe Estée Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat, Sephora Türkiye Genel Müdürü Sinem Saraçer Turanlı, DECIEM’in üst düzey yöneticisi Jessica Bibby (Genel Başkan Yardımcısı) ve Rita J. Silva (Bilimsel İletişim Bölüm Kıdemli Müdürü) katılarak markanın hikâyesini, misyonunu, formülasyon yaklaşımını ve şeffaflık anlayışını paylaştılar.
The Ordinary, Estée Lauder Companies bünyesinde yer alan ve ‘The Abnormal Beauty Company’ olarak da bilinen DECIEM çatısı altında faaliyet göstermektedir. Yenilikçi ve bilimsel yaklaşımıyla global ölçekte dikkat çeken DECIEM’in bir parçası olarak The Ordinary, şeffaflık anlayışı ve erişilebilir fiyat politikasıyla güzellik endüstrisinde fark yaratmaya devam ediyor.
The Ordinary’nin Türkiye’ye gelişi, bilimin güzellikteki rolünü yeniden tanımlıyor. Lansmanda tanıtılan Sulfur 10% Powder-to-Cream Concentrate, markanın yenilikçi bakış açısını ve araştırmaya dayalı formülasyonlarını temsil eden en güncel ürün olarak cilt bakımında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. %10 sülfür içeren formülüyle sivilce görünümünü 1 saat içerisinde azaltmaya, fazla sebumu dengelemeye ve daha pürüzsüz bir cilt görünümü sağlamaya yardımcı oluyor. Bu benzersiz sivilce görünümü karşıtı bakım, standart olarak 150’den fazla sivilce bandına eş değer etki sunuyor. Yenilikçi “tozdan kreme dönüşen” dokusuyla pratik bir kullanım sağlayan ürün, The Ordinary’nin şeffaf ve bilim odaklı yaklaşımının güçlü bir temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor.
Katılımcılar etkinlik boyunca The Ordinary’nin ürün portföyünü yakından inceleme fırsatı bulurken, markanın bilim ve şeffaflık odaklı yaklaşımını da doğrudan marka temsilcilerinden dinlediler.
Estée Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat ise, yeni markalarının Türkiye pazarına girişini duyduğu heyecanı “Tüm dünyada “içerik öncelikli” yaklaşımıyla adından söz ettiren, cilt bakımında sadelik, bilim ve şeffaflıkla gerçek bir devrim yaratan The Ordinary markamız Nisan ayından bu yana kıymetli iş ortağımız Sephora Türkiye’de sevenleriyle buluşuyor. Kaliteli içerikler, güçlü etki ve mantıklı fiyatlandırma felsefesiyle hareket eden The Ordinary, sadece bir cilt bakım markası değil. Aynı zamanda, her cilt tipine uygun, sade ama son derece etkili formülleriyle güzellik rutinlerini daha anlaşılır, daha ulaşılabilir ve daha bilinçli hâle getiren yeni bir yaklaşımın lideri. Bilimsel yaklaşımıyla cilt bakımını herkes için ulaşılabilir kılan bu güçlü felsefenin Türkiye’deki tüketicilerin de hayatına dokunacak olmasından büyük bir heyecan duyuyoruz. Yol arkadaşlığımızda gösterdikleri iş birliği ve güven için Sephora Türkiye ailesine ve bugün bizimle olan değerli misafirlerimize gönülden teşekkür ediyorum.” sözleri ile dile getirdi.
Jessica Bibby etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi:
The Ordinary’nin özünde dürüstlük ve bilimi önceliklendirme değerlerimiz var. Gösterişten uzak, etkili cilt bakımını ulaşılabilir fiyatlarla sunmak için yola çıktık. Bizim için kalite, fiyat etiketinden değil, içeriklerin şeffaflığından gelir. Bu nedenle kullandığımız aktif içerikler her zaman iyi araştırılmış, bilimsel olarak desteklenmiş ve çoğunlukla uzun yıllardır kullanılan içeriklerdir. Böylece tüketicilerin olmayan şeyler için ödeme yapmasını istemiyoruz; pazarlama stratejisi ya da süslü ambalajlar için değil, gerçek etki için fiyatlandırma yapıyoruz. Dürüstlük (integrity) bizim için yalnızca ürünlerde değil, fiyatlandırmada da şeffaflık demek. Cilt bakımının herkes için ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyoruz. Tüm dünyada milyonlarca insanın bu yaklaşımı benimsemiş olmasından gurur duyuyoruz. Amacımız, şeffaflığı savunarak cilt bakımını herkes için ulaşılabilir kılmak.
Rita J. Silva ise bakış açısını şu sözlerle aktardı:
“Formülasyonlarımızda dürüstlük her şeydir. Geleneksel pazarlama stratejilerine değil, içeriklerin kendisine güveniyoruz. Etiketlerimizde aktif içerikleri ve oranlarını açıkça paylaşarak tüketicilerin tam olarak ne aldığını bilmelerini sağlıyoruz. Standartlarımızı karşılamayan hiçbir ürünü piyasaya sunmuyoruz. Toronto’daki 20.000 ft² laboratuvarımızda, 160’tan fazla bilim insanımız ürünlerimizi kendi tesislerimizde geliştiriyor ve üretiyor. Bu, kaliteyi ve şeffaflığı baştan sona garanti etmemizi sağlıyor. Bizim için inovasyon ancak erişilebilir olduğunda anlamlıdır.
“Everything is Chemicals” (Her şey kimyadır) iletişimlerimizle de tüm içeriklerin -doğal ya da sentetik – aslında birer kimyasal nitelikte olduğunu hatırlatarak cilt bakımına daha bilimsel bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyoruz.”
Sephora Türkiye Genel Müdürü Sinem Saraçer Turanlı:
Türkiye lansmanıyla birlikte The Ordinary, sadelik, bilim ve şeffaflık yaklaşımıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir heyecan yaratıyor. İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki bu etkinlik marka için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Türkiye’de yalnızca Sephora mağazaları, Sephora App ve sephora.com üzerinden satışa sunulan The Ordinary ürünleri, bilimsel ve etkili formüllerini tüketicilerle buluşturuyor.
