İzlanda’nın büyüleyici doğası sonbaharda kırmızı, turuncu ve sarının en parlak tonlarına bürünüyor. Icelandair’in İstanbul’dan Reykjavik’e doğrudan uçuşlarıyla bu eşsiz mevsimi keşfetmek artık çok daha kolay.
Eylül’den kasım ayına kadar süren sonbahar, İzlanda’yı ziyaret etmek için en özel dönemlerden biri. Sonbaharda İzlanda, ister adrenalin ister huzur arayın, her yolcuya unutulmaz bir deneyim vadediyor. Volkanik dağların, buzullarla çevrili göllerin ve yemyeşil yosunların arasına serpişen canlı sonbahar renkleri ülkeyi adeta büyülü bir tabloya dönüştürüyor. Seyahatinizi keyifli kılmak için geleneksel İzlanda koyun yününden örülen lopapeysa kazağını giyerek; sonbahar serinliğini bu kültürel ayrıntıyla karşılamak ayrı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
İzlanda’nın ulusal hava yolu şirketi Icelandair, Türkiye çıkışlı yolculara sunduğu doğrudan uçuşlar ve farklı seyahat paketleriyle İzlanda’yı sonbaharda deneyimleme fırsatı sunuyor. Icelandair’in sunduğu farklı paketlerle seyahatinizi kolayca planlayabilir, dönüşte uçuşunuzu Saga Premium’a yükselterek yolculuğunuzu lounge erişimi ve ek uçuş içi ayrıcalıklarla daha konforlu bir şekilde sonlandırabilirsiniz.
Eylül: Geleneklerle başlayan mevsim
Eylül ayı, İzlanda’nın en köklü geleneklerinden biri olan réttir (yıllık koyun toplama şenliği) ile başlıyor. Yaz boyunca dağlarda ve vadilerde özgürce dolaşan koyunlar, İzlanda atları ve köpeklerle birlikte toplanıyor. Bu eski tarım geleneği, arkadaşların, ailelerin ve komşuların bir araya geldiği, koyunların ayrılmasının ardından müziklerin çaldığı, pikniklerin yapıldığı sosyal bir şölene dönüşür. Turistler de bu etkinliğe günübirlik turlarla katılabilir; deneyimli at binicileri, koyun toplama sürecine aktif olarak dahil olma imkânı bulur.
İzlanda’yı at sırtında keşfetmek
Başkent Reykjavik’e sadece 20 dakika uzaklıktaki Laxnes At Çiftliği, İzlanda’nın eşsiz doğasını at sırtında keşfetmek isteyenler için ideal. 1,5–2 saat süren turlar, sessiz vadilerden nehir kıyılarına, efsanelere konu olan Tröllafoss Şelalesi’ne kadar uzanıyor. Icelandair’in “Fly & Drive” paketiyle uçuş biletiniz ve sınırsız kilometreli araç kiralamanız bir arada sunuluyor. Keflavík Havalimanı’ndan arabanızı alarak çiftliğe doğru yola çıkabilir ve seyahatinize İzlanda’nın dost canlısı atlarıyla başlayabilirsiniz.
Ekim: Macera ve huzur dengesi
Ekim, hem adrenalin tutkunlarına hem de dinlenmek isteyenlere hitap ediyor. Eyjafjörður fiyordu veya Silfra yarığı gibi dalış noktalarında kıtalararası sularda benzersiz bir deneyim yaşayabilir, gizemli jeotermal kaya oluşumlarını keşfedebilirsiniz. İzlanda’da dilerseniz hafif macera dolu bir gün, dilerseniz aksiyonla dolu bir rota planlayabilirsiniz. Adrenalinden sonra dinlenmek isteyenler için ülke, Blue Lagoon, Sky Lagoon gibi ünlü noktaların yanı sıra çok sayıda doğal sıcak su kaynağı ve termal ısıtmalı halka açık havuzlarla dolu. Kısa süreli tatiller için Icelandair’in “Sky Lagoon ve Golden Circle” paketi öne çıkıyor. Uçuş ve otel dâhil olan bu tur kapsamında Gullfoss Şelalesi, Geysir Jeotermal Bölgesi, Þingvellir Milli Parkı ve Friðheimar serası geziliyor; burada İzlanda usulü domates yetiştiriciliği hakkında bilgi edinmek mümkün.
Kasım: Festival ve Kuzey Işıkları zamanı
Kasım ayında Reykjavik, müzik ve edebiyat festivalleriyle canlanıyor.
- Iceland Airwaves Festivali (7–9 Kasım), bu yıl 25. kez düzenleniyor. Dünyanın en kuzeydeki müzik festivali olarak bilinen Airwaves, gündüz ve gece boyunca İzlandalı ve uluslararası sanatçıları ağırlıyor. Kentin merkezindeki plak dükkânlarından sanat müzelerine, barlardan kiliselere kadar çok sayıda mekân, aralıksız konserlerle doluyor. Festivalde bu yıl sahne alacak isimler arasında Bolis Pupul, Saya Gray, Shygirl ve lúpína yer alıyor.
- Iceland Noir Festivali (20–23 Kasım), 80–100 yazar ve sanatçıyı buluşturan dört günlük bir edebiyat etkinliği. Genç yaşına rağmen uluslararası alanda büyük ilgi gören festival, bu yıl Ann Cleeves, Harlan Coben ve Sara Blaede gibi dünyaca ünlü isimleri ağırlıyor.
Ayrıca uzun İzlanda geceleri, kuzey ışıklarını görme şansını artırıyor. Reykjavik çevresindeki Grótta Deniz Feneri, Öskjuhlíð Tepesi ve Heiðmörk Ormanı en iyi gözlem noktaları arasında. Daha uzak keşifler için Jökulsárlón Buzul Lagünü ve Kirkjufell Dağı öne çıkıyor. Kuzey ışıklarını kendi başınıza izleyebileceğiniz gibi küçük gruplarla düzenlenen turlara katılabilir, uzman rehberler eşliğinde bu büyüleyici doğa olayını yakalama şansınızı artırabilirsiniz.