İran asıllı Almanya doğumlu sanatçı Bettina Pousttchi’nin “Dikey Otoyollar V02” adlı heykeli, İstanbul Modern’in önünde yerini aldı. Çalışmalarında otoyol güvenlik bariyeri, barikat, sokak direği ve kaldırım dubaları gibi kentin göz ardı edilen mobilya ve nesnelerini kullanan sanatçının 5,9 metre yüksekliğindeki heykeli, İstanbul’un dinamik yapısını yansıtan hareketli formlarıyla dikkat çekiyor.
Bettina Pousttchi’nin 2019 yılında Berlinische Galerie’deki sergisiyle başlayan seriden adını alan yapıt, 2024’te Giovanni Carmine küratörlüğünde düzenlenen Art Basel’in “Unlimited” platformu için özel olarak üretilerek anıtsal yerleştirmeler, devasa heykeller ve büyük ölçekli video-fotoğrafların yer aldığı sergide izleyiciyle buluştu. Heykelin aynı form, renk ve boyuttaki bir ikizi ise 2023 yılından bu yana özel olarak üretildiği Berlin Merkez Tren Garı’nın önündeki meydanda sergileniyor.
Sanatçı, “Dikey Otoyollar V02” adlı yapıtında, otoyol güvenlik bariyerlerini büküp tek tek şekillendirerek bir araya getiriyor ve kırmızı renkte devingen bir form yaratıyor. Bükme, presleme gibi tekniklerle gündelik objeleri işlevlerinden koparan Pousttchi, onlara yeni anlamlar yükleyerek hız, hareket ve kamusal ile özel alan arasındaki sınırları eritiyor.
İstanbul kültürel diyaloğun tarihsel merkezi
Bettina Pousttchi “Dikey Otoyollar V02” adlı heykelinin İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’nda yerini alarak müze binasının ön cephesinde sergilenmesinden büyük heyecan duyduğunu ifade ederek “İstanbul Modern’in yeni binası ve Boğaz kıyısındaki konumu, heykelimin akışkan formunu öne çıkaran etkileyici bir bağlam sunuyor. İstanbul, kültürel diyaloğun tarihsel bir merkezi ve aynı zamanda son derece dinamik bir şehir. Bu da sanatsal yaklaşımımın merkezinde yer alan bir tema” dedi.
Kamusal alanda sanat, kentle yeni bağlar kurmak anlamına geliyor
İstanbul Modern Artistik Direktörü Çelenk Bafra, bir müze için kamusal alanda sanat sergilemenin, kent ve çevreyle yeni bağlar kurmak anlamına geldiğini belirterek “İran ve Almanya gibi Türkiye ile kültürel ilişkileri olan ülkelerden gelen bir kadın sanatçının, doğrudan metropol kavramına odaklanan bu heykelinin İstanbul’daki
kamusal bir alanda yer alması, müzenin kentle kurduğu ilişkiyi de pekiştiriyor. Yapıt, İstanbul Modern’in yeni müze binasıyla görsel ve kavramsal bir diyalog kurarken, aynı zamanda İstanbul’un karmaşık, akışkan ve dinamik yapısını iç içe geçmiş dikey sarmal formlarla yansıtıyor” dedi.
Heykel sanatından örnekler ücretsiz sergileniyor
İstanbul Modern Koleksiyonu’na Oya–Bülent Eczacıbaşı’nın bağışıyla kazandırılan Pousttchi’nin heykeli, müzenin ön cephesine yerleştirilirken, daha önce burada bulunan Tony Cragg’in “Koşucu” adlı yapıtı yan cepheye taşındı.
Ayrıca, İstanbul Modern Koleksiyonu’ndan Adrián Villar Rojas’ın “Tüm Annelerin En Güzeli (I)”, Anselm Reyle’nin “Yeraltı Dünyasının Üstünde” ve “Toz Çökerken”, Koray Ariş’in “Devinim ve Denge Serisi I ve II” , Olafur Eliasson’un “Senin beklenmedik seyahatin”, Selma Gürbüz’ün “Kırmızı Gölge”, Richard Deacon’ın “Ev Modeli”, Richard Wentworth’ün “Sahte Tavan”, Yılmaz Zenger’in “Bence Ayça”, Zhan Wang’ın “Jia Shan Shi 121# (Yapay Kaya)” adlı yapıtları da müzenin ücretsiz gezilebilen giriş katında ziyaretçilerle buluşuyor.
Bettina Pousttchi kimdir?
Bettina Pousttchi, Paris ve Köln’de güzel sanatlar, felsefe, sanat tarihi ve film teorisi alanlarında eğitim aldı. 1995–1999 yılları arasında Kunstakademie Düsseldorf’ta Prof. Rosemarie Trockel ve Prof. Gerhard Merz ile çalıştı; ardından 2000’de Whitney Amerikan Sanatı Müzesi’nin Whitney Bağımsız Araştırma Programı’nı tamamladı. Berlin’de yaşayan sanatçı, özellikle 2010’lu yıllardan itibaren bina cepheleri için mekâna özgü anıtsal yerleştirmeler ve bu mekânların mimari, sosyal ve kültürel etkilerine yanıt veren büyük ölçekli heykeller üretiyor.