Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Programı’na katıldı.
Programda konuşan Başkan Seçer, kadın, çocuk ve aile kavramı üzerine çalışmalara 2019 seçim dönemi öncesinde başladıklarını söyleyerek, “Biz; ‘Mersin’de toplumcu ve halkçı belediyecilik yapacağız. Mersin’i özgürlükler kenti, mutluluk kenti; kadın, çocuk ve dezavantajlı grupların kenti yapacağız’ inancıyla çalıştık” dedi. Kendilerinden emin bir şekilde de çalışmaya devam ettiklerini kaydeden Seçer, “Halkımız da bizi seviyor, bize güveniyor ve inanıyor” diye konuştu.
Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın kendileri için bir yol haritası olduğunu söyleyen Başkan Seçer, “Hem yaptıklarımızın hem de yapmayı planladıklarımızın bir özeti. Yerel Eşitlik Eylem Planı; siyaseten ve şekil şartını yerine getirmek için yapılmış iş ve eylemler değil. Bu bir irade, dünya görüşü ve bakış açısıdır” dedi.
Kadınların çalışmak, üretmek ve kendi bağımsızlıklarını elde etmek istediğini dile getiren Seçer, “Kadınlar zincirleri ve ayağındaki prangaları kırıp atacak. Bunun için devletin bir kurumu olarak evde kalmış gizli iş gücünü ve potansiyelini açığa çıkarmak için sistemin işlemesine ilk hareketi biz verelim. Kadınlar çalışsın ve üretsin istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Yaşanılan problemlerin iş birliği ile çok daha kolay bir şekilde çözüleceğine değinen Seçer, “Bugün kentlerimizi yönettiğimiz gibi yarın Türkiye’yi de yönetiriz. Bu yetenekte, birikimde, liyakatta, karalılıkta, azimde, vatanseverlikte ve yurtseverlikteyiz” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kentsel hizmetlere erişimde fırsat eşitliği yaratmak amacıyla hazırladığı ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı’ kapsamında çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonu’nda düzenlenen ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Programı’na katıldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinin anlatıldığı ‘Ne Akla Hizmet’ video gösteriminin ardından Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Dokucu, Yerel Eşitlik Eylem Planı 2025 İzleme ve Değerlendirme Programı’nda; 2019 yılında kurulan Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi’nin bugüne kadar toplam 34 hizmet birimiyle vatandaşlar için pek çok projeye imza attıklarını, kuruldukları ilk yıl Yerel Eşitlik Eylem Planı çalışmalarına başladıklarını ve çalışmaların tümünün toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı çalışmalar olduğunu ifade etti. Dokucu, yaptığı sunumda; Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın faaliyet gösterdiği hizmet alanları hakkında katılımcılara detaylı bilgi vererek, çalışmaların artarak devam edeceğini söyledi.
Başkan Seçer: “Halkımız bizi seviyor ve bize güveniyor”
Yerel Eşitlik Eylem Planı programında konuşan Başkan Seçer, kadın, çocuk ve aile kavramı üzerine çalışmalara 2019 seçim dönemi öncesinde başladıklarını ve ‘Mersin’de, toplumcu ve halkçı belediyecilik yapacağız, Mersin üzerindeki o ölü toprağını ortadan kaldıracağız, Mersin’i özgürlükler ve mutluluk kenti; kadın, çocuk ve dezavantajlı grupların kenti yapacağız’ diyerek yola çıktıklarını söyledi. Bu doğrultuda kendilerinden emin bir şekilde de çalışmaya devam ettiklerini kaydeden Seçer, “Kendimizden emin olduğumuz için de halkla barışığız, halka da o enerjiyi veriyoruz. Yüreğimizdeki o samimi, berrak ve duru sevgiyi veriyoruz. Onun için halkımız da bizi seviyor, bize güveniyor ve inanıyor. Mersin halkına bu ilgisi, alakası, güveni için çok teşekkür ediyoruz. Bu durum bizi daha çok ve daha disiplinli çalışmaya sevk ediyor ve bizim enerji kaynağımız oluyor” diye konuştu.
“Yerel Eşitlik Eylem Planı; bir irade, dünya görüşü ve bakış açısıdır”
Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın kendileri için, siyaseten ve şekil şartını yerine getirmek için yapılmış iş ve eylemler olmadığına dikkat çeken Seçer, “Bu bir irade, dünya görüşü ve bakış açısı. Bir projenin yapılması, hayata geçirilmesi önemlidir ama asıl önemlisi sonuç almaktır. Ben belediye başkanı olarak sokağa çıktığım zaman bunun neticesini görüyorum” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak zaman zaman pazar ve çarşı gezileri yaptığından da söz eden Seçer, sokağa çıkabilen ve halkın arasında olabilen bir belediye başkanı olmanın da önemine dikkat çekti. Gerçekleştirdiği pazar ziyaretlerinde halktan aldığı olumlu tepkileri de katılımcılarla paylaşan Seçer, vatandaşların sunulan hizmetlerden dolayı kendisine teşekkür ettiğini belirterek “Aslında bana değil, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine teşekkür ediyor. Bizler aracıyız” diye belirtti. Seçer, vatandaşlara sundukları hizmetlerin, aslında yine vatandaşların ödediği vergilerle hayata geçirildiğine değinerek, “Önceki gün iftarda Toroslar’da yanımda bir kadın oturuyordu ve; ‘Başkanım kesene bereket.’ dedi. Ben de; ‘Senin kesene bereket’ dedim. Hepimizin kesesine bereket. Bunlar hepimizin vergileri ile oluyor. İşte proje, sonuç almak ve toplumu memnun etmek budur” ifadelerine yer verdi.
“Belediye başkanı bütçesini yaparken önce vatandaşının mutluluğuna bakacak”
Büyükşehir Belediyesi’nin Mersinlileri mutlu edecek alt yapı ve üst yapı hizmetlerinin yanı sıra 100’den fazla sosyal politika içerikli projesinin olduğunu belirten ve halkçı belediyeciliğin sosyal belediyecilik ile mümkün olduğunu dile getiren Seçer, “Gelir dağılımında adaletsizliğin, yoksulluğun en derin yaşandığı yerlerin başında Mersin ve Adana gelir. İşte böyle kentlerde sosyal politikalar öne geçer. Eğer vatandaşımın karnı doymuyorsa, acısı dinmiyorsa, eğitimini veremiyorsa neyleyim yolu, neyleyim parkı, neyleyim konseri. Belediye başkanı bütçesini yaparken önce vatandaşının mutluluğuna bakacak” dedi.
“Toplumda Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar derin yoksulluk yaşanıyor”
Seçer, geçtiğimiz yıl sosyal politikalara destek için ayrılan bütçenin 830 milyon TL olduğunu ve Büyükşehir olarak ise toplumun ihtiyaçlarını önceleyerek bütçe yaptıklarını belirterek, “Bu yıl, sosyal politikalara ayırdığımız payı yüzde 80 artırarak 1,5 milyar TL’ye çıkardık. Keşke gerek olmasaydı. Ancak, toplumda Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar derin yoksulluk yaşanıyor. Ailelerde travma yaşanıyor. Siyasi makamlarda halka en yakın iki makam vardır. Bir muhtar, bir de belediye başkanı. Ne bakan ne milletvekili ne cumhurbaşkanı ne atanmış bürokratlar. Halkın gerçek sorunlarını, ailelerin içerisinde nelerin yaşandığını bu iki makamdan daha iyi bilemez” diye konuştu.
“Aile Yılı ilan etmekle aileler ne korunuyor ne güçleniyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi üzerine konuşan Seçer, verilen bu kararın pratikte karşılık bulmadığının altını çizerek, “Aile yılı ilan etmekle aileler ne korunuyor ne de güçleniyor. Bir taraftan aile yılı ilan ediliyor ancak bir taraftan da tasarruf tedbirleri kapsamında Halk Eğitim Merkezlerinde kadınların meslek edindirme kurslarına son veriliyor. Bu çok yanlış bir karardır. Hükümetin bu karardan dönmesi lazım. Bu konuda Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız tarafından bir çalışma yapılıyor ve yakın zamanda kamuoyuyla da bunu paylaşacağız” dedi.
“Kadınlar zincirleri kıracak, ayağındaki prangaları kırıp atacak”
Kadınların çalışmasının önemine değinen ve onların kendi bağımsızlıklarını elde etmek istediğini dile getiren Seçer, “Kadınlar zincirleri kıracak, ayağındaki prangaları kırıp atacak. Tartışmasız. Kadına yönelik şiddetle ilgili yıllardır Parlamentoda yasalar çıkıyor, ‘Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu’, ‘Fırsat Eşitliği Komisyonu’ gibi komisyonlar toplanıyor, çalışıyor ve dağılıyor, yasalar gerçekleşiyor ama uygulama yok. Her şey ekonomiye dayanır. İkincisi ise eğitimdir. Ekonomi varsa eğitim, sanat, hukuk devleti vardır. Önce kadınlar ayaklarının üzerinde duracak. İşte onun için diyoruz ki biz devletin bir kurumu olarak; evde gizli bir şekilde oturmuş o işgücünü, o potansiyeli, gerçekten o engelleri aşan, enerjisi olan, inancı olan kadınların o enerjisini açığa çıkarmak için biz marş motoru vazifesi yapalım. Sistemin işlemesine ilk hareketi biz verelim. Kadınlar çalışsın, üretsin” ifadelerine yer verdi.
“Bugün kentlerimizi yönettiğimiz gibi yarın Türkiye’yi de yönetiriz”
Sosyal belediyecilik anlayışı ile belediyelerin vatandaşlar için proje ve hizmet üretmesi gerektiğini aktaran Seçer, yapılan hizmetlerin ‘yardım’ kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekerek ,“Devlet yardım yapmaz katkı yapar, proje yapar ve mekanizmayı işletir. Biz belediyeler olarak da böyle çalışmak durumundayız. Belediyemiz de böyle çalışıyor” dedi. Kent yönetiminde iş birliği ve uzlaşı ile bütün engellerin aşılacağını söyleyen Seçer, sorunların çözümünde bu şekilde hareket etmenin önemine dikkat çekerek “Umudunuzu kaybetmeyin. Bugün böyleyse yarın düzen değişir. Mahkeme kadıya mülk değildir. Herkes görevini en iyi şekilde yaparsa problem ortadan kalkar. Bugün kentlerimizi yönetiyoruz, kentlerimizi yönettiğimiz gibi yarın Türkiye’yi de yönetiriz. Bu yetenekte, birikimde, liyakatta, karalılıkta, azimde, vatanseverlikte ve yurtseverlikteyiz” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Vatanın en çok seven, vazifesini en iyi yapandır’ sözleriyle cümlelerini, sürdüren Seçer, “Biz de vazifemizi en iyi şekilde yapıyoruz. Atamızı seviyoruz ve O’nun yolundan gidiyoruz” diye konuştu.
Sosyal Politikalar Ofisi’nin çalışmaları anlatıldı
Başkan Seçer’in konuşmasının ardından ise yoksulluk üzerine uzun yıllardır çalışmalar yapan Sosyal Politikalar Ofisi Genel Koordinatörü Hacer Foggo ve Sosyal Politikalar Ofisi Program Yürütücüsü Melek Bahat tarafından Sosyal Politikalar Ofisi sunumu gerçekleştirildi. Foggo yaptığı konuşmada ülkedeki derin yoksulluğun yol açtığı sorunları aktarırken; Bahat ise Sosyal Politikalar Ofisi’nin yereldeki gereksinimleri nasıl karşıladığını aktardı. Yerel Yönetim Uzmanı Bahar Özden ise Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yerel eşitlik kapsamında güzel çalışmalar yaptığını ve bu çalışmaların titizlikle hayata geçirildiğini gözlemlediklerini vurguladı.
