Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, 18-24 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine dikkat çekti. Başkan Kılca bu amaçla hayata geçirdikleri Obruk Kervansaray Müze Otel’in, açıldığı günden bu yana 90 bin ziyaretçiyi ağırladığını ifade etti.
Karatay Belediyesi’nin bu doğrultuda hayata geçirdiği en önemli projelerden biri olan Obruk Kervansaray Müze Oteli, hem geçmişin izlerini koruyor hem de kültür turizmine katkı sağlıyor.
800 YILLIK MİRAS, BUGÜNE TAŞINDI
Selçuklu dönemine ait yaklaşık 800 yıllık bir yapı olan Obruk Kervansarayı, Karatay Belediyesi tarafından 4 yıl süren titiz bir restorasyonla yeniden ayağa kaldırıldı. Konya-Aksaray yolu üzerinde yer alan tarihi yapı, metruk halinden kurtarılarak hem müze hem de otel işlevi kazandı. Yapının restorasyonu sırasında orijinal mimari detaylara sadık kalındı, böylece tarihî doku korunarak gelecek nesillere aktarıldı.
Kızören Obruğu’nun hemen yanı başında konumlanan Müze Otel, açıldığı günden bu yana 90 bin ziyaretçiyi ağırlayarak bölge turizmine canlılık kazandırdı. Özellikle Selçuklu mimari unsurlarının ön planda tutulduğu yapı, hem mimarlık tutkunlarının hem de tarih meraklılarının ilgisini çekiyor.
MÜZE OTELDE TARİHLE İÇ İÇE BİR DENEYİM
Obruk Kervansaray Müze Oteli, sadece bir konaklama alanı değil; adeta zamanın durduğu bir tarih yolculuğu sunuyor. Mutfak gereçlerinden odalardaki Türk hamamlarına, sergilenen eserlerden kullanılan mobilyalara kadar her detay, ziyaretçilerine Selçuklu döneminin izlerini yaşatıyor. 180 metre genişliğe ve 145 metre derinliğe sahip Kızören Obruğu manzarası ise bu deneyimi daha da unutulmaz kılıyor.
RUMİ KOKU MÜZESİ
Müze otelin kalbinde yer alan Rumi Koku Müzesi, ziyaretçilerini Mevlâna Celaleddin Rumi’nin mistik dünyasında duyusal bir yolculuğa çıkarıyor. Girişte karşılaşılan 175 yıllık damıtma aleti ve Osmanlı dönemine ait ahşap kaplar, tarihî zenginliğe ışık tutuyor. Üç buhurdanlık, tütsü kültürünü yansıtırken; gülebdanlar ve geleneksel çeyiz sandıkları, kültürel detayları günümüze taşıyor. Müzenin en özel bölümlerinden biri, Mesnevi’den ilham alınarak hazırlanan on farklı kokunun sunulduğu alanlardan oluşuyor. Bu kokular sadece esans değil, aynı zamanda derin anlamlar taşıyan simgeler. Misafirler, bu alanlarda Rumi’nin felsefesini derinden hissetme imkanı buluyor.
RUMİ TAT MÜZESİ’NDE GEÇMİŞİN SOFRASINDA BUGÜN YAŞANIYOR
Rumi Koku Müzesi’nin hemen yanında yer alan Rumi Tat Müzesi, geçmişin sofrasına davet ediyor. İki bölümden oluşan müzede, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi’ne ait seramik tabaklar, pişmiş toprak kaplar, bronz döküm havanlar ve şifa tasları sergileniyor. Ayrıca müzede figürlü tabaklar, sekiz dilimli kobalt mavisi işlemeli eserler, slip tekniğiyle süslenmiş kaplar, bronz kandiller ve insan figürlü ikiz şamdanlar da yer alıyor. Bu koleksiyon, ziyaretçilere hem görsel hem de kültürel anlamda eşsiz bir deneyim sağlıyor. Tat Müzesi’nde, Osmanlı ve Selçuklu mutfağından esinlenmiş lezzetlerle donatılmış sofralarda yemekler sunuluyor.
KILCA: MÜZELER, KÜLTÜREL BELLEĞİN CANLI MEKANLARIDIR
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, “Konya; tarihiyle, mimarisiyle ve kültürel dokusuyla medeniyetin beşiğidir. Biz de Karatay Belediyesi olarak bu değerleri korumak, tanıtmak ve yaşatmak adına önemli çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Müzeler Haftası’nın kültürel bilinç açısından önemli bir fırsat sunduğunu belirten Başkan Hasan Kılca şunları söyledi; “Müzeler; sanatla, kültürle, tarih ve medeniyetle buluşmanın en özel adresleridir. Bireylerin hem entelektüel hem de duygusal gelişimine katkı sunan bu mekanlar, geçmişle kurduğumuz bağı güçlendirir. Karatay Belediyesi olarak Obruk Kervansaray Müze Oteli gibi örnek projelerle bu bağı güçlendiriyor, tarihimizi sadece bugüne değil, yarınlara da taşıyoruz. Açıldığı günden bu yana yerli ve yabancı binlerce ziyaretçinin önemli uğrak noktalarından birisi haline gelen Obruk Kervansaray Müze Otelimiz, Tarihi Kentler Birliği tarafından “Proje Ödülü”ne de layık görülmüştü. Bu da ne kadar doğru bir yatırım gerçekleştirdiğimizi gösteriyor. Bu vesileyle, Müzeler Haftası vesilesiyle tüm halkımızı kültürel mirasımızla buluşmaya, müzeleri ziyaret etmeye davet ediyorum.”