Ruhsal, zihinsel ve fiziksel atalardan aktarımlar bir gerçek ama artık CRISPR-Cas9 Gen Düzenleme yöntemi, beynin internete bağlanması ve üç boyutlu biyo-yazıcılar gibi gelişmeler sayesinde, insan vücuduna kalıcı ve kuşaklara aktarılabilir müdahale çoktan yapılabilir hale gelmiştir. Bazı genlerimi çocuklarıma aktarmak istemediğimde, (ruhsal hastalıklar, yada göz rengi) karar süreci psikolojik anlamda nasıl işleyecektir? Gelecek kuşakları da etkileyeceği düşünüldüğünde vücuduma müdahalenin sınırı, adli psikolojik değerlendirme açısından nerede başlayacak ve bitecektir? Hangi noktada ben, kimliğimden, kişiliğimden ve ben olmaktan uzaklaşmış olacağım? Vücudumun bir parçasını değiştirdiğimde mi, makineyle birleştiğimde mi, beynimi, geçmişimi ve tüm anılarımı internete veya buluta yüklediğimde mi? Dijital dönüşümün sağlayacağı teknolojik imkânlara ulaşım en başta ayrıcalıklı sınıfların hakkı olarak sunulursa yarışma, mücadele, başarı gibi kavramlara eşitlikçi bakmaya, hangi kurallarla ve nasıl devam edebileceğiz? Yeni teknolojik gelişim bizlere neleri tam olarak sunuyor? Bunların iyi mi? kötümü? Olduğunu anlamak icin tanımak ve deneyimlemek gerekiyor.
Klinik psikoloji uzmanları tarafından, bilişsel davranışçı ilkelere göre tasarlanan Woebot destek uygulamasının bir benzerinin, ülkemizde şema terapi yaklaşımıyla Psybot adı altında erişime sunulması veya Otsimo gibi özel eğitim desteği uygulamalarının geliştirilmesi birkaç yıl arayla gerçekleşmiştir. Virtual EMDR gibi neredeyse tamamı bilgisayar yardımlı uygulamalarla, psikoterapide sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kullanan yaklaşımların da sürekli arttığını görmekteyiz. Konuyla ilgili çalışmalar, bu tarz uygulamaların (VR ve AR destekli Bilişsel Davranışçı Psikoterapi uygulamalarının) psikoterapi etkinliğini artırdığını ortaya koymaktadır (Thangavelu ve ark., 2020) . Bu noktada akla gelen sorulardan biri, her ne kadar psikoterapi yöneltme ve yönlendirme değilse de ve yüz yüze hizmet uzun bir süre, daha fazla tercih edilmeye devam edecek olsa da, tüm aile ve iş ilişkilerimi sürekli dinleyebilme izni verdiğim, bir yazılım olarak cep telefonumda yüklü olan sanal psikoloğuma ilişki ve iletişim biçimimde yolunda gitmeyenin ne olduğunu sormama ve ondan yönlendirme veya destek talep etmeme neyin engel olabileceği ve psikoloji pratiğinin bundan nasıl etkileneceğidir.
Sağlık ve güvenlik sağlama amaçlı teknolojilerin distopyaları gerçeğe dönüştürdüğü günümüzde, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin dünyaya barış, huzur ve refah getireceği düşüncesi Teknoloji Miti adıyla anılmaktadır. Geçmişten bugüne hiçbir gelişme, insanların farkındalığı ve mücadelesi olmaksızın tek başına, kendiliğinden istenen ve beklenen olumlu ilerleyişi sağlamamıştır. Tüm beklentilere rağmen, elektriğin veya parmak izinin keşfedilmesi hırsızlık ve diğer suçları önlememiş, matbaanın icadı cahilliğin önüne öngörüldüğü düzeyde geçememiştir. Bilgisayar ve internet teknolojilerinin gelişmesinin bilgiye ulaşımı kolaylaştırması ancak bilgiye ulaşımda eşitliği sağlamaması da bu duruma bir örnektir. Teknolojik gelişmelerin çoğunun, en başta insanlığın gelişimi için değil, savaş sanayinin ilerlemesi için finansal açıdan desteklenmeye devam ettiğini bilmekteyiz. Benzer şekilde yapay zekâ da, açlığın sürdüğü, temiz su kaynaklarına ve tuvalete ulaşımın sınırlı kaldığı dünyamızda her ne kadar gelişmek için bu sorunların çözülmesine ihtiyaç duymasa da, insanlığın değişerek ve dönüşerek, üst insana ulaşmasını beklenenin aksine tek başına sağlamayacaktır.
Sorular çoğu zaman cevaplardan daha önemlidir. Yeni bakış açılarıyla transhümanizm, tekillik, insan makine birleşimi, beyin bilgisayar/internet ara yüzü gibi modern kavramların ve gelişmelerin insan ve toplumda yansımalarını içeren, geleceğin psikolojisi ve psikolojinin geleceği konulu çalışmaların artmasının gerekli olduğu düşünülmektedir. Herşey önümüzdeki günlerde daha da hızlı bir şekilde değişmeye devam ederken insan duygu ve beden olarak tüm gelişimi yakalayabilecek mi? Hep birlikte deneyimleyip göreceğiz, ama esnek bir bakış açısına sahip olmak, sureci daha iyi yönetmek için bize yardımcı olacaktır. Bilginin daha da kıymetli olacağı bu yeni dönemde bilgi kaynaklarımızı da güncellemek 2021 yılının yapılacaklar listesinde ilk sırada olmalı belkide.
Sağlıkla kalın ve yeniliklerle dolu bir yıla hazırlık yapın.