Bazen öyle bir olay meydana gelir ki, size bildiğiniz tüm kavramları sorgulatır. Hepimizin yaşamı boyunca savunduğu ve arkasında dimdik duracağı kavramlar var. Özgürlük gibi, demokrasi ya da adalet gibi…
Farkında mısınız, bu değer verdiğimiz kavramları başka bir kavram aniden sorgulatır hale getirdi.
Bu kavramın adı, sağlık…
Covid-19 pandemisinin birinci dalgasında yaşananlar gösterdi ki en özgürlükçü, en demokrat karakterdeki A.B.D. ve Avrupa ülkelerinde salgının önünü almak çok zor oldu. Buna karşılık, Çin gibi daha baskıcı rejimle yönetilen ülkelerin salgınla baş etmekte daha başarılı olduğu görüldü. Wuhan şehrinde kimilerinin evlerinin kapısı mühürlendi, kalaslar çakılarak dışarıya çıkmaları önlendi. Halk tepki vermedi. Sorgulamadan itaat etti. Kavramları sorgulayan, özgürlük için adalet için gerektiğinde devletine hesap soran vatandaşın ülkesinde değil, kendisine dur deyince duran, yürü deyince yürüyen, devlet mekanizma ve yönergelerine en ufak itiraz göstermeyen bir ülkede salgına savaş açmak çok daha kolay oldu. Oysa İngiltere demokratik ve adil bir şekilde salgınla mücadele stratejisi belirlemeye uğraşırken, İtalya’nın bir belediye başkanı halkına televizyon ekranlarından dışarıya çıkmamaları için yalvarırken zaman bu ülkelerin aleyhine işliyor, kayıpları arttıkça artıyordu. Çünkü seyahat özgürlüğü vardı örneğin, demokratik bir ülkede seyahat özgürlüğü kısıtlanamazdı. Ama sonunda ne oldu? Ülkeler genelinde devlet müdahaleleri sonucu yürürlüğe konan sert önlemlerle sosyal yaşamı ilgilendiren hemen her türlü özgürlük acilen rafa kalktı ve biz “ama bizim özgürlüklerimize karışıyorsunuz” diye itiraz etmekten “gönüllü olarak” vazgeçtik. Üstelik Çin’in nüfusu da çok kalabalık… Peki, nasıl oldu da bu ülkenin milyar nüfuslu halkı Covid-19 virüsünü daha pandemi adını almadan gündeminden silip atabildi? Bunun sırrı toplumunun düşünce yapısında ve Çin’in aslında bir yapay zekâ devleti olmasında yatıyor. İşte bizler de adım adım böyle bir yapıya doğru götürülmeye başlandık. Şimdilik dönemsel gibi görünen online eğitim, zihin gücüyle evden ya da bulunduğumuz her yerden işimizi dizüstü ya da mobil cihazlarımız üzerinden yürütme şeklimiz, alışveriş, hobiler, eğlence tarzları artık parmaklarımızın ucunda sosyallik algımızı değiştirmeye hazır halde bulunuyor.
Covid 19 pandemisi, bütün sistemimizi, alışkanlıklarımızı, savunduğumuz birçok kavramı altüst ederken aslında ne oluyor dersiniz? Şu an, okuduğumuz tarih kitaplarının yazıldığı anın tam ortasındayız. Şu an bütün dünyada, ileride kitaplarda okutulacak gerçek bir tarih yazılıyor. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor.
Yaşadıklarımızın toplumbilimi üzerindeki etkisini kavramların ve anlamlarının değişimi üzerinden izleyin. O kavramlar, zaman içinde bizlerin düşünce yapısını değiştirmeye aday çünkü. Kendinize sorun, daha önce o ağzımızı burnumuzu örtüp nefes almayı zorlaştıran maskeleri takmaya gönüllü olur muydunuz? Bugüne bakın. Şimdi onları model model, renk renk, desen desen satın alıyorsunuz, kimse sizi zorlamıyor. En yakınlarınıza sarılmaktan, arkadaşlarınızla, dostlarınızla buluşup görüşmekten kaçınır oldunuz. Bunu size içinde bulunduğunuz korku psikolojisi yaptırıyor. Bu psikoloji size inandığınız kavramları sorgulatıyor. Siz farkında olmadan değişmeye başlıyorsunuz. Düşünceleriniz de…
Teknoloji sosyolojiyi, sosyoloji kavramları, kavramlar bireyleri ve toplumları değiştirir. İnandığınız değerleri, kavramları, gerçeklik algınızı inisiyatifiniz dışında değiştirmelerine, gerçeği önemsizleştirmelerine izin vermeyin. Çağımız, gerçeklerin ustaca gizlendiği, yalanın meşru hale geldiği bir çağ. Medya organlarında size gösterilene, anlatılana inanmayın. Araştırmaktan, sormaktan, sorgulamaktan vazgeçmeyin. İyi veya faydalı gibi görünen uygulama ya da kararların uzun vadede ne gibi sonuçlar getireceğini bilemeyiz, ancak sağduyumuzla tahmin edebiliriz. Sağduyunuzu kaybetmeyin.
Hepimizin hayatında derin izler bırakan 2020 yılını yolcu etmeye hazırlanıyoruz. 2021’den büyük beklentilerimiz yok. En önemli dileğimiz ne varlık, ne prestij, ne mal mülk, ne unvan ne de şöhret… Sadece sevdiklerimizle sağlıklı ve mutlu yaşamaya devam etmek istiyoruz. Yılın bu son yazısının son cümlelerini tamamlarken hepinizin yeni yılını şimdiden kutluyor, sağlıklı günler diliyorum.