Küresel güzellik devi Avon tüm dünyayı cinsiyet temelli şiddeti çevreleyen sessizliği bozmaya çağırıyor. Bu çağrı, yıl başındaki karantinalar sırasında aile içi şiddet vakalarının yüzde 20 arttığı sonucundan yola çıkarak yaşanacak ikinci kısıtlama sürecinde kadına yönelik şiddet vakalarının yeniden artışa sebep olacağı endişesinden yola çıkarak yapıldı. Avon, bir kez daha şiddet gördükleri kişi ile karantinada kalmak zorunda olan kadınlara yardım etmenin yollarını arıyor.
BM’nin her üç aylık karantina için 15 milyon ekstra kadına yönelik şiddet vakası öngörmesiyle birlikte, aile içi şiddet, bu yılın başlarında yaşadığımız kısıtlamaların başlangıcından bu yana bir ‘gölge salgın’ olarak adlandırılıyor.
Avon Vakfı karantinaların ilk döneminde aile içi şiddete uğrayan kadın ve çocuklara yardım için faaliyet gösteren 37 ülkede 50 sivil toplum kuruluşu için bağışladığı 1 milyon dolarlık bağış kampanyası gerçekleştirdi. Kampanyanın ikinci adımı olarak planlanan bağış kampanyasının hedefi ise daha çok mağdur kadının hayatına dokunabilmek olacak.
Avon ayrıca cinsiyete dayalı şiddetten etkilenen çalışanları destekleyen “Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Protokolü”’nü de hayata geçirdi. Protokol, çalışanları cinsiyete dayalı şiddete karşı duyarlı hale getirmeyi, farkındalık yaratmayı, sessizlik duvarını yıkmayı ve şiddete maruz kalan bireyleri desteklemeyi taahhüt ediyor.
Bu alanda 15 yıllı aşkın süredir çalışmalarına devam eden Avon, çalışanlarına hukuki danışmanlıktan psikolojik desteğe ve danışmanlığa kadar çeşitli alanlarda destek sağlayacak. Bu protokol için dünya genelinde STK ortaklarıyla ve küresel ağıyla yakın bir şekilde çalışacak. Cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan herhangi bir çalışan, yardım ve destek aramalarına yardımcı olmak için izin alma hakkına da sahip olacak. Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Protokolü ile benzer girişimleri uygulamak ve çalışanlarını cinsiyete dayalı şiddete karşı korumak isteyen diğer kuruluşlar için bir şablon olarak açık kaynak olacak ve çevrimiçi olarak erişilebilir olacak.
Dünya salgına çözüm bulmaya odaklanırken, başka bir sessiz katil cinsiyete dayalı şiddetin kapalı kapılar ardında saklandığına dikkat çeken Avon International CEO’su Angela Cretu; “Bu küresel sorun, Covid-19’dan bile önce salgın boyutlarındaydı şimdi Covid-19 ile mücadele için gereken izolasyon önlemlerinin istenmeyen bir sonucu olarak, savunmasız kadınlar ve çocuklar, şiddet gördükleri kişiler ile evde mahsur kaldı. Sonuç olarak, izolasyon sırasında aile içi şiddetin arttığına dair raporlar hazırlanmakta ve UN Women, birçok ülkede yardım hatlarına yapılan çağrılarda artış olduğunu bildirmektedir. Ancak eksik raporlamalar olduğu düşünülürse, akıllara şu soru geliyor: “Kaç kişi hala yardım çağrısı yapamıyor?” Bu ürkütücü bir düşünce fakat neden konuşmamız, farkındalık yaratmamız ve yardım için nereye gideceğimizi işaret etmemiz gerektiğinin de temel noktası. Avon, dünya çapında yardım hatlarını ve hizmetlerini desteklemek için başta gelen STK’ları bu alanda destekliyor. Şimdi ise insanların bunun farkında olduğundan emin olmamız gerekiyor. Bu yüzden konuşmak, bu konuyu yaymak için beş milyon Avon Temsilcisi ağımızı ve geniş dijital erişimimizi kullanıyoruz“ dedi.
Avon’la kadın hakları ve ekonomik bağımsızlıkla ilgili kritik konularda kampanya yürüten uluslararası kar amacı gütmeyen kuruluş Vital Voices, “Çalışanlara Cinsiyete Dayalı Şiddet Farkındalığı” eğitimi vermek için çalışıyor.
Avon Vakfı ve Vital Voices, kadınların ve genç kızların şiddetten uzak, güvenli bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak için on yıldan fazla bir süredir birlikte çalışıyor. Avon’un Vital Voices’a 4 milyon ABD dolarının üzerinde yaptığı bağışla, birlikte 66 ülkede iki milyondan fazla insana ulaşan programlar yürütüyorlar.
Dünya nüfusunun büyük bir kısmının evde daha fazla zaman geçirmek zorunda kalması aile içi şiddet için bir zemin oluşturduğuna vurgu yapan Vital Voices Başkanı ve CEO’su Alyse Nelson; “Mağdurlar, istismarcılarından uzaklaşmakta daha zorlanıyor. Sonuç kadınlara ve kız çocuklara yönelik şiddette artış. Bu bir gün tüm dünyada kadınlara yönelik şiddeti sona erdirebilmemiz için, seslerini duyurma ve destek hizmetlerine yönelik farkındalık yaratma çabamızı hızlandırmamız gerektiğini gösteriyor. Evimiz ve çalışma hayatımız iç içe geçtikçe, işverenlerin cinsiyete dayalı şiddeti ele almak için aktif bir yaklaşım benimsemeleri ve buna ihtiyaç duyanlara ister hukuki danışmanlık, ister psikolojik destek yoluyla yardımcı olmaya çalışması hayati önem taşıyor. Avon’un Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Protokolü, daha geniş iş eko-sistemi için önde gelen bir örnek teşkil ediyor ve farklı coğrafyalarda ve sektörlerdeki şirketlerin sunduğumuz bilgilerden yararlanmasını ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti sonsuza dek sona erdirmek için bu yeni girişimi benimsemelerini umuyoruz.” dedi.
Avon olarak hem dünyada hem de Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla uzun yıllardır çeşitli çalışmalarla kadınlara destek verdiklerine vurgu yapan Avon Türkiye Genel Müdürü Orkun Gül;
“Pandemi döneminin görünmeyen yüzü ne yazık ki artan aile içi şiddet olayları. Pandemi sürecinde “evde kalmak” bir sağlık tedbirinin zorunlu hali, kadınlar kendilerine şiddet uygulayan erkeklerle bir arada yaşamak durumunda. Şiddet olaylarına dur demek amacıyla Evdesin Ama Yalnız Değilsin kampanyasını başlattık. Globalde yürütülen bağış kampanyası kapsamda Türkiye’de de KAMER Kadın Merkezi Eğitim Üretim Danışma ve Dayanışma Vakfı ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na (TKDF) toplam 100 bin USD bağış gerçekleştirdik. Tüm devlet yetkililerine işbirliği yapmak üzere mektup gönderdik… İşbirliği kapsamında; sığınma evleri ve yardım hatları gibi aile içi şiddet riski altındaki kadın ve çocukları destekleyen hizmetlere finansman sağlamak, halkı bilinçlendirme kampanyaları gerçekleştirmek ve Alo 183 Sosyal Destek Hattı’na ulaşım desteği istedik. Projenin ikinci fazında ise yine Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile yardım bekleyen kadınlara destek olmaya devam edeceğiz.”
