- Ermenilerin Hocalı’da Azerbaycanlılara karşı gerçekleştirdikleri soykırımı anlatan “KARABAĞ” filminin çekimi için 2015 yılından beri süregelen tüm hazırlıklar tamamlandı.
- Gerçek olaylardan esinlenen tarihi drama türündeki filmin yönetmenliğini Nihat Alanur yapıyor.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürüldüğü tarihe mal olan bu acı olay yıllar sonra bir filme dönüşüyor.
Tarihi drama türündeki filmin yapımcılığını usta yönetmen Nihat Alanur üstleniyor.
Nihat Alanur
Yönetmen Nihat Alanur verdiği demeçte, “THE LAST NIGHT IN QARABAG adlı filmin senaryosunun son nesil çekim ve teknik ekipmanlarımızla tüm hazırlıklarını tamamlamış bulunmaktayız.” dedi. Ermenilerin 20. yüzyıl sonunda Hocalı’da gerçekleştirdikleri soykırımın bugüne kadar insanlık aleyhinde işlenen en büyük cinayetlerden biri olarak kabul edildiğini belirten yönetmen Alanur, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hocalı Soykırımı 20. yüzyıl sonunda Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı gerçekleştirdikleri en büyük cinayettir. Ermenilerin 20. yüzyıl sonunda Hocalı’da gerçekleştirdikleri soykırımı, bugüne kadar insanlık aleyhinde işlenen en büyük cinayetlerden biri olarak kabul edilmektedir. Hocalı faciası, tarihin hafızasından hiçbir zaman silinmeyecek olan Katın, Lidice, Oradour, Holokost, My Lai, Ruanda, Srebrenitsa katliamları gibi korkunç felaketlerden hiç farklı değildir.’’
Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olan Karabağ, yapay bir şekilde ovalık ve dağlık bölgelere ayrılmış, Azerbaycan yönetimi Karabağ’ın dağlık kesimlerine sonradan göç ettirilen Ermenilere muhtariyet statüsü tanımaya mecbur edilmiştir. Üstelik bu muhtariyet uygulaması, Dağlık Karabağ’da tarih boyu meskûn bulunan Azerbaycanlı nüfusun reyi dikkate alınmadan ve hakları en kaba biçimde ihlal edilerek gerçekleştirilmiştir.
Filmin yönetmeni Nihat Alanur, “Hiçbir milletin soykırım ve diğer insanlığa karşı suçlarla karşılaşmaması ve hiç kimseye bu ve benzeri insanlık dışı fiilleri icra etme imkânı doğmamasını diliyorum. Katliamlara sinemanın gücüyle karşı çıkmak istedim. Karabağ filminin senaryosu da Mübariz İbrahimov’un 2010 yılında Ermeni işgalciler üzerine yaptığı tek kişilik saldırı sonucu şehit olmasının gerçek hikâyesinden esinlendi. Filmde, Mübariz ile Hocalı soykırımında bebek olan ve anne babasını kaybeden nişanlısı arasında gelişen olaylarda katliama giden süreç ve Hocalı soykırımı flashback’lerle (geri dönüşümler ile) anlatılıyor.”
Murat Vela Derman
Murat Vela Derman’ın ikinci yönetmenliğini ve süpervizörlüğünü yapacağı filmin öykü ve senaryosunu Zeynep Nahçıvanlı ve Kamuran Tümay Yıldız yazdı. Karabağ filminin özgün müzikleri ise Türkiye ve dünyada adından övgüyle söz edilen ünlü kompozitör ve besteci Can Atilla tarafından besteleniyor.
Zeynep Nahcıvanlı Kamuran Tümay Tyıldız
Özenle seçilmiş Türk sinemasının çok sayıda usta oyuncularının yer alacağı filmin iki başrol oyuncusunun seçimi Azerbaycan’da gerçekleştirilecektir. Kamera arkasında yaklaşık iki yüze yakın kişiden oluşan teknik ekibin çalışacağı film için doğa şartları göz önüne alınarak Ardahan’ın Çamlıçatak köyünde veya Ankara’nın Haymana ilçesinde Hocalı Kasabası inşa edilecektir.
Can Atilla
Filmin çekimleri sembolik olarak seçilen, 26 Şubat 2021 Hocalı Katliamının anma günüde başlayacağı ve 18 Ekim 2021 tarihinde Azerbaycan Bağımsızlık Gününde bitirilmesi planlanıyor. Filmin tüm dünya sinemalarında aynı anda vizyona girme tarihi ise 26 Şubat 2022 olarak planlanlandı.
Hocalı’da Neler Olmuştu?
“Hocalı katliamı, 1992 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır”. Azerbaycan’ın resmî açıklamasına göre saldırıda 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan’lı sivil hayatını kaybetmiştir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamı’nı Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirdi. Azerbaycan Parlamentosu da 1994’te Hocalı’da yaşanan katliamı “soykırım” olarak ilan etti.
Hocalı’daki cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görüldü. Hamile kadınlar ve çocukların da saldırılara maruz kaldığı tespit edilmişti.
