Yoğun çalışma hayatından sonra Bodrum’a yerleşen Aysu, her gün meditasyon yapıyor ve sakin hayat yaşayarak ve can dostlarına fazla zaman ayırıyor.
Berna Aysu’nun bir günlük yaşamı nasıl geçiyor?
28 yıla yakın profesyonel iş hayatımdan sonra açıkçası zamanım;
Hayatın ve kendimin keyfini çıkararak geçiyor diyebilirim.
Çalışma hayatında hep bir koşturma, bir yerlere yetişme, zamanı boşluklara göre değerlendirme içinde telaşeli bir durumda oluyor insan.
2016 yılı itibariyle Bodrum /Bursa arası yaşamaya başladım.
İstanbul insanı yoruyor, o yüzden köklü bir değişim yaptım hayatımda.
Çoğunlukla Bodrum’da yaşıyorum. Kışın haliyle daha güzel sakin dingin oluyor Bodrum.
Açıkçası saatin ve günün nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Kuş sesleriyle, doğaya uyanıyorum.
Her gün meditasyon yaparım
Düzenli meditasyon yaptığım için ruhsal, mental ve zihinsel olarak dengede ve dinginim.
Günlük ritüel saydığım Tibet hareketlerini ve kendime göre özetlediğim bana iyi geldiğini düşündüğüm olumlamaları , metotları , teknikleri uygularım. Bir nevi günlük ev ödevi olarak düşününJ
Dengede ve hakikatte yani bilinç seviyesinde kalabilmek, kavramlardan özgürleşebilmek için bunları yapmak artık alışkanlık haline geldi.
Yapınca ne mi oluyor? Yaşamı farkında tüm duyu ve duygularınızla kabul ediyorsunuz
Ne eksik ne fazla, her şey tam ve bütün olarak
En güzeli ise şükür kelimesinin tılsımını yürekten hissedip, dile getiriyorsunuz her şeye ve herkese rağmen!
Oksijeni bol olan yerlerde yemekle arası çok iyi olan benim bile, iştahı kesilebiliyor.
Dolayısıyla düzenli bir şekilde kilo verebiliyorsunuz üstelik istemeseniz bile hareket ediyorsunuz.
Evimde sokaktan kurtardığım 2 köpek ve 1 kedim var.
Onlarla günde 4 kere yürüyüşe çıkıyorum.
Aynı zamanda sokağımda baktığım bir sürü pati-can ( onlara böyle seslenirim) var. Hayvanların yaşam hakkını koruma ve savunmaya elimden geldiğince gayret ediyorum, özen gösteriyorum.
İleride hayvanlar için yapmak istediklerim var umarım gerçekleşir
Günlük işlerimi trafik olmaması ve yolların yakınlığından dolayı çok kısa sürede halledebiliyorum.
Köy pazarına gidiyorum. Her şey bahçeden ve taze. Esnafla mutlaka sohbet eder, çaylarını içerim
İnternette çok fazla önceliklerim dahilinde araştırma yapıyorum.
Kitaplarla aram iyidir.
Satır aralarında gezinirken bazen bir cümle köşe yazıma konu olabiliyor
Yeni metotlar, yeni yazarlar, yenilikler ilgilimi çekiyor.
Skype üzerinden gün içinde görüşmelerim varsa onları takip ediyorum.(pandemi zamanında zoom çıktı henüz denemedimJ)
Takip ettiğim, ödev verdiğim danışanlarımı kontrol ediyorum.
Sosyalleşmek olmadan olmaz, arkadaşlarımla buluşuyorum ya bir kahve molası ya da rakı balık molası veriyorum.
Seyahat etmeyi çok sevdiğimden en çok görmek istediğim yerleri araştırıyorum ve plan yapıyorum. (Pandemi dolayısıyla bu sene maalesef)
Kendimi geliştirmek adına ne ilgimi çekiyorsa o konu hakkında yetiştiriyorum
Gün içerisinde yapmam ve gözden geçirmem gerekenlerin listesini hazırlıyorum.
Ve kendimi akışa bırakıyorum
Olursa olur, olmazsa olmaz kabullenişi paha biçilmez, öğrendim!
Tiyatro- Sinema- müzik üçlemesine ilginizi sorsam?
Pek sinemacı değilim açıkçası, tiyatro da öyle. Severim sadece aklıma gelince giderim.
Ama müzik öyle değil. İşe giderken bile hemen radyoyu açardım ya da sabah uyanınca mutlaka müzik açılır evimde
Ağır şarkılar dinleyemiyorum. Hep bir coşku, hep bir neşe ve hep bir hareket olmalı.
Klasik müzik ve jazz moduma göre dinlemeyi seviyorum
Ruhum ve bedenim uyanmalı.
Meditasyon zamanı frekans yükseltici müzik dinliyorum haliyle onlar pek hareketli olmuyorJ
Müzik ruhun gıdasıdır derler, gerçekten öyle. Ruhum müzikle doyuyor.
En çok beğendiğiniz yerli ve yabancı yazarlar ve kitapları hangileridir?
Kendi serüvenime adım atmamı sağlayan Richard Bach’dır. Martı adlı kitabıyla başladım
Sonrası kendiliğinden geldi zaten. Okudukça açlığımı fark ettim ,O açlık beni içimdeki öze , bilgeliğe götüren yolmuş aslında.
Sonunda bütün dünya MEVLANA’da buluşuyor.
Erich Fromm
Paulo Coelho
Byron Katie
Leo Buscaglia
Hasan Ali yücel
Sezgin Kaymaz
Zülfü Livanelli
Ayşe Kulin
Aklıma gelen ve okurken ifadelerini sevdiğim yazarlardır.
Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum demiş Hz. Ali
Ne büyük lükstür okumak, okuyarak aydınlanmak
Hobileriniz ve fobileriniz varsa anlatır mısınız?
Seyahat etmek hobim. İçinde bir çocuğun heyecanı ile yola çıkarım.
Keşfedilecek yeni yerler merak uyandırıyor, kalemime malzeme oluyor. Güzel anılar biriktirmek, bir kahvenin tadına varabilmek, gördüğüm en ince ayrıntının hakkını o an orada tüm 5 duyumla birlikte yaşayabilmek, hissedebilmek ve odağımı ona verebilmek en büyük hobim diyebilirim.
Ve bir kadın için olmazsa olmaz tabi ki alışverişJ) Daha çok hayvanlarım için diyebilirim artık
Fobime gelince kapalı alanlarda çok fazla duramıyorum ama onu da yenmeyi nefes egzersizleriyle birlikte atlattım sayılır.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Her güne bir niyetle uyanın. Kelimelerin gücü ve enerjisine inanın.
Zorlu bir süreçten geçiyoruz dünyaca
Zorluklar uyanış için gereklidir.
Uyanın.
Önce kendinize, sonra en yakınızdakine ve evrendeki tüm canlılara uyanın ve niyet edin!
Uyanmak, bilinçlenmektir.
Tüm hücrelerinize kadar sevgiyi, şefkati, hoş görüyü, empatiyi hissedin
Tıpkı acıyı hissettiğiniz gibi
Her şey zıddıyla mevcut bu yaşamda, kabullenişe geçtiğimizde bir nebze olsun rahatlayacağız
Her şeyi ve herkesi kontrol etmekten vazgeçelim
Bazı şeyler hatta çoğu şeyler bizim elimizde değil
Biz inşaa edelim, üretelim, yaratalım, çalışalım ve hem kendi hem bütünün hayrına isteyelim lütfen.
Benmerkezcilikten artık BİZ’e açılan birlik bilincine doğru yol alalım.
Sevgi iyileştirir, iyilik bulaşıcıdır, hoş görü doğamızın vitaminidir.
Kendimize, bedenimize, ruhumuza lütfen özen gösterelim.
Böylelikle bizden yayılan enerji, güzel enerjilerle buluşsun.
İçinizdeki keyfi fark edin
O sizin gücünüz ve direnişinizdir
Kavramlardan sıyrıldığınızda, anlamlardan özgürleştiğinizde anlayacaksınız.
Deneyimleriniz, ruhunuz, vicdanınız öncülüğünde yaşamınıza ince ayarlar çekmek gerekebilir
Bir insan hep mutlu ya da hep mutsuz olamaz. Her durumda değişime karşı anlayış ve farklı çok yönlü bakış açısı sahibi olma erdemi, kendimize olduğu kadar bütüne de katkı sağlayacaktır
Sorularınıza cevap vermek benim için çok keyifliydi, umarım okuyucularımızda keyif alırlar
Son olarak
“SEVGİYLE KALIN”