İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Uzun yıllar bal sektörünün öncü firmalarından birinde Ar-Ge ve kalite direktörü olarak görev yaptı. Bu nedenle çalışma hayatı boyunca bal ile ilgili pek çok araştırmanın ve projenin hem yaratıcısı hem de yürütücüsü oldu.
Bu dönemde özel hayatında, önemli bir sorunla baş etmeye çalıyordu. Henüz 5 yaşında olan oğlunun bir kaç ay arayla ateşi çıkıyordu ve her defasında antibiyotik kullanmaktan bu ilaçlara karşı alerjisi oluşmuştu. Uzun süren arayışların sonunda başvurduğu bir doktorun oğlu için çarenin bağışıklığının artırılması olduğunu söyledi. Bu nedenle bağışıklığı güçlendirmenin doğal yolunu aramaya başladı. Ve taradığı bir çok bilimsel yayında propolis ve arı sütünden bahsedildiğini gördü. Arı sütü bileşiminde bir çok protein, karbonhidrat, yağ ve vitamini içeren bir ürün. Propolis ise arıların bitki sap, yaprak ve tomurcuklarından topladığı, güçlü anti-bakteriyel ve anti-oksidan etkilere sahip tamamen doğal yine bir arı ürünü. Arılar, bu yapışkan ürünü, kovandaki mikropları yok etmek ve arı ailesinin sağlığını korumak için kullanır. Aslı Hanım da çocuğunun sağlığını korumak için hem arı sütünü hem de propolisi kullandı.
Bu galiba hayatında tutunduğu en önemli umuttu. Oğlunun sağlığına tamamen kavuşacağını düşünmek bile heyecan verirken, propolise ulaşmak için vakit kaybetmemek gerekiyordu. Arı ürünlerine dair en çok bilinen ve tüketilen ürün baldı. O da uzun yıllardır bal sektörünün içindeydi. Bu nedenle hemen iletişimim olan bal üreticileri ile temasa geçti ve onlardan daha önce üretmedikleri arı sütünü ve kovandan kazıyıp attıkları propolisi üretmelerini istedi. Propolis olduğu gibi yenmediği için ekstraksiyon (özütleme) yapması gerekiyordu. Oğluna her gün arı sütü ve propolis özütü vermeye başladıktan sonra ise sonuç inanılmazdı. Bazen tek başına propolis, bazen propolis ve bal karışımı, bazen de arı sütü, bal ve propolis karışımı verdiği sevgili oğlu, aylar geçmesine rağmen hiç hastalanmamıştı. Bu onun için bir rüyaydı, gerçekleşmesi ise kendisine yeniden yaşam sevincini aşılamıştı
Propolis ile olan yolculuğu ise burada bitmedi elbette. Önce eş dost çevresinde hikayesi yayıldı, sonra uzak kimseler arasında. Benzer sorunları yaşayanların doğal ve sağlıklı arı ürünlerine ulaşmasını sağlamaya karar verdi. Böyle bir ürüne duyulan ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu gördü. Kendisi kadar şanslı olmayan insanlara elini uzatmak için başta uzun yıllar birlikte çalıştığı mesai arkadaşı Taylan Samancı ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden hocası Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ikna etmesi gerekti. Onları ikna etmeyi başardığında ise artık üçü için de yeni bir yol görünmüştü. Ve artık kendi hikayesine benzer hikayelere sahip e-postalar ve telefonlar alıyor, müşterilerinden…. Bugün en inovatif girişimci olarak pek çok yerde anılıyor.