• İletişim: info@guncelkadin.com.tr
Güncel Kadın
Advertisement
  • Anasayfa
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • İş Dünyası
  • Güncel Haberler
  • Röportaj
  • Yazarlar
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • İş Dünyası
  • Güncel Haberler
  • Röportaj
  • Yazarlar
No Result
View All Result
Güncel Kadın
No Result
View All Result
Home Yazarlar

Semah Tuğsel : Hikayeler-2

Semah Tugsel by Semah Tugsel
14 Kasım 2020
in Yazarlar
0
0
SHARES
70
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp PaylaşLinkedin'de PaylaşPaylaşPaylaş

Bir kadın ve bir erkek, zamanlarının bir yerlerinde karşılaşırlar. Ya da iki erkek iki kadın zamanlarının bir yerlerinde karşılaşırlar. Ben tesadüflere inanmam. Eğer bir insan bir diğeriyle karşılaşmışsa mutlaka bir nedeni vardır. O iki insanın ya birbirinden öğrenecekleri vardır, ya da bu karşılaşma bir sınavdır, ikisi içinde aynı değerde olmasa bile sınav sınavdır.

Bir şey öğretir ya da öğrenilmişi sınar.

Bu tesadüf olmayan karşılaşmalardan birincisi yirmili yaşlarda olsun.

Yirmi yaşanmış sene, nedir ki bir insan ömründe, aslında çok şeydir, bir başlangıçtır en önemlisi. Hayallerin, umutların sadece iki renkten oluştuğu yıllar. Pembe ve yeşil. Meslek hayalleri, başarı, evlilik, çocuk, pembe panjurlu bir ev ( hep öyle denir ya).

Kırsalda; hayaller biraz daha sınırlıdır. Aile onayını almış evlilikler, başlık parası, ailelerin birbirine denk olması, ya da “toprak bölünmez” mantığıyla akraba onaylı karşılaşmalar.

Toplumun her kesiminde yirmili yaşların hikâyeleri, yeni yazılamaya başlamış bir romanın ilk sayfaları gibidir. Hayallerle biçimlenen hikâyeler.

Her şey o hiç bitmeyecek sanılan ya da mutlu olmanın dışında bir kaygı taşımayan hayata başlamak için.

Çok güzel yıllardır yirmili yaşalar.

Her nerde, hangi toplumda olursa olsun duygular aynıdır.

Gençlik denilen o büyülü yeşil ve pembe sarhoşluk.

Tazedir her şey. Bedenler, ruhlar. Erkek ve kadında doğanın da desteklediği “bir olma” duygusu. Güçlü, çünkü yaşama gebe.

Her ne kadar her ilişkide hikâyeler aynı olmasa da, hayaller aynıdır.

Hayallerini hayatlarının hikâyeleri sanırlar yirmili yaşlar.

Hayaller çatıştı mı, ilişkiler kolayca biter, aşk acıları güçlü ve kısadır.

Hayaller hikâyelerle uyum sağlarsa umutlar gerçekleşebilir. Ev, pembe olmasa da panjurları, “samanlık seyran” misali de olabilir, yeter ki iki gönül bir olsun.

Umuttur bu, güzeldir, gerçek olması istenendir. Ailelerin beklentileri önemlidir, bazen de çok öne geçer bu beklentiler. Kırsalda daha fazla, kentlerde daha az olsa da erkek çocuk, erkek torun beklentisi. Soyun devamı. Soyadının devamı.

Çocuğun cinsiyetini, erkeğin belirlediğinden haberi olmayanlar aileler öncelikle kadının hikâyesini değiştirmekte güçlüdürler.

Yirmili yaşlardaki karşılaşmalar aynı hikâyeyi aynı hayali yaşama çabasıdır, umududur, mutluluk kavramı bunu üstüne oluşmuş gibi görünür ne yazık ki.

Aynı romanı oluşturan iki ayrı hikâyeleri olduğunun farkında değildir onlar.

Bir olmak isterler sadece yirmili yaşlar.

Birlikte olmak, bir olmak iki ayrı durumdur aslında.

Kimse kimseyle bir olamaz. Aynı anneden, babadan doğanların bile olmadığı gibi.

Hikâyeler geliştikçe, hayaller ayrılmaya başlar kaçınılmaz olarak.

Doğumdan yirmiye kadar oluşan iki ayrı hikâye; ezberlerin, eğitimin, öğrenimin daha çok ailenin oluşturduğu kişilik yapıları düşünüldüğünde, henüz çok fazla ortak hayali taşısa da ayrılacaktır birbirinden.

Mesele bu ayrılmayı, “ayrılık” gibi görmemekte.

Ya da hikâyeler o kadar güzel birbirine karışır ki; hayat, iki hikâyeden oluşan, katlanabilir acılarla ve mutluklarla dolu kocaman bir roman olabilir.

Bu romanda; sevgi, hoşgörü ve de sorumluluk duygusu yönetir bireyleri.

Ya da yönetmez.

Alışkanlıklar, tahammül, sadakat, namus, gibi etik değerlerinin baskısı ile yine yürür sonunda hikâyeler, gerçekliğini kaybetmiş kişiliklerle tıkanmış, mutsuz, umutsuz ve sonunda ihaneti doğuran tragedya tadında kişilere dönüştürür iki insanı.

Yirmili yaşlar şanstır. Hikâyeler tazedir, acı kavramı tüm gerçekliğiyle oluşmamıştır henüz “ çerçeveler boştur”.

Henüz “ölüm” düşüncesi yoktur.

Yaşamdır belirleyen, doğumdur, üretmektir, üremektir.

Herkesin birbiri için “ilk” olduğu yıllardır.

Hiç kimse kendi hikâyesini durduramaz. Böyle bir gücü yoktur insanoğlunun.

Ama kendi hikâyesiyle ötekinin hikâyesini karıştırmak ve bundan bir roman oluşturmak yirmili yaşlarda o kadar zor değildir.

Bu roman, hiçbir zaman hayallerdeki gibi tabi ki olmaz.

Ama bir “roman” olma şansı çok fazladır.

Ne yazık ki bunu ancak yaş alıp, yirmili yaşların ardından daha net irdeleyebiliyoruz.

Belki de ben geç kaldım.

Kim bilir?

Ya da.

Yaşadıklarını sonradan düşünmek, hiç düşünmemekten daha iyidir demek daha mı doğru?

Önceki Yazı

26. İstanbul Caz Festivali'nde son hafta

Sonraki Yazı

Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin yeni sezon programından ilk isimler açıklandı! #BURASIPSM

Semah Tugsel

Semah Tugsel

Sonraki Yazı

Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin yeni sezon programından ilk isimler açıklandı! #BURASIPSM

  • Popüler
  • Yorum
  • En Son

Vajinal Fitil Nedir, Nasıl Kullanılır?

6 Mart 2020
Uranyen Astrolog ve Yazar Sevilay Eriçdem, yeni yılda gökyüzünün neler söylediğini anlattı: 8 maddede 2021 şifreleri

Uranyen Astrolog ve Yazar Sevilay Eriçdem, yeni yılda gökyüzünün neler söylediğini anlattı: 8 maddede 2021 şifreleri

8 Aralık 2020
Avukat Tuba Hatem: 2021 Umudumuz sevgiyle ve özgürce olsun

Avukat Feza Tuba Hatem “Hukuk Herkese Lazım”

4 Ocak 2021
Çiğdem Erdik : Bütün öğretmenlerin günü kutlu olmasın!

Çiğdem Erdik : Bütün öğretmenlerin günü kutlu olmasın!

2 Aralık 2020
Çiğdem Erdik: Gökten zembille inmediler onları da biz yetiştirdik!

Çiğdem Erdik: Gökten zembille inmediler onları da biz yetiştirdik!

38
Çiğdem Erdik : Bütün öğretmenlerin günü kutlu olmasın!

Çiğdem Erdik : Bütün öğretmenlerin günü kutlu olmasın!

36

Ulya Kutal: Tiyatro aşığı Şirin Ergüven Hamşioğlu

35
Çiğdem Erdik: Bir kar tanesi geldi mutluluğun formülünü verdi

Çiğdem Erdik: Bir kar tanesi geldi mutluluğun formülünü verdi

32
Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

28 Şubat 2021
Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

27 Şubat 2021
Duygu Şengül: 10 Yıla sığmayan şair Nilgün Marmara

Duygu Şengül: 10 Yıla sığmayan şair Nilgün Marmara

28 Şubat 2021
Mersin Kadın Basketbol Takımı İstanbul Üniversitesi’ni 80-66 skorla yendi

Mersin Kadın Basketbol Takımı İstanbul Üniversitesi’ni 80-66 skorla yendi

27 Şubat 2021

Son Yazılar

Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

28 Şubat 2021
Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

27 Şubat 2021
Duygu Şengül: 10 Yıla sığmayan şair Nilgün Marmara

Duygu Şengül: 10 Yıla sığmayan şair Nilgün Marmara

28 Şubat 2021
Mersin Kadın Basketbol Takımı İstanbul Üniversitesi’ni 80-66 skorla yendi

Mersin Kadın Basketbol Takımı İstanbul Üniversitesi’ni 80-66 skorla yendi

27 Şubat 2021
Güncel Kadın

Güncel Kadın, Güncel Haberler...

Sosyal Medya

Kategoriler

  • Anasayfa
  • Genel
  • Güncel Haberler
  • Güncel Sağlık
  • Güzellik
  • İş Dünyası
  • Moda
  • mustafa genç
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Uncategorized
  • Yaşam
  • Yazarlar

Son Haberler

Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

Ayşegül Ekti: En sevdiğim bir Narsist

28 Şubat 2021
Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

Nüket Tuzcuoğlu: Virüs savar zeytin yaprağı çayı

27 Şubat 2021
  • İletişim: info@guncelkadin.com.tr

© 2020 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Moda
  • Güzellik
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Sanat
  • İş Dünyası
  • Güncel Haberler
  • Röportaj
  • Yazarlar

© 2020 Güncel Kadın. Tasarım Omega Web Tasarım.