Bu çemberde herkes eşittir.
Sosyal, bir durumdan ziyade bir süreçtir.
Sizleri, Gizem Akgönül‘ün kurguladığı hayali bir medeniyetin kalıntı ve buluntularını keşfedebileceğiniz, nesnelerini, tatlarını, seslerini ve hareketlerini deneyimleyeceğiniz son bir yolculuğa davet ediyoruz.
Bu medeniyet varoluşsal gerçekliğini her bireyinin eşit olmasına dayandırırken bugünün toplumuna şekil veren kök salmış eşitsizliği karşısına alır. İnsan mevcudiyeti başlangıcından itibaren yaş, cinsiyet, ırk, servet ve bilgi hiyerarşileri üzerinden yapılandırılmıştır. Eşitsizlik bu hiyerarşilerin kendi güç ve kontrolü ile onaylanmış ve kabul görmüştür. Akgönül bu sergisinde eşitlik fikrinin bir araç diil, varoluşun özünde bulunan bir olgu olduğunu vurguluyor.
Sergilenecek çalışmalar; deneysel, sürdürülebilir ve döngüsel üretim anlayışını geleneksel üretim teknikleri ile harmanlar. İşlerin pratik nesneler olması değerlerini azaltan bir durum oluşturmaz. Akgönül bu nesnelere gündelik bir nitelik katarak hayalindeki medeniyetin günlük hayatının hikayesini oluşturur. Çizimleri, bu medeniyetinin kökenini zaman-mekan içerisinde şekil ve renk araştırmaları ile tanımlar.
Gizem Akgönül; Mayıs 1985 İstanbul doğumludur. Toronto’da endüstriyel tasarım eğitiminin ardından İstanbula dönmüş felsefe eğitimine ve tasarım çalışmalarına başlamıştır. Farklı coğrafyalarda kreatif üretimin kültüre olan etkileri üzerine incelemelerde bulunurken farklı disiplin eğitimleri ile sanat ve tasarım adına çalışmalarına devam etmektedir.
