Hastası içeriden çıkınca gülümseyen bir yüz, çevresine pozitif enerji veren bir kadınla karşılaştım. Gülümseyerek ve nazik bir tonla ‘Buyurun lütfen’ demesi insana farklı ve olumlu bir izlenim yaratıyor.
Hitap ederken, konuşurken kelimelerin akışı almış olduğu eğitim ve mesleğindeki yetkinlik ile kendisini bütünleştiren bir kadın bir Doktor olan Şeyda Atabay ile gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşiyi beğenerek okuyacağınızı umuyoruz. Keyifli okumalar.
Sizi tanımayanlar için özetle Şeyda Atabay Kimdir?
1978 yılında Kütahya’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Isparta ve Kütahya’da
tamamladım. 1996 yılında İZMİR EGE ÜNİVERSİTESİ TIP Fakültesi’ne en yüksek puan
ile girerek bir İzmir aşığı olduğumu kanıtladım ve 2002 yılında üniversite eğitimimi
tamamladım.
İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA Hastanesi’nde 2002-2008 yıllarında Göz
Hekimliği asistanlığımı tamamlayıp 2008 yılı Şubat ayından beri Göz Hastalıkları ve Cerrahisi
Uzmanı olarak görev yapmaktayım.
2008 -2014 yılları arasında özel hastane yöneticiliği ve başhekimlik yaptım.
2014 yılında kendi özel kliniğimi kurdum ve halen Folkart Towers’da bulunan kliniğimde Göz
Hastalıkları Uzmanı ve Oftalmik Plastik Cerrahi -Mikrocerrah olarak çalışmaktayım.
Sizin göz hastalıkları olarak farklı bir çalışma biçiminiz olduğunu biliyoruz. Türkiye’de pek çok konuda öncülük yaptınız. Bize bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Genel göz muayeneleri yanında, özellikle çocuk göz hastalıkları konularında çalışmalarım
mevcuttur. Ayrıca Göz Kapak bozuklukları – Göz kapak estetik ve fonksiyonel ameliyatları
(BLEFAROPLASTİ), göz çevresi gençleştirme botoks, dolgu, PRP, Mezoterapi konularında
Oftalmik Plastik Cerrahi uygulamaları yapmaktayım. Gözaltı dolgusu uygulamasını
Türkiye’de ilk uygulayan göz hekimiyim. Ayrıca tüm göz çevresi gençleştirme müdahalelerini
bir arada sunan Türkiye’deki ilk göz hastalıkları hekimiyim. Yaptığım uygulamaları Yurtiçi ve
Yurtdışı pek çok kongrelerde sunmuş olup, sunulan uygulamalarım kitap haline gelmektedir.
Yüz Plastik Cerrahisi üyesiyim. Avrupa Yüz Plastik Cerrahisine Türkiye’den üye olmuş ilk
Göz Doktoruyum.
Çok yeni bir göz çevresi kremi çalışmalarınız mevcut. Pek çok kişi gibi biz de heyecanla bekliyoruz. Bu konuda da bizi şaşırttınız. Nasıl bir krem olacak bilgi verir misiniz?
Göz çevresi cilt dokusu ve cilt altı dokuları vücudun diğer alanlarına göre daha hassas
dokulardır. Yaş ve çevresel etkenlerden çok fazla etkilenir. Pek çok sebebe bağlı olarak göz
altı ve üst kapaklarında morarmalar meydana gelmektedir. Bu rahatsızlıktan müzdarip olan
hasta sayımız çok fazladır. Şu an laboratuvarımızda teknik personelimiz ile çok özel bir
teknoloji ile çalışmalarını gerçekleştirdiğimiz ürün göz çevresindeki morarma problemlerini
giderirken, doğal yapısı gereği bu bölgeyi güneş hasarından da koruyacaktır. Gerek etkileri,
gerekse teknolojisi nedeniyle pek çok ilki barındırmaktadır.
Gözler neden önemlidir?
Gözlerimiz Dünyaya Açılan Penceremizdir. Bence en önemli duyu organımızdır. Ayrıca tüm
İlişkilerde en çok bakılan dikkat edilen alandır. Tüm bu sebepler ile gözlerin iyi görmesi ve
göz çevresinin iyi gözükmesi çok önemlidir.
5- Gözümüzü korumak için neler yapmalıyız?
Tabi ki öncelikle düzenli göz muayeneleri olmak gerekmektedir. Koruma her şeyden
önemlidir. Bu sebeple çocuk hastalarım her şeyden önemlidir. Çünkü doğumdan 9 yaşa kadar
geçen sürede gözler gelişmeye devam eder. Ben bu dönemde gözleri bir hamura
benzetiyorum. 9 yaşından sonra hamur sertleşmekte ve şekil verememekteyiz. Bu sebeple
hiç bir hastalığı olmasa dahi her çocuğun yılda bir kez göz kontrolünden geçmesi
gerekmektedir. Yetişkinlerde bu süre 2 yılda bir olabilir. Ancak 40 yaşından sonra gözler
yaşlanma göstermeye başlar. Bu dönemde yine kontroller sıklaştırılmalıdır.
6-Ülkemizde genel olarak göz hastalıklarında artışın sebebi nedir?
Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada teknoloji ile bilgisayar kullanımı artmıştır. Sadece
sosyal medyada günde 3-4 saat geçirdiğimiz yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.
Özellikle, yetersiz aydınlanma durumlarında geç saatlerde uzun süre cep telefonu
ekranına bakmak gözleri oldukça yormakta ve pek çok hastalığa sebep olmaktadır.
Göz hastalıklarında daha sağlıklı olabilmek için neler yapılmalıdır?
Beslenme tüm vücut sağlığımız için önemlidir. Sigara içmemek ve içilen ortamlarda
bulunmamak önemlidir. Sigara katarakt ve sarı nokta hastalıklarında bilinen bir etyolojik
sebeptir. Taze sebze meyve balık tüketimi önemlidir. Güneş gözlüğü kullanımı ise bir
kozmetik ürünü olarak değil sağlık için yapılması gereken bir harekettir.
Devletin sağlık politikasını toplumsal açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yetersiz görmekteyim. Yeni doğan bir bebeğin işitme testi ve kalça çıkıklığı kontrolü
zorunludur. Ancak göz muayenesi zorunlu değildir. Görmeyen çocuk öğrenemez. Çocuklar
göremediklerini bilemezler ve anlatamazlar. Her yeni doğan bebeğin ilk 6 ayda göz
muayenesinden geçmesi gerekmektedir. Artık gelişen teknoloji ile birlikte 1 aylık bebekte
bile astigmatizma, gizli kayma, göz tembelliği problemlerini kolaylıkla tesbit edebildiğimiz
cihazlar mevcuttur.
Göz hastalıklarında en çok karşılaştığınız sorunlar hangileridir?
Toplumumuzda hasta olmadan doktora gidilmediği için ve pek çok göz hastalığının sinsi
başlangıçlı olması nedeniyle hastalık iyice ilerleyip son noktaya gelmeden tanı
konulamamakta ve tedaviler güçleşmektedir. Göz tansiyonu, sarı nokta, retina dekolmanı,
diyabetik retinopati gibi pek çok hastalığı erken tanı ile kolayca tedavi edilebilmekteyiz.
Göz estetiği konusu Türkiye’de yeni bir konu, siz bu konuda öncü hekimlerdensiniz. bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
Türkiye’de pek bilinmeyen bir Göz hastalıkları biriminden bahsediyoruz. Oküloplastik Cerrahi
Oftalmik Plastik Cerrahi de denilen Göz Kapağı Estetik ve Plastik Cerrahi müdahaleleri ile
ilgilenen birim bir göz hastalıkları alt birimidir. Nasıl glokom, katarakt, şaşılık gibi birimler
varsa göz kapak hastalıkları ve estetik işlemleri ile ilgilenen Göz Hastalıkları birimidir. Avrupa
ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde göz kapağı ameliyatlarını ve girişimsel işlemlerini
Oküloplastik Cerrahlar yani Göz Hastalıkları Hekimleri yapmaktadır. 7-8 yıl öncesinde yoğun
olarak bu tedaviler üzerine çalışmaya başladığımda hastalarımdan en çok duyduğum soru
‘’Göz Kapak Ameliyatı ile Göz Doktorunun alakası ne?’’ sorusu idi. Çünkü Türkiye’de Göz
Kapak Ameliyatları ve göz çevresine yapılan botoks dolgu gibi müdahaleler estetik
müdahalelerdir ve sadece Estetik Doktorları bunları yapar gibi bir yanlış algı vardı. Göz
Hastalıkları Uzman Eğitimini aldığım 6 yıl boyunca göz ve göz çevresi anatomisini oldukça iyi
öğreniyoruz ve göz çevresine oldukça hakimiz. Ancak Oküloplastik Cerrahi ile ilgilenen göz
doktor sayısı azlığı nedeniyle Türkiye’de pek bilinmiyorduk. Neyse ki gelişen toplumumuz bu
konudaki çalışmalarımız sayesinde artık varlığımızı biliyor. Bu büyük bir mutluluk.
Kadınların iş hayatında daha fazla yer alması için neler yapılabilir?
Kadınların çok güçlü olduğunu ancak iş dünyasında hak ettiği yeri tam alamadığını
görüyorum. Öncelikle kadının toplumdaki yerinin devlet tarafından kanunlarla korunması
gerektiği ve iş adamı anlayışının iş insanına dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kadının sayıca ve değerce yüksek olduğu birimlerde gelişmişliğin daha belirgin olduğu bir
gerçek. Kadın olmanın gittikçe zorlaştığı günümüzde daha çok çalışmak ve daha çok var
olmak isteği içindeyim. Türkiye’nin daha iyi günleri için, toplumun yarısını oluşturan, diğer
yarısını da yetiştiren bizlere çok büyük görevler düştüğünü biliyorum. Daha çok kadına
ulaşmak ve daha çok kadının iş dünyasına katılmasını sağlamak daha uygar bir yaşam için
olması gereken en önemli adımdır. Çünkü kadın öğrenirse, yetiştirilirse toplumun tümü
öğrenir ve gelişir.
Devlet iş kadınlarına yeterli desteği veriyor mu?
Kadınların iş yaşamına katılması için pek çok devlet desteği mevcut. Bunlar çok güzel
parasal destekler ancak sadece maddi değil manevi desteklere ve kadının eğitilmesine de
çok ihtiyaç var.
En son okuduğunuz kitap?
En son okuduğum kitaplar Muazzez İlmiye Çığ ve Nietzsche’nin kitaplarıdır. İnsan ilişkileri,
psikoloji, beynimizin çalışma sistemleri hep ilgimi çekmiştir. Ayrıca tarih ve Sümerler bende
merak uyandıran konulardır. Ne olduğumuzu en iyi tarihimizle; ne olacağımızı da psikoloji
ve aklın nasıl çalıştığını anlamakla öğrenebiliriz.
Tiyatro, sinema, müzik üçlemesine ilginizi sorsam?
Yoğun çalışmaktan dolayı çok vakit bulamasam da mümkün olduğunca sinema ve tiyatroya
gitmeye çalışıyorum. Tabi gittiğim sinema filmleri çocuklarımdan dolayı çizgi film ağırlık
olmaktadır. Çocuk filmlerini bazen çok öğretici olması nedeniyle tavsiye ederim. 🙂
Hobileriniz var mı?
Tam bir İzmir aşığıyım. Deniz aşığıyım. Denizi olmayan yerde yaşayamam diyenlerdenim.
Yelkenli Tekne meraklısı ve 2 yıldız tüplü dalıcıyım. Boş zamanlarımda hemen denize
kaçarım.
Şeyda Hanım son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hayata farklı açılardan bakmayı seviyorum. Çalışmayı ve üretmeyi, varlığımla
düşüncelerimle yaptıklarımla fark yaratmayı seviyorum. Türkiye’nin daha iyi günleri için,
Toplumun yarısını oluşturan, diğer yarısının da yetiştiren bizlere çok büyük görevler
düştüğünü biliyorum. Bu düşünce ile biri 13, diğeri 8 yaşında iki oğlumu elimden geldiğince
en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyorum. Daha sağlıklı gözler ve göz sağlığını koruyan sağlıklı
estetik konularında daha yaratıcı olmak için daha çok çalışmaya devam edeceğim. İşimi
seviyorum. Bu konuda kendimi anlatma fırsatı tanıdığınız için Güncel Kadın dergisine çok
teşekkür ederim.