Bilge Kaan Kezer, üstün zekalı çocukların Türkiye’de kendilerine uygun eğitimi alamadığını ve normal çocuklar gibi olmaya çalışırken sosyopati belirtileri gösterdiklerini belirterek, “Bizim geliştirdiğimiz Dâhiler Enstitüsü projesi ile uygun imkanı bulursa dünyayı değiştirecek buluşlar yapan 156+ öğrencilerin, yani dâhilerin eğitimini hedefliyoruz” diyor.
Türkiye’de, Wechscler 156+ IQ olarak tanımlanan dâhi çocuklara 10 binde 500 kişinin 1’inde rastlanıyor. Dünyadaki örneklerine bakıldığında dâhi çocuklar uygun eğitimi aldıklarında dünyayı değiştirecek buluşlara imza atabiliyor.
Türkiye’de dâhi çocuklar konusunda araştırmalar yapan ve kendisi de üstün zekalı bir çocukken zorluklar yaşamış olan Bilge Kaan Kezer, dâhi çocukların kendilerine uygun eğitim aldıklarında insanlık için çok büyük buluşlara imza atacağını vurguluyor. Üstün zekalı ya da dâhilerin beyin işleyişlerinin farklı olduğunu belirten Kezer, “Dâhi çocuklar normal sistem içerisinde üretken potansiyellerini gösteremezler. Bu nedenle onlar için kurgulanan sistemin, yine onlar gibiler tarafından kurgulanmış olması fayda sağlar. Oysa bahsi geçen çocukların beyin işleyişleri 10 yaşlarından itibaren standart eğitim sisteminin içinde normalleşmekte, üretim sürecine ulaşamamaktadırlar. Kendilerine özgü, esnek olabildikleri bir programa dahil olduklarında ise çok yüksek değerde yaratıcı fikirler ortaya çıkarmaktadırlar” diyor.
Normal eğitim alan dâhi çocuk, sosyopati belirtileri gösteriyor
Türkiye’de dâhi çocukların yeni buluşlar yaratmasının önünde “kaynaştırma” yöntemi engeli bulunduğuna dikkat çeken Bilge Kaan Kezer, sistemi şöyle anlatıyor: “Üstün zekalı demek erken yaşlarda kompleks akademik materyali anlayabilir demek, dâhi olduğunda alternatif geliştirebilir demektir. Örneğin, 160 IQ’lu (Dâhi) bir çocuk Amerika’da 14 yaşında kendi garajında füzyon reaktörü yaptı. Oysa Türkiye’de dâhi çocuklar normal çocuklarla aynı okullara gönderiliyor. Ülkemizde çocukların eğitilmelerinde başlıca stratejiler zenginleştirme ve kaynaştırma. Destek odaları ve BİLSEM gibi kurumlarla çocuklara ek müfredat sunuluyor. Dolayısıyla üstün zekalılar normal okullarda “normalleştirilme” sürecine giriyor ve bunun sonucunda zekalarını kısa yoldan herkesin yaptığını yaparak normal görünmek için, insanları manipüle etmek için vs. kullanıyorlar ve birçoğu da sosyopati belirtileri geliştiriyor.”
Üstün zekalı çocukların eğitmenleri de üstün zekalı olmalı!
Çocukların sosyopati geliştirmelerinin temel nedeni, üstün zekalı / dâhilerin beyin işleyişi ve bilgi işleyişinin farklı olması. Bilgiyi düzensiz işliyorlar ve gelişim süreçleri, normal insanların bilgilenme-bilgi üretme süreçleriyle aynı değil. Bu yüzden ayrı eğitim almaları aslında bir zorunluluk ve eğitmenlerinin de üstün zekalı olması gerekiyor!